Trump’ın İstihbarat Şefi Esad Ziyaretiyle İlgili Soruları Duymazdan Geldi

Donald Trump’ın, Tulsi Gabbard’ı yeni döneminde ulusal istihbarat koordinatörü olarak atama planı, hem Cumhuriyetçi Parti içinde hem de kamuoyunda tartışmalara neden oldu. Gabbard’ın 2017’de Suriye’ye yaptığı ziyaret ve dönemin Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmesi bu tartışmaların merkezinde yer alıyor. Senato’daki oturumda, Gabbard bu ziyarete dair soruları yanıtsız bıraktı ve Trump’a olan bağlılığını vurguladı.

Alman haber kanalı n-tv, Gabbard’ın Senato’daki performansını ve adaylığına yönelik tepkileri değerlendirdiği haberinde, Gabbard’ın özellikle Esad ile görüşmesi nedeniyle eleştirildiğini ve bu durumun Trump’ın kabinesindeki tartışmalı atamalar zincirine bir yenisini eklediğini belirtti. Haberde, Gabbard’ın Suriye ziyareti sırasında ABD’nin, iç savaşın sürdüğü bu ülkeyle diplomatik bağlarını 2012’de kesmiş olduğu hatırlatıldı.

“America First” Yaklaşımına Tam Destek

Gabbard, Senato’daki konuşmasında Trump’ın dış politika vizyonuna olan desteğini açıkça ifade etti. ABD’nin ulusal güvenlik önceliklerini “America First” (Önce Amerika) sloganıyla tanımlayan Trump’ın politikalarını desteklediğini belirtti. ABD’nin yurt dışındaki askeri varlığını sınırlandırma ve ulusal çıkarlarını koruma yönündeki yaklaşımlarına katıldığını ifade eden Gabbard, Suriye’deki son gelişmelere dair Trump’ın açıklamalarına da tam destek verdiğini söyledi.

“Başkan Trump’ın son günlerde Suriye’deki gelişmelerle ilgili yaptığı açıklamalara tamamen katılıyorum. Bu konudaki düşüncelerini içtenlikle destekliyorum,” diyen Gabbard, Senato oturumunu terk ederken gazetecilerin Esad ziyaretiyle ilgili sorularını yanıtsız bıraktı.

Suriye Ziyareti ve Esad ile Görüşme

Hawaii’yi Kongre’de temsil eden eski Demokrat Parti üyesi Tulsi Gabbard, 2020 yılında başkanlık adaylığına da soyunmuş ancak başarılı olamamıştı. 2022’de Demokrat Parti’den ayrılarak önce bağımsız, ardından Trump’ın 2024 başkanlık kampanyasının bir parçası oldu. Gabbard, Ukrayna’ya yönelik ABD desteğine karşı çıkışı ve ABD’nin dış müdahalelere yönelik politikalarını eleştirmesi nedeniyle partisinden kopma gerekçesini açıkça dile getirmişti.

Gabbard’ın 2017’de, Trump’ın ilk dönemine denk gelen bir zamanda, Suriye’ye yaptığı ziyaret ve Beşar Esad ile görüşmesi büyük tepki çekmişti. Bu görüşme, hem güvenlik uzmanları hem de eski meslektaşları tarafından “kanlı bir iç savaşın sorumlusu olan bir lideri meşrulaştırma çabası” olarak nitelendirildi. ABD’nin diplomatik bağlarını kestiği bir dönemde yapılan ziyaret, insan hakları ihlalleri ve savaş suçlarıyla itham edilen Esad rejimine dolaylı bir destek olarak görüldü.

Gabbard ise bu eleştirileri reddederek, diplomatik kanalların açık tutulması gerektiğini savundu. “Diyalog içinde kalmak önemlidir,” diyen Gabbard, Trump’ın Orta Doğu’daki ve Ukrayna’daki savaşları sonlandırma vaadinin, onu desteklemesindeki temel nedenlerden biri olduğunu ifade etti.

Trump’ın Kabinesindeki Çatışmalar

Trump’ın, kabinesi için belirlediği isimler yalnızca Demokratlar arasında değil, Cumhuriyetçiler içinde de gerilim yaratmaya devam ediyor. Trump, kitlesel göçmen sınır dışı operasyonları, devlet memurlarının işten çıkarılması ve ABD’nin NATO ile Ukrayna’ya desteğinin azaltılması gibi tartışmalı politikalarını uygulayabilecek bir ekip kurmaya çalışıyor.

Tulsi Gabbard’ın bu süreçteki rolü, yalnızca Trump yönetiminin gelecekteki politikalarını değil, aynı zamanda ABD’nin uluslararası arenadaki diplomatik ilişkilerini de şekillendirebilecek bir etken olarak öne çıkıyor.