Tüik’in 2016 yılı istatiki verilerine göre ülkemizdeki su kaynaklarının dağılımı ve kullanımındaki dağılımı raporlaştırılmıştır. Bu raporlar bile suların nasıl hor kullanıldığını ve bu suların nasıl atık su haline getirildiği ortaya çıkmaktadır. Bu hızla Termik santraller ve Nükleer santrallerin yapımı devam ederse, ne su kalır, nede temiz ve yaşanabilir bir çevre kalır. Şehir v Köylerde içme ve kullanmada kullanılan suyun nerdeyse iki katına yakını sanayide kullanılıyor. Ve bu sular hem atık hem de ağır metal yüklüler. Önce bir Tüik Verilerine bir bakalım.
“Sektörel Su ve Atıksu İstatistikleri, 2016
Su kaynaklarından 17,3 milyar m3 su çekildi Belediyeler, köyler, imalat sanayi işyerleri, termik santraller, organize sanayi bölgeleri (OSB) ve maden işletmeleri tarafından 2016 yılında 17,3 milyar m3 su doğrudan su kaynaklarından çekildi. Su kaynaklarından çekilen suyun %58,2’si denizlerden, %16,1’i barajlardan, %13’ü kuyulardan, %7,9’u kaynaklardan, %3,9’u akarsulardan, %0,8’i göl/göletlerden, %0,1’i ise diğer kaynaklardan çekildi.
Alıcı ortamlara 14,9 milyar m3 atıksu deşarj edildi Belediyeler, köyler, imalat sanayi işyerleri, termik santraller, OSB’ler ve maden işletmeleri tarafından 2016 yılında doğrudan alıcı ortamlara 14,9 milyar m3 atıksu deşarj edildi. Doğrudan alıcı ortamlara deşarj edilen atıksuyun %79,2’si denizlere, %17,5’i akarsulara, %0,9’u barajlara, %0,8’i foseptiklere, %0,6’sı göl/göletlere, %0,2’si araziye, %0,8’i ise diğer alıcı ortamlara deşarj edildi.
Termik santraller, OSB’ler ve maden işletmeleri tarafından 2016 yılında deşarj edilen atıksuyun %66,4’ünü soğutma suları, %33,6’sını ise soğutma suları dışındaki atıksular oluşturdu. Soğutma suları hariç doğrudan alıcı ortamlara deşarj edilen atıksuyun %80,7’si arıtıldı.”
Yine Tüik Verileri esas alınarak, hem sektörlerin kullandıkları su miktarı, genel toplamlar aşağıya çıkarılmıştır. Rakamlar çok net gösteriyor ki, sularımızı Termikler ve sanayi kirletiyor. Üstelik sularımızı esas olarak onlar tüketip, su fakiri ülkeye dönüştürüyor.
(*)Organize sanayi Bölgelerin Deşarj edilen su miktarının fazlalığı, kendi olanakları ile su çıkarıp kullanmasından kaynaklı olduğu not ediliyor.
Burada aslolan İçme ve Kullanma suyun ile işletme sanayide kullanılan suyun miktarlarındaki uçurumdur.
Belediye ve köylerde kullanılan suyun miktarı 6.208.407.000 m3 iken, sadece termik santrallerde kullanılan suyun miktarı ise; 8.608.370.000 m3 tür. Tüm sanayi için ise bu miktar daha yukarılara çıkıyor. Bu rakam ise şöyledir; 11.104.783.000 m3 tür. Yani ülkenin suyunun en fazlası sanayide kullanılmaktadır. Birde Nükleer santraller devreye girdiğinde, sadece Sinop’ta kurulacak olan bir Santralin günlük su tüketimi 28 milyon m3’tür. Akkuyu Nükleer santrali ise günde 10 milyon metre küp su kullanacaktır. Bu yoğunluktaki tüketim hem çevreye hem de denizlere ve deniz canlılarına büyük zarar verecektir. Bunun doğuracağı zararın hesabını kim verecek? Vebalini kimler üstlenecek?
Emo.org’da Prof.DrHayrettin Kılıç, ABD’de ki eş değer santrallerle yaptığı kıyaslama ve etkilerini çok açık bir şekilde vurgulamıştır. Bu açık ve yalın anlatıma bir şey eklemeye gerek yoktur.
“Amerika’da elektrik üreten nükleer santralların, bilhassa Kaliforniya Eyaleti deniz kıyılarında son 30 senede kurulu 22 tane nükleer santralın her gün ortalama 86 milyar galon deniz suyunu santralların soğutma sisteminde sirküle ettikten sonra tekrar denize boşaltmaları neticesinde, kuruldukları bölgedeki deniz yaşamını felaket seviyelerinde etkilediği resmi ve bilimsel raporlarla tespit edilmiştir.
Akkuyu’da kurulacak nükleer santrala yakın güçte çalışan ve tek yönlü soğutma siteminin kullanıldığı San Onofre (SONG) Santralı’nın denizden çekip tekrar denize saldığı soğutma suyu miktarı bir günde 2 milyar 588 milyon-galon (yaz aylarında 3 milyar 716 milyon-galon) yani günde 10 milyar litre, yine yaklaşık güçte çalışan Diablo Kanyon Santralı’nın kullandığı su miktarı bir günde 2 milyar 670 milyon-galon yani 10 milyar litrenin üzerinde. Örneğin ABD’nin en büyük şehirlerinden biri olan 10 milyonun üzerinde nüfusu olan Los Angeles bir günde kullandığı (420 milyon galon) yaklaşık 5 mislidir. “
“ Edison elektrik şirketinin, 25 Eylül 2006 tarihli resmi itiraz mektubunda aynen şöyle yazıyor: “Bizim yaptığımız hesaplara göre; santral için denizden çekilen günde 17 milyar galon deniz suyunun içindeki lavra miktarı her metreküpte 400-600 olup, her gün soğutma sistemine giren balık sayısı 25.7 milyon ile 38.6 milyon arasındadır.”
“Doğu Akdeniz, yüzde 38 tuzluluk oranıyla Kızıl Deniz’den sonra dünyadaki en tuzlu denizlerden biridir. Akkuyu Santralı tam güçle elektrik ürettiği her günde soğutma kuleleri ve diğer yardımcı soğutma sistemlerinde çevrimlenen 10 milyon metreküp suyun sadece yüzde 10’unun buharlaştığını kabul edersek, bir günde kayıp olan 1 milyon metreküp suyun geride bıraktığı atık tuz miktarı yaklaşık 40 tondur. Ve bu tuzun soğutma sisteminden devamlı denize özel mekanik ve kimyasal yöntemlerle tahliye edilmesi gerekecektir.” Bu ise denizdeki canlı yaşamını olumsuz etkileyecektir. Denize sıcak akıtılan soğutma suları ayrı bir kıyım yaratacaktır. Özelliklede mikroorganizmaları hızlı bir şekilde yok edecektir. Deniz suyu çekilirken de deniz canlılarını da beraber çekip yaşamlarını sonlandırarak, deniz canlılarının neslinin yok olmasına da yol açacaktır.
- Zeytinyağlı Yerim, Ama Zeytinliklerden Vazgeçemem! - 10 Nisan 2022
- Yasadışı Yaşamımdan Geçen Sekiz Yıl - 2 Nisan 2022
- Maden Şirketleri ;Rehabilite Değil, Cehennem Çukurlarını Arkalarında Bırakıyorlar!!! - 18 Mart 2022