Köpeğin kökeni…

İnsanlar ve köpekler arasındaki ilişki birçok açıdan özel ve müstesna bir ilişki. Köpeklerin ilk olarak 15 bin yıl kadar önce Doğu Asya kurtlarından evrimleştiği yönünde bugün yaygın bir görüş birliği mevcut. İnsanlar tarafından “evcilleştirilen” ilk tür oldukları söylense de bu “evcilleştirme” terimine temkin ve şüpheyle yaklaşmak gerekiyor; zira hem her şeyin tarihini yazan insanlar hem de insanlarla köpekler bir noktaya kadar birlikte evrimleştiler. Atası-anası olan vahşi kurdun, insan tarafından evcilleştirilen diğer bütün türlerin hikâyesinden farklı olarak, yerleşik çiftçilerle değil, çok öncesinde yerleşik olmayan avcı-toplayıcılarla evcilleşerek yaşamaya başladığı düşünülüyor (Clutton-Brock,1995).

Hare and Woods (2013) Köpeklerin Dehası’nda biraz daha ileri gidip bir kurt nüfusunun insanları evcilleştirmiş olmasının, bunun tam tersinden çok daha muhtemel olduğunu iddia ederler. Mark Derr de (2013) Köpek Nasıl Köpek Oldu: Kurtlardan En İyi Arkadaşlarımıza başlıklı kitabında, köken olarak “iki eşit varlık” arasındaki ilişki ve dostluğun ilginç bir anlatısını sunar. Donna Haraway, 2003 tarihli ve Arkadaş Türler Manifestosu: Köpekler, İnsanlar ve Mühim Ötekilik başlıklı uzun denemesinde bir “akrabalık iddiasını” gündeme taşır. Bu yazarları takip ederek ben de bir evcilleştirme / evcilleştirilme anlatısındansa birlikte evrim, birlikte uyum, birlikte yaşama ve türler arası / ötesi sosyallik gibi terimleri çok daha yakın ve gerçekçi buluyorum. Bu gibi karşılıklı ve birlikte eylemliliği ifade eden terimler, tarih ve “insan egemenliği öncesi” dönemlere atıfta bulunduğumuz için de bilhassa önemli.

Köpekler binlerce yıl boyunca insan topluluklarının -ve takiben insan-hâkim yerleşimlerin- içinde ya da yakınında-yöresinde insanlar için; arkadaşlık, av takibi, atıkların ayrıştırılması ve öğütülmesi, koyun gibi hayvanların güdülmesine yardım, topluluğun ve malların korunmasına bekçilik, taşımacılık, rehberlik, kaçak köle ve mahpusların takibi, kayıp çocukların ve afetlerde kaybolan insanların aranması gibi birçok işlev üstlendi. Kimi kez askeri ve güvenlik hizmetlerine kimi kez de tıbbî, psikolojik ve sosyal hizmetlere yardım için eğitildiler, dahası zaman zaman insan tarafından yönlendirilen ölümcül silahlar ve terör araçları olarak işe koşuldular. Deri, gıda ve diğer hammadde kaynağı olarak kullanıldılar. Günümüzde köpeklere daha az bilindik vazifeler de veriliyor: Koruma köpekleri, türleri tehdit altında olan hayvanların dışkılarını bulmak yoluyla nüfus büyüklüklerinin ve hareketlerinin tahminine yardımcı oluyorlar, tahtakurusu detektörü köpekler özellikle otellerin müşterilerinin daha memnun ayrılmasını sağlıyor ve kanser köpekleri tümörleri tespit ediyor. Çok sayıda köpek de halen “hayvan genelevleri”nde seks kölesi olarak çalıştırılıyor ve cinsel işkenceye uğruyor.

Köpeklerin zengin doğası, köpeğin insan toplulukları ve toplumlarında üstlenegeldiği rollerle sınırlı değil. Köpeklerin biçimsel özellikleri bugün son derece çeşitli. Büyüklük itibariyle köpekler en fazla çeşitliliğe sahip memeli grubunu oluşturuyor: Chihuahua ile Danua arasında yüz kata yakın ağırlık farkı mevcut. Öte yandan günümüzde 400’den fazla köpek cinsi var ve bunlardan 157’si American Kennel Club’a kayıtlı.

Chihuahua Görsel: Animalso.comKöpeklerle insanlar, aralarındaki iletişimi kolaylaştıran bir dizi sosyal ve davranışsal gösterge paylaşırlar. Bunların birçoğu kurtlarla da paylaşılır ve muhtemeldir ki kurtların evcilleşme sürecinde, ilk temasın sağlanmasından başlayarak, büyük önemi olmuştur. Bu özelliklerin zaman içinde insan eliyle seçilime uğratıldığını tahmin etmek güç değildir (Houpt and Willis, 2001). Bu veçhe, köpeklere, diğer evcil türlerle karşılaştırıldığında, insana daha yakın gelen davranışsal nitelikler verir.

Bu özel konumlarına rağmen, aşağı yukarı çeyrek yüzyıl öncesine gelene kadar köpeklerin tarihi hakkında çok da fazla şey bilinmiyordu. Kurt kökenli olduğu genellikle kabul edilen teori olmakla beraber, uzmanlar, köpeğin ilk kökenine ya da bunca farklı biçimsel özelliklerin ve yüzlerce farklı cinsin nasıl geliştiğine dair pek az ayrıntıya hakimdi. Aynı zamanda köpeklere büyük bir ilgi olduğu için konuyla ilgili epey fazla sayıda metin kaleme alınmış ve nasıl, nerede ve ne zaman ortaya çıkmış olduklarına dair birçok teori geliştirilmişti ama bunlarda yaslanılan pek az kanıt vardı.  Ne var ki, son 25 yıldır mitokondriyal DNA’nın (mtDNA) sekans analizine yoğunlaşan genetik çalışmalar, evcil köpeğin kökenini ve erken tarihini ortaya çıkarmada önemli adımlar atılmasını sağladı. Bu sayede köpeğin kurttan evrimleştiği kesin olarak ortaya kondu ve ilk kez olarak coğrafi kökenine dair de kanıtlar öne sürüldü. Halen daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulmakla birlikte, bugüne değin elde edilmiş olan veriler, evcil köpeğin, 15 bin yıl kadar önce tek bir orijinden, Doğu Asya kurtlarından evrimleştiğini ortaya koyuyor (Savolainen, 2007: 21-22). Aşağıda, bu çalışmaların biraz daha ayrıntılı bir dökümünü sunuyorum.

*

Evcil köpeklerin hikâyesi tür ailesinin (canidae) upuzun hikâyesinin sadece küçük bir kısmını oluşturduğu gibi, günümüzde hayatta olan 35 civarındaki vahşi köpekgil (canid) aile ağacının da sadece bir dalı (Wang vd., 2004a, b). Arkeolojik kazılardan elde edilen en erken tarihli fosil kanıtlar, Batı Avrasya’da 12 ilâ 14 bin yıl öncesine tarihleniyor. Öte yandan genetik bulgular 100 bin yıl hatta daha öncesine kadar bile giderken (Leonard vd., 2002; Pennisi, 2002; Savolainen vd.2002), genel uzlaşma 15 bin yıl öncesi ve Doğu Asya. Gri kurdun (canis lupus) bir alt türü (canis lupus familiaris) olarak kabul edilen evcil köpek, hem biçimsel hem davranışsal olarak ata-anasını andıran çok sayıda özelliğe sahip.

gri kurt
Gri Kurt, Görsel: 1freewallpapers.com

Köpeklerle ilintili arkeolojik buluntular, en erkeni günümüzden 14 bin yıl öncesine tarihlenmek suretiyle Avrupa, Asya ve Amerika’daki orta taş çağına ait (mezolitik) alanlarda ortaya çıkarılmıştır. Bu buluntular, köpeğin, ilk çiftlik hayvanlarından birkaç bin yıl önce mevcut olan ilk evcil hayvan olduğunu gösterir (Clutton-Brock, 1995). Evcil köpeklere ait olduğu düşünülen en erken tarihli buluntular Orta ve Doğu Avrupa ile Orta Doğu’dandır: Almanya’da günümüzden 14 bin yıl öncesine ait bir çene (Nobis, 1979), Batı Rusya’da günümüzden 13 ilâ 17 bin öncesine ait iki kafatası (Sablin and Khlopachev, 2002) ve Orta Asya’da günümüzden 12 bin yıl öncesine tarihlenen küçük köpekgillere ait kalıntılar (Tchernov and Valla, 1997). Doğu Asya ve Kuzey Amerika’daki buluntular daha gençtir; günümüzden ancak -sırasıyla- 7,500 ve 8,500 yıl öncesine gider (Li, 1990; Clutton-Brock ve Noe-Nygaard, 1990). Ne var ki arkeolojik buluntuların yorumlanması biraz sorunludur. Köpekgil kalıntıları arasında, farklı türlerin ayrımını yapmak, örneğin küçük kurtlar ile evcil köpeği birbirinden ayırt etmek kolay değildir (Olsen, 1985). Katmanların zarar görmüş olması gibi sebeplerle tarihlendirmede güçlükler yaşandığı gibi, arkeolojik kazılar dünyanın farklı yerlerinde aynı yaygınlıkta yapılmış değildir.

Dolayısıyla, arkeolojik kayıtlar, kurdun nerede, ne zaman ve kaç kez evcil köpeğe evrildiği gibi temel tarihsel sorulara yanıt vermekte yetersiz kalır. Bununla beraber, arkeolojik kanıtlara yaslanılarak evcil köpeğin kökenine dair başlıca iki teori öne sürülmüştür. Hem en erken köpek buluntuları Orta Doğu ve Avrupa’da bulunduğu hem de buralardaki yerel kurt türlerinin nüfusunun azlığı dolayısıyla köken coğrafya olarak Orta Doğu önerilmiştir. İkinci olarak da köpek buluntularının erken tarihli buluntularına birçok yerde rastlandığı için birkaç farklı kurt nüfusu köken olarak önerilmiştir (Clutton-Brock, 1995). Bu ikinci teorinin, aynı zamanda, köpeklerin olağanüstü cins çeşitliliğini ve biçimsel farklılaşmalarını da açıklayabileceği düşünülmüştür. Aynı zamanda köpek cinslerinin gelişiminin erken tarihine dair de pek az şey bilinmektedir. Dahası, ancak son birkaç yüz yılda ortaya çıkan çok sayıda köpek cinsinin de tam olarak kökeni bilinmemektedir. (Savolainen, 2007: 23)

Modern moleküler genetik, sunduğu araçlarla biyologların kendi perspektiflerini kurarak, aslolarak arkeologlar tarafından çizilmiş olan geleneksel resmi tamamlayacak bilgiler ortaya koymalarını sağlar. Köpeklerden ve kurtlardan alınmış mtDNA örneklerine dair ilk önemli ve büyük ölçekli nüfus genetiği çalışmaları 1996 ve 1997 yıllarında yayınlanır (Vila vd., 1997; Okumura vd., 1996; Tsuda vd., 1997). Bu çalışmalarda, herhangi bir başka köpekgilin evcil köpeğe genetik katkıda bulunmamış olduğu, köpeğin genetik mirasını bütünüyle kurttan aldığı anlaşılır. 2002’de yayınlanan bir makale (Leonard vd., 2002) bütün kıtalardaki köpeklerin tek bir ortak genetik havuz kökeninden geldiğini ispatlarken, aynı yıl yayınlanan bir diğer çalışma da (Savolainen, 2002) bu genetik havuzun bir defada ve Doğu Asya’da bir yerlerde ortaya çıkmış olduğunu gösterir.


Kronoloji :

– Köpekgiller (Canidae – Köğeğin bağlı olduğu aile) art arda üç evrimsel ışıma yaşarlar: Hesperocyoninae, Borophaginae (40 ilâ 2 milyon yıl öncesi) ve nihayet Caninae. Yaşayan bütün köpekgiller Caninae mensubudur ve bu sonuncusunun neredeyse önceki diğer iki alt-aileninki kadar uzun bir tarihi olmakla beraber şimdiki çeşitlilikleri ancak son birkaç milyon yıl içinde ortaya çıkmıştır.

– Yaklaşık 1 milyon yıl önce: Kurtlarla en çok benzerliği gösteren koyoteler ortaya çıkar (Paleontolojik bulgular)

– Yaklaşık 700,000 yıl önce: Kurtlar ortaya çıkar.

– 7 ilâ 120 bin yıl önce: mtDNA mutasyon hesaplamalarına göre ilk köpek ortaya çıkar ve bu bir evcilleştirmenin neticesi idiyse, ilk evcil köpeğin ortaya çıkışıdır.*

– Geç Buzul Çağı (Pleistosene) döneminde, bundan 12 ilâ 14 bin yıl önce, tek bir kurt cinsi köpeğe evrimleşir. Batı Avrasya’daki ilk arkeolojik buluntular da bu döneme aittir.  Bu, içinde bulunduğumuz Holosen’e geçmeden hemen öncesidir.

– İnsan marifetiyle geç Holosen çağında Dingo (Canis lupus dingo) Avustralya’ya taşınır ve o vakit bu vakit köpekler gerçek anlamda bütün dünyaya yayılmış durumdadırlar. Dünya geneline dağılımlarının rakibi bir başka etçil hayvan yoktur.

*mtDNA analizi üzerinden köpeğin kökenini net olarak tarihlendirmenin ciddi güçlükleri var ve bilim insanlarının ellerindeki araçlar ve bu araçlarla ulaştıkları sonuçlar, bir kesinlik ortaya koymaktan henüz uzak… Burada farklı hesaplama ve metodlara göre ortaya çıkan minimum ve maksimumları verdim… Ortalama 15 bin yıl öncesi olarak ortaya çıkıyor…

Referanslar

Clutton-Brock, J. (1995) Origins of the Dog: Domestication and Early History, The Domestic Dog, Its Evolution, Behaviour, and Interactions with People, Ed. Serpell, J., Cambridge: Cambridge University Press, s. 7–20.

———- & Noe-Nygaard, N. (1990) New Osteological and C-Isotope Evidence on Mesolithic Dogs: Companions to Hunters and Fishers at Starr Carr, Seamer Carr and Kongemose, Journal of Archaeological Science 17, s. 643–653.

Derr, M. (2013) How the Dog Became the Dog: From Wolves to Our Best Friends, New York: Overlook.

Haraway, D. (2003), The Companion Species Manifesto: Dogs, People, and Significant Otherness, Chicago: Prickly Paradigm Press.

Hare, B. & V. Woods (2013) The Genius of Dogs: How Dogs Are Smarter Than You Think, New York: Plume.

Houpt, K. A. & Willis, M. B. (2001) Genetics of Behaviour, The Genetics of the Dog, Ed. Ruvinsky A. & J. Sampson (ed.)  Wallingford, UK: CABI, s. 371–400.

Leonard, J.A. vd. (2002) Ancient DNA Evidence for Old World Origin of New World Dogs, Science 298, s. 1613–1616.

Li, Q. (1990) The History of Dog Breeding in China, Chinese Journal of Cynology 2, s. 25–27.

Nobis, G. (1979) Der Älteste Haushund Lebte vor 14,000 Jahren. Umschau 79, 610.

Okumura, N. vd. (1996) Intra- and Interbreed Genetic Variations of Mitochondrial DNA Major Non-Coding Regions in Japanese Native Dog Breeds (Canis familiaris), Animal Genetics 27, s. 397–405.

Olsen, S.J. (1985) Origins of the Domestic Dog. University of Arizona Press, Tucson, Arizona.

Pennisi, E. (2002) A Shaggy Dog History, Science 298, s. 1540–1542.

Sablin, M.V. & Khlopachev, G.A. (2002) The Earliest Ice Age Dogs: Evidence from Eliseevichi 1, Current Anthropology 43, s. 795–798.

Savolainen, P. (2002) Genetic Evidence for an East Asian Origin of Domestic Dogs, Science 298, s. 1610–1613.

———- (2007) Domestication of Dogs, The Behavioural Biology of Dogs, Ed. Jensen, P., Cambridge, MA: CAB International, s. 21-37.

Tchernov, E. & Valla, F.R. (1997) Two New Dogs, and Other Natufian Dogs, from the Southern Levant, Journal of Archaeological Science 24, s. 65–95.

Tsuda, K. vd. (1997) Extensive Interbreeding Occurred Among Multiple Matriarchal Ancestors During the Domestication of Dogs: Evidence from Inter- and Intraspecies Polymorphisms in the D-Loop Region of Mitochondrial DNA Between Dogs and Wolves, Genes and Genetic Systems 2, s. 229–238.

Vila, C. vd. (1997) Multiple and Ancient Origins of the Domestic Dog, Science 276, s. 1687–1689.

Wang, X.vd. (2004a) Ancestry: Evolutionary History, Molecular Systematics, and Evolutionary Ecology of Canidae, The Biology and Conservation of Wild Canids, Ed. Macdonald, D.W. & Sillero-Zubiri, C. Oxford, UK: Oxford University Press, s. 39–54.

Wang, X. vd. (2004b) Phylogeny, Classification, and Evolutionary Ecology of the Canidae, Canids: Foxes, Wolves, Jackals and DogsStatus Survey and Conservation Action Plan, Ed. Sillero-Zubiri, C., Hoffmann, M. & Macdonald, G., Switzerland: D.W. IUCN/SSC Canid Specialist Group, The World Conservation Union, s. 8–20.