Skandal: Yargıtay’ın atıf yaptığı savcı FETÖ’den ihraç çıktı

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Can Atalay’ın bireysel başvurusunda AYM’nin ihlal kararının yerine uymaması ve AYM üyelerine suç duyurusunda bulunması, Türkiye’de yargı bağımsızlığı ve hukuk devletinin geleceği açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Anayasa Mahkemesi, Türkiye’nin en yüksek yargı organı ve anayasal temel hak ve özgürlüklerin korunması için yetkili olan bir kurumdur. AYM’nin verdiği kararlar, diğer yargı organları için bağlayıcıdır. Bu nedenle, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin AYM’nin ihlal kararını yerine getirmemesi, Türkiye’de yargı bağımsızlığının ve hukuk devletinin temellerine bir darbe vurması anlamına geliyor.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararında, Özcan Özbey’in kitabında yer alan “Bireysel başvuru, önceki yargılamanın devamı niteliğinde değildir” ifadesi dayanak olarak kullanılmıştır. Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru kararlarında, bireysel başvurunun önceki yargılamanın devamı niteliğinde olduğu ve AYM’nin bireysel başvuruda yargılamanın esası ile ilgili karar verebileceği açıkça belirtilmiştir.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararında, bireysel başvurunun “sui generis” yani kendine özgü bir hukuki yol olduğu da belirtilmiştir. Ancak, bu ifade, bireysel başvurunun diğer yargı yollarından farklı olduğu anlamına gelmektedir. AYM, bireysel başvurunun, temel hak ve özgürlüklerin korunması için etkili bir yol olduğunu ve diğer yargı yollarından daha üstün bir nitelikte olduğunu belirtmiştir.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararı, Türkiye’de yargı bağımsızlığının ve hukuk devletinin geleceğini tehdit eden bir gelişmedir. Bu kararın, AYM tarafından iptal edilmesi ve AYM üyelerine yönelik suç duyurusuna takipsizlik kararı verilmesi gerekmektedir.

AYM’nin ihlal kararının yerine getirilmemesi, Türkiye’deki yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti sorununun boyutlarını bir kez daha ortaya koymuştur. Bu sorunun çözümü için, yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi ve hukuk devletinin temel ilkelerinin korunması gerekmektedir.

NHY/ Gazete Duvar, Cumhuriyet