İnsanlar, doğaları gereği yaşarken farklı dönemlerden geçerler. Çocukluk, Gençlik, Ergenlik ve Yaşlılık dönemi. Her dönemin kendine özgü psikolojik özellikleri vardır.
Gençlik dönemi, yaklaşık olarak on sekiz ve otuz beşinci yaşlar arasına düşer. Yani çocuklukla, ergenlik arasındaki dönemdir. Bireyin organik ihtiyaçlarla, toplumun istekleri arasında geçen bir savaşı gösterir. Bu dönem bedensel değişmeyle başlayıp, ruhsal ve toplumsal değişmeyle devam eden önemli bir dönemdir. Bu dönem bireye çeşitli zorluklar getirir ve onun gelecek yaşamını belirler.
Bu dönemde gençlerle, yetişkinler arasında iletişimsizlikten kaynaklı kuşaklar arası çatışmalar yaşanır. Bu çatışmaların sonucunda kendini yetişkinlere ifade edemeyen genç, kendini ifade etmenin farklı yollarını arar.
Yetişkinlerle, gençler arasında çatışmanın olmaması için öncelikle yetişkinlerin genci bir “İnsan” olarak kabul etmesi gerekir. Gence duyduğu sevgiyi koşulsuz ve açıkça belirtmesi gerekir. Bu durum gencin kendisini ve diğer insanları sevmesini ve değerli bulmasını sağlayacaktır. Yetişkinler, gence sevgisini gösterdiği oranda, ondan saygı alacaktır. Gencin, yaşamına, giyinişine, süslenmesine ilişkin kararlarında, düşüncelerinde, yetişkinlerin onlara saygı göstermesi gerekir. Bu durumlarda onlara müdahale ettikçe onların kendilerine olan güvenlerini yitirmelerine neden olursunuz.
Genellikle yetişkinler ev ile ilgili kararlar alırken, gence pek danışmazlar. Ancak gencin o kararlara uymalarını isterler. Bu durumda bazı sıkıntılar yaşanabilir. Oysa gence danışılsa, onun görüşü ve önerileri alınsa, gencin o kararlara uyumunu kolaylaştırırlar.
Yetişkinler, gençlerle yaptıkları tartışmalarda kırıcı ve sert olmaktan kaçınmaları gerekir. Sert konuşmalarla onları yıldırmaya çalışmak, onlarla iletişimi koparır. Onlara bol bol öğüt verme yerine, onların yapmalarını istediğimiz davranışları onların yanında sergilemeniz gerekir. Örneğin: Onların sigara içmelerini istemiyorsanız, sigara içmeme konusunda bol öğüt yerine, sigarayı önce siz içmeyin. Söylediğiniz şey ile davranışınız uyuşmuyorsa, gençten tutarlı bir davranış göstermesini beklemeyiniz.
Gençlere sorumluluk verirken, onların gücünü aşacak sorumluluklar vermeyin. Güçlerini aşan sorumlulukları başarısızlıkla sonuçlandırdıklarında kendilerine olan güvenlerini yitirirler. Sonraki dönemlerde yapabilecekleri sorumlulukları da yerine getiremezler. Yapabilecekleri sorumlulukları yerine getirdiklerinde başarılarını da artırmış olurlar.
Gençleri geleceğinizin garantisi gibi görüp, onlardan çok fazla şey beklemeyin. Bu yoğun beklenti ve baskılar, onların tüm kuralları reddetmeleri sonucunu doğurabilir.
Bütün bunları göz önünde bulunduran yetişkinler, gençlerle normal, çatışmasız ilişki kurabilir, Onlarla normal bir iletişim kurarak onları istenmeyen davranışlardan uzaklaştırabilirler. Aksine, kendileriyle çatışan, onların istemediği bir gençlik karşılarında bulurlar.
Sosyolog-Rehberlik Ve Aile Danışmanlığı Uzmanı