Türkiye’de gazetecilere yönelik baskılar artıyor

Türkiye’de gazetecilere yönelik baskılar giderek artıyor. Dicle Fırat Gazeteciler DerneÄŸi (DFG) EÅŸ BaÅŸkanı ve Mezopotamya Ajansı editörü Dicle MüftüoÄŸlu, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde “terör örgütü üyesi olmak” ve “terör örgütü yöneticiliÄŸi yapmak” suçlamalarıyla tutuklandı.

MüftüoÄŸlu, tutuklandıktan sonra avukatları aracılığıyla Artı Gerçek‘e yaptığı açıklamada, cezaevindeki Kürt gazetecilere ayrımcılık uygulandığını, hak ihlallerine maruz kaldıklarını söyledi. MüftüoÄŸlu, “Cezaevinde Kürt gazetecilere ayrımcılık uygulanıyor. Birçok kez adlarından, varlıklarından söz edilmiyor. Söz konusu Kürt olunca gazeteci kimliÄŸi bir tarafa bırakılarak devlet aklıyla bir bakış oluyor. Bizler hem yargı önünde hem de kamuoyuna karşı gazeteci olduÄŸumuzu anlatmaya çalışıyoruz. DiÄŸer gazetecilere yönelik baskılarda bütün gazeteciler, meslek örgütleri tek ses olup bu duruma karşı tepki gösteriyor. Elbette basın özgürlüğünü savunmak için gazetecilere yönelik baskılara tepki gösterilmeli ancak bunda ikircikli bir durum olmamalı. GeçmiÅŸ yıllara göre bu ikili durum, ayrımcı yaklaşım aşılmaya baÅŸlandı ancak yeterli deÄŸil. Ayrımcı durum salt gazetecilerle de sınırlı deÄŸil. Kürt gazeteciler ve çalıştıkları basın-yayın organlarına yönelik baskılara karşı da ortak, gazeteciliÄŸi savunan bir tutuma ihtiyaç var.” dedi.

MüftüoÄŸlu, cezaevindeki hak ihlallerine de deÄŸinerek, “Ciddi bir tecrit politikasının tüm cezaevlerinde hâkim olduÄŸunu söylemek mümkün. Dışarıyla irtibatımız minimalize ediliyor. Hatta cezaevlerindeki aktifliÄŸimiz de kısıtlanıyor. Talep ettiÄŸiniz gazete ve dergileri alamıyorsunuz. Yeni YaÅŸam, Evrensel gibi gazeteler verilmiyor. Dergi okuyabilmek için de yıllık abonelik satın almanız gerekiyor. Normalde dışarıdan gönderilen dergiler kabul edilirken, son yıllarda bu durum da ortadan kaldırılmış. Muhalif kanalların büyük bir bölümü idare tarafından verilmiyor. Ailemiz dışında üç arkadaÅŸ görüşmeci yazabilme hakkına sahip iken son yıllarda buna da engel konulmuÅŸ. Emniyetin denetimiyle görüşçü yazıyorsunuz ve bu da kabul görmediÄŸi için dışarıdan bir tek ailenizi görebiliyorsunuz. Onlar da Kürdistan’da oturduÄŸu için her ay gelemiyor. Bu, tüm siyasi tutukluların yaÅŸadığı bir durum.” ifadelerini kullandı.

Müftüoğlu, hakkında hazırlanan iddianamede kendisine yöneltilen suçlamalarla ilgili de şunları söyledi:

“Ä°ddianame iki tanık ifadesi, telefon kayıtları, seyahat, otel konaklamaları, haber kaynaklarıma yönelik aramalar, hesap kayıtlarım suçlama konusu yapılıyor. Ä°ddianame gazeteciliÄŸimi yargılamak adına yazılmış. Bana dair 2 sayfalık boÅŸ iddiaların yer aldığı bir iddianame ile 8 ayı aÅŸkın süredir tutuklu bulunuyorum. Yine eÅŸ baÅŸkanı olduÄŸum Dicle Fırat Gazeteciler DerneÄŸi’nin kurucusu olmam da suçlama konusu yapıldı. Ä°ddianame ve ilk duruÅŸmadaki duruma baktığımda emniyet ve yargının bana, ‘Gazetecilik yapmak suçtur’ dediklerini görüyorum. Ancak ilk duruÅŸmadaki savunmamda ve yıllardır mesleÄŸimi yaparak ve DFG çatısı altında yürüttüğüm çalışmalarda da belirttiÄŸim gibi, ‘gazetecilik suç deÄŸildir’ demeye devam edeceÄŸim.”

MüftüoÄŸlu, Free Press Unlimited’ın düzenlediÄŸi “En Dirençli Gazeteci Ödülü”ne layık görülmesiyle ilgili de ÅŸunları söyledi:

“Sizin aracılığınızla bir kez daha bu ödülü bana veren jüri üyelerine teÅŸekkür ediyor ve ödülü 30 yılı aÅŸkın süredir direnen Kürt gazeteciler adına aldığımın altını çizmek istiyorum. Dünya genelinde gazetecilik mesleÄŸi toplum adına denetçi görevindedir. Toplum yararı gözetilerek her türlü bilgiyi yayınlama sorumluluÄŸu vardır. GerçeÄŸi açığa çıkartmak, toplumu bilgilendirmek, ifade özgürlüğünün savunucusu ve sürdürücüsü pozisyonundadır gazeteciler.

Gerçeklerden rahatsız olan iktidarlar bu nedenle gazetecilere yönelik baskı uyguluyor. Türkiye’de de antidemokratik uygulamaların bir sonucu olarak gazetecilere yönelik baskı giderek artıyor. AKP-MHP iktidarının yönetememe hali, ekonomi, ekoloji politikaları, halklara ve inançlara yaklaşımındaki ayrımcı tutumu, kadını yok sayma tutumu bir krize dönüşmüş durumda. Bu kriz halinin de yansımasını istemediÄŸi için basına baskı altına alıyor.