BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, Antep’te ilk kez düzenlenen Emek Festivali’nin finansal ve kurumsal destekten büyük ölçüde yoksun bırakıldığını belirterek, “Bazı emek dostlarının gösterdiği dayanışmayı, koca koca partiler ve sendikalar göstermedi. Bu yalnızca bir sitem değil; hafızaya yazılacak bir tutumdur” dedi.
“İlk kez düzenliyoruz, biliyorduk ki zor olacak”
Birleşik Tekstil, Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN), Antep’te ilk kez bir Emek Festivali düzenledi. Türkiye’nin en büyük sanayi havzalarından biri olan Başpınar Organize Sanayi Bölgesi (OSB) başta olmak üzere bölgedeki fabrikalarda son yıllarda gerçekleşen onlarca grev ve direnişin ardından gelen bu festival, işçilerin dayanışma ve kültürel buluşma alanı olarak tasarlandı.
BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, sosyal medya hesabından yaptığı uzun açıklamada festivalin hazırlık sürecine dair çarpıcı ayrıntılar paylaştı. Türkmen, hiçbir sponsorluk ya da belediye desteği olmadan, tamamen gönüllü emekle bu organizasyonun gerçekleştirildiğini vurguladı.
“Antep gibi bir yerde ilk defa Emek Festivali düzenliyoruz. Belki biraz boyumuzu aşan bir işti. Ama bütün zorluklara rağmen cesaretimizi iki şey besledi: İşçi havzasında emekten yana güçlü bir buluşma yapmanın anlamı ve BİRTEK-SEN’in Başpınar’daki grev geleneğinden aldığımız güven.”
“Grev ve dayanışma fonu oluşturmak istedik”
Türkmen, festivalin yalnızca bir buluşma değil, aynı zamanda bir dayanışma fonu yaratma hedefiyle düzenlendiğini hatırlattı:
“Bu festivali yapmamızın en önemli amaçlarından biri de, geliriyle işçiler için bir grev ve dayanışma fonu oluşturmaktı. Ama maalesef, bırakın fonu, masrafları bile tam karşılayamayacağız muhtemelen.”
Organizasyonun bu haliyle bile ülkenin dört bir yanından ve dünyanın çeşitli yerlerinden emek dostlarının ses verdiğini, bu moralin kendilerine güç kattığını belirten Türkmen, organizasyon şirketinin iptal önerisine rağmen festivalden vazgeçmediklerini söyledi.
“Her şeye rağmen, bu festivali yapmakta ısrar ve inat ettiysek, biraz da bu dostlarımızın yüzü suyu hürmetinedir.”
“Koca koca partilerden, sendikalardan ses gelmedi”
Türkmen’in açıklamasının en dikkat çeken bölümü, emekten yana olduğunu sıkça dile getiren bazı büyük kurumlara yönelik sitemli eleştirilerdi.
“Geçimini zor sağlayan bazı akademisyen, öğretmen, fabrika işçisi, avukat, mühendis, gazeteci, emekli dostlarımızın tek başına gösterdiği dayanışma kadar bile destek olmayan koca koca partiler, sendikalar, kitle örgütleri oldu. Elbette herkes destek olmak zorunda değil. Ama grev ve direnişler gündem olduğunda ‘biz işçilerin yanındayız’ diyenlerin çoğundan yalnızca teşekkür veya mazeret geldi.”
Türkmen, bu tavrın not edildiğini ve bundan sonra “büyük laflar eden” kurumlara bu tutumun hatırlatılacağını vurguladı:
“Canları sağ olsun. Ama bundan sonra bize o büyük laflarla konuşan herkese, bu emek festivaline, işçilerin bu dayanışma çağrısına verdikleri desteği hatırlatacağız.”
BİRTEK-SEN’in Başpınar’daki rolü
BİRTEK-SEN, özellikle Gaziantep Başpınar OSB başta olmak üzere bölgede son 4 yılda 80’den fazla fabrikada gerçekleşen grev ve fiili direnişlere öncülük etti. Sendika, toplu iş sözleşmesi yetkisi olmadan, tek kuruş aidat almadan, tamamen gönüllü bir kadro ile binlerce işçinin kazanım elde ettiği mücadele süreçlerini yürüttü.
Bu nedenle Emek Festivali, yalnızca bir kültürel etkinlik değil, aynı zamanda bu mücadele geleneğinin görünür kılınması için de özel bir anlam taşıyordu.
Dayanışma çağrısı hafızada kalacak
Festivalin maddi olarak zor koşullarda gerçekleşmesine rağmen, emek hareketi açısından önemli bir politik hafıza yarattığı ifade ediliyor.
Türkmen’in açıklaması, Türkiye’de işçi sınıfının mücadele alanlarında sıkça rastlanan bir gerilimi yeniden görünür kıldı: Büyük söylemler ile gerçek dayanışma pratikleri arasındaki fark.
“Bu sadece bir sitem değildir. Bundan sonra dayanışma çağrılarımıza kimlerin gerçekten yanıt verdiğini unutmayacağız.”
- NHY / Mehmet Türkmen’in X (Twitter) paylaşımı, BİRTEK-SEN açıklamaları