İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, insan haklarına evrensel düzeyde saygının zayıfladığına dikkat çekerek, özellikle Türkiye’de adil yargılanma hakkının en çok ihlal edilen haklar arasında olduğunu vurguladı.
Kaboğlu, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 1948 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edildiğini ve günümüzde bir “dünya anayasası” olarak kabul gördüğünü belirtti. Bu bildirgenin birçok uluslararası sözleşmeye ve anayasal düzenlemeye esin kaynağı olduğunu ifade eden Kaboğlu, şu değerlendirmede bulundu:
“Bildirge, insan haklarına dair temel normları ortaya koymuş ve evrensel bağlayıcılığa sahip bir referans noktası olmuştur. Ancak 76. yılında insan haklarına saygıda evrensellikten ziyade, insan haklarının ihlalinde bir evrensellik söz konusu. Türkiye ise bu ihlallerin en yoğun yaşandığı ülkeler arasında yer alıyor.”
“Adil Yargılanma Hakkı Sistematik Şekilde İhlal Ediliyor”
Adil yargılanma hakkının İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde her birey için temel bir hak olarak tanımlandığını hatırlatan Kaboğlu, Türkiye’de bu hakkın sistematik biçimde ihlal edildiğini söyledi. Düşünce ve ifade özgürlüğü, örgütlenme, toplanma ve gösteri haklarının da ciddi ihlallere maruz kaldığını belirtti.
Kaboğlu, baroların ve avukatların bu hakların savunucusu olması gerektiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Barolar ve savunma mesleği, adil yargılanma hakkını daha çok dillendirmeli ve Anayasa’nın muhatabı olan yasama, yürütme ve yargı organlarını, başta adil yargılanma hakkı olmak üzere, hak ve özgürlüklerin bütünlüğüne ve birliğine saygı göstermeye davet etmelidir.”
Bu açıklama, insan haklarının korunması ve savunulması noktasında avukatların ve yargının daha güçlü bir rol oynaması gerektiğine dikkat çekerken, Türkiye’deki mevcut duruma yönelik eleştirileri de gündeme taşıdı.