İSTANBUL — Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Eylül 2025’te gıda ve alkolsüz içecekler grubunda aylık fiyat artışı %4,62 olarak gerçekleşti. Aylık artışta en dikkat çekici kalem yumurta oldu; TÜİK verilerinde aylık bazda yumurta fiyatındaki artış %19,84 ile “zam şampiyonu” olarak kayıtlara geçti. Bu yükseliş, tüketici sepetinde doğrudan hissedilen mutfak maliyetlerini öne çıkardı.
Hangi ürünler öne çıktı?
TÜİK verilerine göre eylülde yumurtayı, aylık bazda taze balık (%19,16), taze sebze (%11,95) ve tavuk eti (%11,82) gibi ürünler takip etti. Sebze-meyve grubunda mevsimsel dalgalanmalar ve zirai koşullardaki bozulmalar fiyatların yukarı gitmesinde rol oynadı. Bu tablo hem kent hem de kır hane halklarının gıda harcamasında keskin bir yük artışı anlamına geliyor.
Neden yükseldi? Arz, talep ve maliyet baskısı
Analizler, Eylül’deki fiyat hareketini birden fazla etkenin birlikte tetiklediğine işaret ediyor. Zirai don ve kuraklık gibi üretim koşullarındaki olumsuzluklar sebze ve meyve arzını daraltırken, okul sezonunun başlaması ve mevsim değişimleri bazı ürünlerde talebi artırdı. Öte yandan üretim ve nakliye maliyetlerindeki artışlar da gıda fiyatlarına yukarı yönlü baskı uyguladı. Yumurta üreticilerinin temsilcileri, okulların açılması ve şehir merkezlerine dönüşle birlikte talebin arttığını ve bunun kısa dönemde fiyatlara yansıdığını belirtiyor.
Yumurta Üreticileri Ürünleri Sanayicileri Derneği (YÜSAD) Başkanı Metin Akman’ın değerlendirmesine göre, “okulların açılması, şehir nüfusunun hareketliliği ve tedarikteki daralma” fiyatlara etkide bulundu; Akman, uzun dönem ortalamalara bakıldığında yumurta fiyatlarının gıda enflasyonuyla paralel seyrettiğini vurguladı.
Geniş ekonomik bağlam: enflasyon ve politika baskısı
Gıda fiyatlarındaki bu sıçrama, Eylül ayı genel enflasyon rakamlarında da belirleyici oldu. TÜİK verileri Eylül ayında genel TÜFE’nin yükselişe geçtiğini ve yıllık enflasyonun yeniden tırmandığını gösteriyor; haber ajanslarının haberleştirdiği verilere göre yıllık TÜFE %33’ü aşan bir seviyeye geldi ve gıda yıllık bazda çift haneli yükseliş kaydetti. Bu gelişme, Merkez Bankası’nın para politikası tercihlerine ve kısa vadeli fiyat istikrarı hedeflerine yönelik tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Diğer göstergeler: bağımsız veri setleri ve analizler
TÜİK dışı göstergeler de Eylül ayında gıda fiyatlarında benzer bir ivme kaydedildiğine işaret ediyor. TEPAV’ın Gıda Fiyat Endeksi (TEGE) gibi bağımsız ölçümlerde de aylık artışlar görüldü; bu endeksler, hem perakende hem de üretim kanalındaki baskının hane halkına nasıl yansıdığını farklı bakış açılarından teyit ediyor. Uzmanlar, gıda fiyatlarındaki dalgalanmanın kısmen mevsimsel, kısmen arz-sok etkili ve kısmen üretim maliyetlerine bağlı olduğunu söylüyor.
Tüketiciye etkisi ve kısa vade beklentileri
Haneler açısından Eylül’deki artış, özellikle düşük ve sabit gelirli ailelerin gıda bütçesinde hemen hissedilir bir daralma anlamına geliyor. Uzmanlar, kış aylarına girerken yüksek maliyetlerin devam etmesi hâlinde hem yıllık enflasyona olumsuz yansıma hem de tüketici güveninde düşüş risklerine dikkat çekiyor. Ayrıca gıda fiyatlarındaki oynaklık, perakende zincirleri ve küçük esnaf için stok yönetimini zorlaştırıyor; bu da kısa vadede fiyatların dalgalanmasını sürdürebilir.
Hükümet ve sektör tepkileri
Ekonomi yönetimi ve ilgili bakanlıklar, gıda arz güvenliğini sağlamak için tedbir paketleri açıklayabilir; buna yönelik adımlar, ithalat kolaylıkları, üretici destekleri veya stok düzenlemeleri biçiminde olabiliyor. Sektör temsilcileri ise doğrudan üretim maliyetlerindeki yükselişin kontrol altına alınmasının kalıcı çözüm için şart olduğunu belirtiyor. Ayrıca kısa vadede fiyat dalgalanmalarını azaltmak için tedarik zinciri lojistiğinin güçlendirilmesi ve mevzuat kaynaklı gecikmelerin giderilmesi gerektiği vurgulanıyor.
- NHY/ TÜİK, DÜNYA Gazetesi, Cumhuriyet, Reuters, TEPAV / TEGE veri ve raporları (gıda fiyat endeksi analizi)