Çocuk Yoksulluğu Küresel Bir Kriz: Almanya ve Türkiye’de Derinleşen Sorun

Çocuk yoksulluğu, dünyanın dört bir yanında giderek büyüyen bir kriz haline gelirken, Almanya’da yapılan yeni bir araştırma, bu sorunun çözümüne dair çarpıcı veriler ortaya koydu. Alman ekonomi araştırma kuruluşu Prognos’un yaptığı çalışmaya göre, çocukların yoksulluktan korunmasının en etkili yolu, ebeveynlerin tam zamanlı çalışabilmesi. Ancak bu, yalnızca iş gücüne katılım meselesi değil; aynı zamanda güçlü sosyal politikalar ve ekonomik istikrarla doğrudan ilişkili bir konu.

Araştırmaya göre, Almanya’da ebeveynlerin her ikisinin de tam zamanlı çalıştığı ailelerde çocukların yoksulluk riski neredeyse yok denecek kadar az. Ancak ebeveynlerden biri işsiz olduğunda bu risk yüzde 68’e çıkıyor. Özellikle tek ebeveynli ailelerde yoksulluk oranı çok daha yüksek seviyelere ulaşıyor.

Ancak burada dikkat çeken nokta, sadece ebeveynlerin iş bulması değil, aynı zamanda ailede tek bir kişinin çalışması durumunda bile geçinmeye yetecek bir ücret alabilmesi gerektiği. Almanya’da tam zamanlı çalışma çocuk yoksulluğunu azaltırken, Türkiye gibi ülkelerde düşük ücretler ve güvencesiz çalışma koşulları nedeniyle bu sistemin benzer bir etki yaratması zor görünüyor.

Türkiye’de Çocuk Yoksulluğu Daha Derin

Almanya gibi refah devletlerinde bile çocuk yoksulluğu ciddi bir sorunken, Türkiye’de bu durum çok daha vahim bir noktada. TÜİK verilerine göre, Türkiye’de çocukların yaklaşık yüzde 32’si yoksulluk sınırının altında yaşıyor ve bu rakamın gerçek hayatta daha da yüksek olduğu tahmin ediliyor.

Çocuk yoksulluğunun en belirgin sonuçlarından biri de çocuklarda bodurluk oranının artması. 0-5 yaş grubundaki çocuklarda bodurluk oranı son yıllarda yüzde 10’a yükselmiş durumda. Yani her 10 çocuktan biri, yetersiz beslenme ve kötü yaşam koşulları nedeniyle gelişimini tamamlayamıyor. Bu durum, çocukların hem fiziksel hem de zihinsel gelişimini olumsuz etkiliyor ve eğitim hayatlarından ileriki yaşamlarına kadar kalıcı izler bırakıyor.

Türkiye’de çocuk yoksulluğunun bu denli yaygın olmasının en büyük sebeplerinden biri, iş güvencesizliği ve düşük gelir seviyeleri. Ailelerin büyük bir kısmı, asgari ücretle temel ihtiyaçlarını karşılayamazken, sosyal yardımlar ise hem yetersiz hem de sürdürülebilir değil. Almanya’daki gibi devlet destekli çocuk bakım hizmetlerinin eksikliği, özellikle çalışan anneler için büyük bir engel oluşturuyor.

Ekonomik kriz ve artan enflasyon, çocuk yoksulluğunu daha da derinleştirirken, çocukların yeterli beslenme, sağlık ve eğitim hizmetlerine erişimi giderek zorlaşıyor. Almanya’da yapılan araştırma, çocuk yoksulluğunun sadece sosyal yardımlarla çözülemeyeceğini, ailelerin ekonomik bağımsızlığını sağlayacak yapısal reformların şart olduğunu gösteriyor. Türkiye’de de benzer politikalar uygulanmadığı sürece, nesiller boyu sürecek bir yoksulluk döngüsünün önüne geçmek mümkün olmayacak.