“Bir sınavın kaybettirdikleri, çoğu zaman hayattan alınabilecekleri gölgeleyemez.”
Türkiye’de milyonlarca öğrencinin kaderini belirleyen Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS), her yıl olduğu gibi 2025’te de gündemin merkezine oturdu. Yerleştirme sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte, özellikle Sayısal (MF) ve Eşit Ağırlık (TM) alanlarında yaşanan sıralama sürprizleri, öğrencilerde ve velilerde ciddi bir hayal kırıklığı yarattı.
ÖSYM verilerine göre bu yıl toplam 713.021 kontenjanın 659.483’ü doldu, yaklaşık 53 bin kontenjan boş kaldı. Yüzeysel bakıldığında bu tablo “kontenjanların büyük oranda dolduğu” anlamına gelse de, detaylı incelendiğinde farklı bir gerçek karşımıza çıkıyor:
Popüler bölümlerde kontenjanlar doldu, hatta rekabet arttı.
Talep görmeyen bölümlerde boşluklar büyüdü.
Sayısal ve Eşit Ağırlıkta sıralamalar, adayların beklentilerini karşılamadı.
Sayısal puan türünde özellikle Tıp, Diş Hekimliği, Eczacılık, Mühendislik gibi bölümlerde hedefi yüksek olan öğrenciler, ciddi bir sıralama şoku yaşadı.
Sıralama Kaymaları
İlk 50 bin hedefleyen birçok aday, 80-100 bin aralığına düştü.
100-150 bin bandında ise olağanüstü bir yığılma meydana geldi.
Daha az net yapan adaylar bile beklenenden çok daha düşük sıralamalarla karşılaştı.
Nedenler
Bu yıl fen ve matematik testlerinin beklenenden daha zor olması, adayların netlerini düşürdü.
Sıralama algoritması, benzer net yapan çok sayıda adayın aynı dilimde toplanmasına neden oldu.
Tıp fakülteleri yine yüksek talep gördü, ancak mühendislik gibi alanlarda boşluklar oluştu. Bu durum, başarı algısında kırılmaya yol açtı.
Eşit Ağırlık öğrencileri için tablo daha dramatik. Özellikle Hukuk, Psikoloji ve PDR gibi prestijli bölümlerde sıralamalar beklenenden çok daha yukarıda kaldı. Son yıllarda popülerliği giderek artan bu bölümlerde, talep arzın çok üzerinde kaldı. Sonuç: Öğrenciler hayal kırıklığı yaşadı, sıralamaları tahminlerinin ötesine geçti.
Diğer Bölümler: İşletme, İktisat, Maliye gibi bölümlerde ise talep düşük kaldığı için kontenjanlar daha rahat doldu.
Ancak gözde bölümlere yönelimin yoğunluğu, genel memnuniyetsizliği artırdı.
Sonuçların ardından hem öğrencilerde hem de velilerde şu ortak duygular öne çıktı: “Çok çalıştım ama karşılığını alamadım” hissi: Bu duygu, özellikle 2-3 yıldır sınava hazırlanan öğrencilerde yoğunlaştı. Hayal kırıklığı yaşayan öğrencilerde üniversiteye ve mesleki geleceğe dair umutsuzluk öne çıktı.
2025 YKS sonuçları, sadece bireysel başarısızlık duygusu yaratmadı; aynı zamanda eğitim sistemine olan güveni de sarstı.
Fen ve Anadolu liselerinin başarıya etkisi, özel ders ve kursların rolü yeniden gündemde.
Özel okullardan gelen öğrencilerin ek imkânlarla avantaj elde etmesi, devlet okullarındaki öğrencilerde eşitsizlik algısını pekiştiriyor.
Üniversite diplomasının iş güvencesi sağlamadığı bir dönemde, sıralama şokları öğrencilerde “çaba göstermenin anlamı var mı?” sorusunu doğuruyor.
Bu tabloyu aşmak için birkaç önemli adım gerekiyor:
Özellikle popüler bölümlerde arz-talep dengesi daha adil bir şekilde sağlanmalı.
Öğrenciler, sıralama algoritması ve net-sıralama ilişkisi hakkında önceden bilgilendirilmeli.
Hayal kırıklığı yaşayan adaylar için rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri güçlendirilmeli.
Meslek yüksekokulları ve yurtdışı eğitim seçenekleri daha cazip hale getirilmeli.
2025 YKS sonuçları, özellikle Sayısal ve Eşit Ağırlık alanlarındaki sıralama hayal kırıklıklarıyla tarihe geçecek. Bu durum, sadece öğrencilerin değil, velilerin ve öğretmenlerin de moralini olumsuz etkiledi. Türkiye’nin geleceği olan gençlerin, emeğinin karşılığını adil ve öngörülebilir bir şekilde alabilmesi için sınav sistemi ve yükseköğretim planlaması köklü bir gözden geçirmeye ihtiyaç duyuyor.
- 2025 YKS Yerleştirme Sonuçları: Sayısal ve Eşit Ağırlıkta Büyük Hayal Kırıklığı - 25 Ağustos 2025
- Anaokulundan Başlayarak Düşünsel Yolculuğa Çıkış - 4 Kasım 2024
- Türkiye’de Düşük Kitap Okuma Oranlarının Etkileri - 18 Ekim 2024