Pogrom Gecesi: Asla Yine Olmasın

9 Kasım 1938’de Almanya’da sinagoglar yandı. Pogromların yıldönümünde şimdi de İsrail’deki katliamların kurbanları anılıyor. Yahudiler ve Yahudi olmayanlar antisemitizme ve nefrete karşı birlikte duruyorlar.

9-10 Kasım 1938 gecesi Alman tarihinin en karanlık saatlerinden biriydi. Tüm Almanya’da sinagoglar, Yahudi işyerleri ve evler ateşe verildi, yağmalandı ve tahrip edildi. 400’den fazla Yahudi öldürüldü veya intihara sürüklendi, binlercesi tutuklandı ve toplama kamplarına gönderildi. Pogrom Gecesi, Avrupa Yahudilerine yönelik sistematik soykırımın başlangıcını işaret etti.

Bugün, 85 yıl sonra, bu korkunç gecenin kurbanlarını anıyoruz. Ama sadece geçmişi değil, aynı zamanda bugünü de hatırlıyoruz. Çünkü bugün de Almanya’da ve dünyada Yahudiler tehdit altında. Bugün de antisemitizm, ırkçılık ve şiddet var. Bugün de kendimize sormamız gerekiyor: “Asla yine olmasın” nasıl gerçekleştirilebilir?

Önemli bir adım, dayanışma göstermektir. Almanya’daki Yahudi cemaatleriyle dayanışma, sürekli olarak saldırı ve düşmanlığın hedefi olan cemaatlerle. İsrail devletiyle dayanışma, 1948 yılında kurulduğundan beri varlığı için mücadele etmek zorunda olan devletle. Barış, demokrasi ve insan hakları için mücadele eden tüm insanlarla dayanışma.

Bu yüzden doğru ve önemli olan, Pogrom Gecesi’nin yıldönümünde sadece ulusal sosyalist suçların kurbanları değil, aynı zamanda 25 yıl önce İsrail’de gerçekleşen katliamların kurbanları da anılıyor. 4 Kasım 1995’te İsrail Başbakanı Yitzhak Rabin, Filistinlilerle bir barış süreci için çaba gösterdiği için fanatik bir Yahudi tarafından vurularak öldürüldü. 18 Kasım 1995’te Kudüs ve Netanya’da iki intihar saldırısı düzenlendi, bu saldırılarda 24 kişi öldü, 200’den fazla kişi yaralandı.

Bu olaylar, Ortadoğu’daki barışın ne kadar kırılgan olduğunu ve onu korumak ve desteklemek için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Ayrıca Yahudiler ve Araplar arasında diyalog aramak ve güçlendirmek için ne kadar önemli olduğunu da gösteriyor. Son olarak, her türlü aşırıcılık ve fanatizme karşı durmak için ne kadar önemli olduğunu da gösteriyor.

Pogrom Gecesi ve İsrail’deki katliamlar bize uyarıyor: Asla yine olmasın şimdi. Haksızlık olduğunda susmamalıyız. İnsanlar sıkıntıda olduğunda göz ardı etmemeliyiz. Ne olduğunu ve ne olabileceğini unutmamalıyız.

Hatırlamalıyız – ve harekete geçmeliyiz.

Dr. Hauke Friederich, zeit.de