Deniz Gezmiş: 77 yıl sonra hala alevlenen bir isim

Bugün, 28 Şubat 1947’de Ankara’da doğan Deniz Gezmiş’in doğum gününü kutluyoruz. 77 yıl sonra bile, adı hala yaşayan bir ateş gibi yanıyor. 68 Kuşağı’nın simgelerinden biri olan Deniz Gezmiş, kısa yaşamı boyunca devrimci mücadelesiyle birçok gence ilham kaynağı oldu.

Deniz Gezmiş, lise yıllarında sol düşüncelerle tanıştı ve bu düşünceler onun devrimci ruhunu ateşledi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrenciyken bu ruh, Devrimci Öğrenci Birliği’nin kurulmasıyla daha da güçlendi. Ardından 1970 yılında Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’na katılarak devrimci mücadelesini sürdürdü.

Gezmiş ve THKO, emperyalizme ve faşizme karşı silahlı mücadeleyi cesaretle savundular. Banka soygunları ve çeşitli eylemlerle halkın adaletsizliğe karşı sesi olmaya çalıştılar. Ancak bu mücadeleleri onları tehlikeli “hükümet düşmanları” olarak gösterdi ve sonunda 1971 yılında Sivas’ta yakalanıp idam cezasına çarptırıldılar.

Deniz Gezmiş, 6 Mayıs 1972’de, yoldaşları Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile birlikte idam edildi. Ancak ölümü, onun devrimci ilkelerinden taviz vermediğinin ve mücadelesinin sonu değil, aksine bir başlangıç olduğunun kanıtıydı. Cesur ve kararlı duruşuyla birçok gence ilham kaynağı oldu.

Deniz Gezmiş’in mirası, sadece 68 Kuşağı ile sınırlı değil. Yıllar sonra bile adalet, özgürlük ve eşitlik arayışında olanlar için bir sembol olmaya devam ediyor. Onun cesareti ve kararlılığı, günümüz gençlerine de ilham veriyor.

Deniz Gezmiş’i anlamak, sadece o dönemin siyasi atmosferini değil, aynı zamanda Türkiye’nin tarihini ve toplumsal dinamiklerini anlamayı gerektirir. O, sadece bir devrimci olarak değil, aynı zamanda adalet, özgürlük ve eşitlik mücadelesinin bir simgesi olarak hatırlanacaktır.

Deniz Gezmiş’in mirası, adalet, özgürlük ve eşitlik mücadelesinde sonsuza dek parlayan bir ışık olmaya devam edecek. Onun cesareti ve kararlılığı, her daim ezilenlerin ve sömürülenlerin umut ışığı olmaya devam edecek.

NHY, Deniz Çınar