Yargıdaki çürümeyi haber yapan gazeteciler hedefte

Türkiye’de yargıdaki çürüme ve rüşvet iddiaları gündemdeki yerini koruyor. Bu kapsamda, yargıdaki sorunları gündeme getiren gazeteciler de hedef olmaya devam ediyor.

Son olarak, Gerçek Gündem editörü Furkan Karabay, mahkeme tutanağını haberleÅŸtirmesi nedeniyle “terörle mücadelede görev almış kiÅŸiyi hedef gösterme” suçlamasıyla tutuklandı. Karabay’ın haberinde, Ä°stanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve Barış Saral isimli ÅŸahsın sanık olduÄŸu davada geçen ifadeler yer alıyordu. Saral, duruÅŸma sırasında, yargıdaki rüşvet iddialarına iliÅŸkin çarpıcı açıklamalarda bulunmuÅŸtu.

Karabay’ın tutuklanmasına, basın meslek örgütleri ve gazeteciler tarafından tepki gösterildi. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol ÖnderoÄŸlu, “Bakan, ‘gazetecilik faaliyetlerinden tutuklu kimse yok’ demiÅŸti. Furkan Karabay’ın tutukluluÄŸu, bu hazin ve sorumsuz söylemle taban tabana çeliÅŸen Türkiye gazeteciliÄŸinin çıplak gerçekliÄŸidir” dedi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası da yaptığı açıklamada, “Furkan Karabay’ın tutuklanması, yargıdaki yozlaÅŸmanın geldiÄŸi noktanın kanıtıdır. Meslektaşımız cezaevinden çıkacak ve gözdağına boyun eÄŸmeyip bu yozlaÅŸmanın haberini yapmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

DÄ°SK Basın Ä°ÅŸ ise, “Karabay’ın bıraktığı yerden iÅŸimizi yapmaya devam edeceÄŸiz. Hakikatin üstünü örtemeyeceksiniz. Buradayız! Alışmıyoruz! Çünkü gazetecilik suç deÄŸildir!” açıklamasında bulundu.

BirGün yazarı Timur Soykan ise, “Yargıdaki çürümeyi, rüşvet çarkını baÅŸsavcılar, hakimler anlatıyor ama HSK üstünü örtüyor. Buna sessiz kalmayan, haber yapan gazeteci ise hapsediliyor. Furkan Karabay’ın bileÄŸindeki bu kelepçe bu ülkenin utancıdır. Yazıklar olsun” dedi.

Gazeteci Barış Pehlivan da, “Furkan sadece gazetecidir. O ÅŸimdi cezaevinde. Ey bu satırları okuyan sen; biliyor musun Furkan sen mutlu ol, sen huzurlu yaÅŸa, senin hakkın yenmesin diye böylesi bedeli göze aldı! Unutma e mi?” ifadelerini kullandı.

Furkan Karabay’ın tutuklanması, yargıdaki çürümeyi gündeme getiren gazetecilere yönelik baskıların arttığının bir göstergesi olarak yorumlanıyor.