Buenos Aires Times: Javier Milei’nin Kültür Savaşları ve Marksist Kökenleri

Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei’nin izlediği siyasi ve ideolojik çizgi, sadece ekonomik serbestiyet arayışıyla sınırlı değil. Buenos Aires Times yazarı Agustino Fontevecchia’nın analizine göre, Milei kendisini kültürel bir savaşın öncüsü olarak konumlandırıyor ve bu savaşın nihai hedefi, “küresel sol” olarak tanımladığı güç odaklarının kültürel hegemonyasını kırmak. Fontevecchia’ya göre, bu mücadele retorik olarak sol karşıtı olsa da, Marksist düşüncenin temel yapı taşlarından biri olan diyalektik materyalizmle benzerlikler taşıyor.

Milei ve La Libertad Avanza hareketi, ekonomik özgürlüğü teşvik etmenin yanı sıra, toplumun “uyanmış kültür” (woke culture) tarafından şekillendirildiğini iddia ettikleri değerlerinden kopmasını amaçlıyor. Fontevecchia’nın vurguladığı gibi, bu sosyolojik açıklama Karl Marx’ın ekonomik temel ve kültürel üstyapı arasındaki ilişkiyi ele alan teorisine benziyor. Marx’ın diyalektik materyalizmine göre, üretim araçları ve ekonomik yapı, toplumu ve kültürel sistemleri belirlerken, kültürel üstyapı da ekonomik temel üzerinde etki yaratır.

Kültürel Hegemonyaya Karşı Tepki

Fontevecchia, bugünkü kültür savaşlarının, özellikle son yıllarda ilerici ideolojilerin Batı dünyasında kazandığı hegemonik güce tepki olarak ortaya çıktığını belirtiyor. Arjantin ve ABD örneklerini ele alan yazar, toplumsal cinsiyet, kimlik politikaları ve siyasi doğruculuğun (political correctness) sorgulanamaz hale getirilmesinin, sağcı popülist liderler için siyasi bir fırsat yarattığını ifade ediyor.

Özellikle Arjantin’de, Kirchnerizm döneminde insan hakları örgütlerinin siyasi araç haline getirildiği ve yolsuzluklarla anıldığı iddialarının, halkın bu söylemlere duyduğu tepkiyi artırdığına dikkat çekiyor. ABD’de Donald Trump’ın ve Arjantin’de Milei’nin yükselişini bu sürece bağlıyor. Bu liderler, politik doğruculuğu hedef alarak toplumda oluşan hoşnutsuzluğu bir siyasi stratejiye dönüştürdü.

Sosyal Medya ve Yeni Sağ’ın Yükselişi

Fontevecchia, günümüzde sağ popülist liderlerin başarısında sosyal medyanın kritik bir rol oynadığını vurguluyor. Obama döneminde Facebook’un siyasi kampanyalarda etkin kullanımına dikkat çeken yazar, Arjantin’de eski başkan Mauricio Macri’nin dijital stratejisini öne çıkaran ekibin, şimdi Milei’nin başarısını inşa ettiğini söylüyor.

Özellikle Milei’nin danışmanı Santiago Caputo’nun, Arjantin’de sağ popülist söylemin şekillendirilmesinde kritik bir rol oynadığını belirten Fontevecchia, Caputo’nun resmi bir unvanı olmamasına rağmen, Milei’nin iktidara gelişinde büyük pay sahibi olduğunu ifade ediyor. Caputo’nun, Arjantin istihbarat servisi SIDE ve vergi dairesi ARCA üzerinde etkili olduğu iddialarına da değiniyor.

Sosyal medya üzerinden yürütülen propaganda sayesinde Milei’nin imajının, televizyon tartışmalarındaki agresif çıkışları ve viral olan memler üzerinden oluşturulduğunu aktaran Fontevecchia, bu stratejinin sadece Arjantin’de değil, küresel ölçekte de yeni sağın yükselmesine katkı sunduğunu ifade ediyor.

Kültür Savaşları Siyasi Bir Strateji Mi?

Fontevecchia, analizinin sonunda, kültür savaşlarının sağ popülist liderler için etkili bir siyasi araç haline geldiğini vurguluyor. Milei yönetiminin, toplumu kutuplaştırarak “biz ve onlar” ayrımı üzerinden bir siyasi söylem inşa ettiğini belirten yazar, bu taktiğin Arjantin’de geleneksel iki büyük siyasi koalisyonu alt etmesine yardımcı olduğunu söylüyor.

Milei’nin bu stratejiyi uzun vadede nasıl kullanacağı henüz bilinmese de, Fontevecchia’ya göre sağ popülist hareketler, kültür savaşlarını kendi lehlerine kullanmayı sürdürecek. Milei’nin Arjantin’deki başarısı, benzer liderler için küresel çapta bir model oluşturabilir.


Kaynak: Agustino Fontevecchia, Buenos Aires Times