Türkiye’de yaşanan depremler sonrası birçok insan evsiz kalmış ve devlet tarafından sağlanan kira yardımı ile geçici bir nefes almıştı. Ancak son gelişmelerle, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından kiracı depremzedelere yapılan kira yardımının Haziran itibariyle sona erdiği duyuruldu. Bu karar, özellikle deprem bölgelerinde hala çadır ve konteynerlerde yaşamak zorunda kalan yüz binlerce kişi için büyük bir hayal kırıklığı ve endişe kaynağı oldu.
Depremzedelerin yaşadığı bu zorluklar, sadece barınma sorunuyla sınırlı değil. Bir yandan kalıcı konutların inşası ve teslimi beklenirken, diğer yandan artan kira fiyatları ve ekonomik baskılar hayatı daha da zorlaştırıyor. Örneğin, Hatay’da depremden sonra kiraların 3-4 kat arttığı ve en düşük ev kiralarının 10-15 bin lira civarında olduğu belirtiliyor. Bu durum, depremzedelerin zaten zor olan yaşam koşullarını daha da ağırlaştırıyor.
Siyasi Liderler ve Sivil Toplum Kuruluşlarından Gelen Tepkiler
Bu süreçte, siyasi liderler ve sivil toplum kuruluşlarından gelen tepkiler de dikkat çekiyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, milyonlarca depremzedenin kira yardımından mahrum bırakılmasının kabul edilemez olduğunu ve bu konuda direniş başlatacaklarını ifade etti. Ayrıca, depremzedelere yapılan aylık 7 bin 500 liralık yardımın devam ettiği ancak ne kadar süreceğinin belirsizliğini koruduğu bilgisi de paylaşıldı.
Bu gelişmeler, depremzedelerin ve onlara destek olanların seslerini daha fazla duyurmasına ve hak arayışlarını güçlendirmesine neden oluyor. Kira yardımının kesilmesi, sadece maddi bir destek kaybı değil, aynı zamanda insanların geleceğe dair umutlarını ve güvenlerini de sarsıyor. Bu nedenle, depremzedelerin yaşadığı bu zorluklara dikkat çekmek ve onlara destek olmak, toplumsal dayanışmanın ve empatinin bir göstergesi olarak önem taşıyor.
Toplumsal ve Ekonomik Sorunların Yansıması
Depremzedeler için kira yardımının kesilmesi, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sosyal ve ekonomik sorunların sadece bir yansıması. Bu durum, afet yönetimi ve sosyal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Deprem gibi doğal afetlerin yarattığı travma ve zorluklarla başa çıkabilmek için, devletin ve toplumun el ele vererek daha kapsamlı ve etkin çözümler üretmesi gerekiyor. Depremzedelerin yaşadığı bu zor günlerde, onlara sağlanan desteğin kesintisiz sürdürülmesi ve iyileştirilmesi, insan onuruna ve toplumsal adalet anlayışına uygun bir yaklaşım olacaktır.
NHY / BBC Türkçe, Ekonomim, T24
