Araştırma: Yoksulluk arttıkça aşırı sağ güçleniyor

Almanya’da gerçekleştirilen bir araştırma, yoksul hanelerin artışının aşırı sağ partilere olan ilgiyi artırdığını gösterdi. Münih merkezli Ifo Enstitüsü tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre, yoksulluk sınırı altında yaşayan hanelerin oranındaki artış ile Federal Meclis seçimlerine katılan aşırı sağ ve milliyetçi partilerin oy oranları arasında bir bağlantı bulunuyor.

Araştırmaya göre, yoksulluk sınırı altındaki hanelerin oranındaki yüzde 1’lik bir artış, aşırı sağ partilere yüzde 0,5’lik bir oy artışı olarak yansıyor.

Ifo Enstitüsü araştırmacılarından Florian Dorn, bu bulguların istatistiksel ve siyasi açıdan önemli olduğunu belirtti. Dorn, özellikle bir bölgede ortalama gelir düzeyinin altında kalan hanelerin sayısının artmasıyla demokrasi karşıtı ve milliyetçi eğilimlerin güçlenebileceğine dikkat çekti.

Yoksulların oranının son yirmi yılda yüzde 1,9 arttığını belirten Dorn, yoksulluk sınırı ile gelir ortalaması arasındaki farkın açılmasının aşırı sağın oy oranlarını artırdığını vurguladı. Araştırmacılar, özellikle Almanya’nın doğu eyaletlerinde bu etkinin daha güçlü olduğunu tespit etti.

Ifo Enstitüsü, popülizmle mücadele için ekonomik sorunların çözülmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle zayıf yapılı bölgelerde etkili altyapı ve ekonomi politikalarının hayati önem taşıdığını belirten araştırmacılar, yapısal ve dijital değişime maruz kalan bireylerin gelecek perspektifine güvenmeleri için inandırıcı fırsatlara ihtiyaç duyduklarını ifade etti.

Almanya’daki yoksulluk oranları ile aşırı sağ partilere olan desteğin artışı arasındaki ilişkiyi ortaya koyan Ifo Enstitüsü’nün araştırması, Türkiye’deki durumla karşılaştırıldığında da benzer sonuçlar gösterebilir. Türkiye’de de yoksulluk oranlarındaki artışın, popülist ve milliyetçi eğilimleri güçlendirdiği gözlemlenmektedir.

Türkiye’de durum nedir

Türkiye’de ekonomik zorluklar ve gelir dağılımındaki adaletsizlikler, toplumun bazı kesimlerinde demokrasi karşıtı düşüncelerin ve milliyetçi akımların yükselişine zemin hazırlamaktadır. Bu durum, Almanya’da olduğu gibi, özellikle ekonomik olarak geri kalmış bölgelerde daha belirgin bir şekilde kendini göstermektedir.

Ifo Enstitüsü’nün vurguladığı gibi, popülizmle mücadelede ekonomik sorunların çözümü önem taşıyor. Türkiye’de de altyapı ve ekonomi politikalarının güçlendirilmesi, yapısal ve dijital değişime maruz kalan bireyler için inandırıcı fırsatların sunulması gerekmektedir.

Eğitim ve meslek eğitimi sistemlerinin güçlendirilmesi ve sosyal sistemin şekillendirilmesi, hem Almanya’da hem de Türkiye’de demokrasiye olan inancı artırma konusunda kritik öneme sahip. Her iki ülkede de benzer sorunlarla mücadele edildiği ve çözüm yollarının benzer olabileceği düşünülmektedir.

NHY/ DW Türkçe