Türkiye ve Suriye: Erdoğan’ın Kazancı ve Türkiye’nin Kaybı

Sabine Adatepe, Almanya’nın önde gelen gazetelerinden Die Zeit‘deki 8 Aralık 2024 tarihli yorumunda, Türkiye’nin Suriye’deki rolünü ve bu politikanın Türkiye’ye olası etkilerini mercek altına alıyor. Adatepe’ye göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye’deki rejim değişikliği sürecine yönelik askeri ve siyasi yatırımları, kısa vadede Erdoğan’a siyasi kazanç sağlasa da, Türkiye için potansiyel kayıplar doğurabilir. Türkiye’nin, sınırındaki Kürt devleti kurma tehdidine karşı gösterdiği tepki, bölgedeki diğer güçlerle kurduğu ilişkiler ve siyasi manevralar, uzun vadede Türkiye’yi karmaşık bir stratejik diziyle karşı karşıya bırakabilir.

Adatepe, Türkiye’nin Suriye’deki djihaidist gruplara desteğini ve geçiş hükümeti kurma çabalarını, Erdoğan’ın Esad rejimini devirmeye yönelik temel hedefleri olarak tanımlıyor. Ancak, Erdoğan’ın asıl amacı yalnızca rejim değişikliği değil, aynı zamanda Türkiye’ye sığınan milyonlarca Suriyeli’nin geri dönüşünü sağlamaktır. Bu hedef, hem Türkiye’nin iç hem de dış politikasında önemli bir adım olarak görülse de, bölgedeki mevcut çatışmaları daha da derinleştirebilir.

Özellikle Türkiye’nin kuzey Suriye’de oluşturduğu tampon bölgeler ve kurduğu askeri üsler, bölgedeki etnik ve dini gerilimleri körükleyebilir. Adatepe, Türkiye’nin, Kürt grupları ve radikal İslamcılar arasında kalabileceği iki tehlike arasında sıkışabileceğine dikkat çekiyor. Türkiye’nin Kürt politikaları, iç ve dış politikada yeni gerilimler yaratabilir, ayrıca PKK karşıtı grupların ve milliyetçi çevrelerin tepkisiyle karşılaşabilir.

Erdoğan’ın son dönemdeki stratejik değişikliklerinin de süreci daha karmaşık hale getirebileceğini belirten Adatepe, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerin ve Kürtlerin Türkiye içindeki rolü üzerindeki değişikliklerin, milliyetçi çevreler tarafından tepkiyle karşılanabileceğini ifade ediyor. Ayrıca, Suriye’deki gelişmeleri yönlendirme çabalarının, İsrail ve Kürtler arasındaki olası ittifakları da Türkiye için yeni bir tehdit haline getirebileceğine işaret ediyor.

Adatepe, Erdoğan’ın otokratik yönetim tarzını ve Türkiye’nin Avrupa Birliği ile zayıflayan ilişkilerini de vurguluyor. Bu durum, Erdoğan’ı uluslararası arenada yalnızlaştırabilir ve iktidarını sarsacak potansiyel tehlikeleri beraberinde getirebilir. Adatepe, Türkiye’nin giderek daha otokratik bir yapıya bürünmesinin, Erdoğan’ın iç siyasi desteğini kaybetmesine ve uluslararası baskıların artmasına yol açabileceğini öngörüyor.