Adnan Menderes Havalimanı’nda 1 Milyar TL’lik İhale Skandalı Meclis Gündeminde

EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, gazeteci Çiğdem Toker’in ortaya çıkardığı İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndaki pist onarımı ihalesine ilişkin yolsuzluk iddialarını Meclis gündemine taşıdı. Kapalı kapılar ardında yapıldığı belirtilen 2,7 milyar TL’lik ihalenin, yatırım programındaki tutardan 1 milyar TL fazla olduğu öne sürülüyor.

Pist Onarım İhalesi Kapalı Kapılar Ardında Yapıldı

İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) tarafından gerçekleştirilen Pist, Apron, Taksi Yolu (PAT) Sahaları Onarımı İhalesi, kamuoyundan gizlenerek, rekabete kapalı biçimde pazarlık usulüyle yapıldı.

Gazeteci Çiğdem Toker, sosyal medya hesabından ve köşesinde duyurduğu haberde, 1 Ekim 2025 tarihinde yapılan ihalenin, 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nun şeffaflık ve rekabet ilkelerine aykırı biçimde kamuoyuna ilan edilmeden gerçekleştirildiğini ortaya koydu.

Toker’in belgeleriyle paylaştığı bilgilere göre, DHMİ’nin 2025 Yatırım Programı’nda proje bedeli 1 milyar 700 milyon TL olarak görünürken, ihalenin yaklaşık maliyeti 2 milyar 700 milyon TL olarak belirlenmiş. Bu fark, “yaklaşık 1 milyar TL’lik şişirme bedel” iddialarını gündeme taşıdı.

Karaca: “Bu Fark Kimin Cebine Gidecek?”

EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, ortaya çıkan iddialar üzerine konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) taşıdı. Karaca, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı’na yönelttiği soru önergesinde ihalenin şeffaflığını sorguladı ve kamu zararı oluştuysa sorumluların açıklanmasını istedi.

Karaca önergesinde şu soruları yöneltti:

  • Neden açık ihale yöntemi yerine kapalı pazarlık usulü tercih edilmiştir?
  • Neden DHMİ’nin yatırım programında yer alan tutarın 1 milyar TL üzerinde bir maliyet çıkarılmıştır?
  • Bu fark hangi gerekçeyle ve kimin lehine oluşturulmuştur?
  • Kamu zararına yol açan bürokratlar hakkında herhangi bir idari veya hukuki işlem başlatılmış mıdır?

Karaca, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Bugün ülkede milyonlarca yurttaş asgari ücretle geçinemiyor, emekçiye ‘tasarruf’ dayatılırken kamu kaynakları yandaş ihalelerle peşkeş çekilemez. İzmir halkının, işçilerin, vergisini ödeyen milyonların cebinden çıkan her kuruşun hesabını sormaya devam edeceğiz.”

1 Milyar TL’lik “Şişirme” Bedel İddiası

Rapora göre, ihale bedeli ile yatırım programı tutarı arasındaki 1 milyar TL’lik fark, yalnızca mali bir dengesizlik değil, aynı zamanda kamu kaynaklarının kötüye kullanıldığına dair güçlü bir şüphe yaratıyor.

Uzmanlar, böylesi projelerde maliyet farkının bu kadar yüksek olmasının teknik gerekçelerle açıklanamayacağını, genellikle ihale sürecinin rekabete kapatılması durumunda bu tür farkların ortaya çıktığını belirtiyor.

Kamu İhale Kurumu (KİK) verilerine göre, 2025 yılı itibarıyla pazarlık usulü ihalelerin oranı %25’e yaklaşmış durumda. Bu oran, özellikle büyük altyapı projelerinde şeffaflık sorunlarını büyütüyor.

Çiğdem Toker’in Haberi Gündem Yarattı

Gazeteci Çiğdem Toker, söz konusu ihaleyi kamuoyuna duyurduğu paylaşımında, “Bu yalnızca kapalı kapılar ardında yapılan bir ihale değil, aynı zamanda 1 milyar TL’lik bir şişirme bedelin hikâyesi” diyerek dikkat çekti.

Toker’in açıklamaları, hem sosyal medyada hem de siyasi çevrelerde geniş yankı buldu. Konu kısa sürede Meclis’e taşındı ve muhalefet partileri tarafından “kamu kaynaklarının denetimsiz biçimde aktarılması” olarak değerlendirildi.

İhale Süreci İncelenecek mi?

Karaca’nın Meclis’e sunduğu önerge sonrasında gözler Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile DHMİ yönetimine çevrildi. Bakanlığın önümüzdeki günlerde ihaleyle ilgili açıklama yapması bekleniyor.

Ancak kamu kaynaklarının yönetimine dair tartışmalar uzun süredir gündemde. Denetim raporlarında özellikle pazarlık usulüyle yapılan büyük ihalelerde hesap verilebilirliğin zayıf olduğu ve maliyetlerin şişirildiği defalarca vurgulanmıştı.

Bu son örnek, Türkiye’de kamu ihalelerinde “şeffaflık ve adalet” tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndaki pist onarımı ihalesi, sadece bir “maliyet farkı” tartışması değil, kamu yönetiminde hesap verilebilirliğin yeniden sorgulanması açısından da kritik bir örnek olarak öne çıkıyor.

Meclis’te yanıt bekleyen soru şu:
1 milyar TL’lik farkın hesabını kim verecek?


  • NHY / EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca’nın 9 Ekim 2025 tarihli basın açıklaması ve TBMM Soru Önergesi, Gazeteci Çiğdem Toker, kişisel X hesabı (@cigdemtoker), 8 Ekim 2025 paylaşımı