Stres, organizmanın fiziksel ve ruhsal sınırlarının zorlanması ve tehdit edilmesi, endişelenmesi, kaygılanması… Gibi durumlarda oluşan bir psikolojik gerginlik durumudur. Stresin sadece zararlı etkileri yoktur; aynı zamanda olumlu etkileri de vardır. Olumlu stres, hoştur neşe ve canlılık verir. Bu stres bireyi motive eder, bireyin başarısının yükselmesine katkıda bulunur. Başarılı olmak isteyen her insanda olması gereken bir durumdur.
Olumsuz stres, yıkıcı ve zarar veren strestir. Anne babanın çok küçük yaştan başlayan yüksek başarı beklentisi, çocuğun başarılarını düzeltmek için onu eleştirmek, çocuğun dayak, hırpalama gibi cezalarla eğitilmesi, yargı ifadesi taşıyan olumsuz sıfatlarla nitelemek(haylaz, tembel, sorumsuz, dağınık, pısırık…) çocuğun kendine olan güvenini azaltır. Bütün bunların sonucunda çocukta bir kaygı durumu oluşur. Kaygı: İnsanın varoluşundaki en temel duygulardan olup, insanın bedensel ve ruhsal varlığını tehlikede görmesi sonucunda yaşadığı tedirginlik olarak tanımlanabilir. Kaygı duymayan insan olmaz. Belli bir miktar kaygı her insan için gerekli; ancak bir miktarın ötesindeki kaygı bozucu etki yaratmaktadır.
Öğrencilerin başarısızlıklarının temel nedenlerinden ilki ve en önemlisi sınav kaygısıdır. Sınav kaygısı, sınavlarda veya diğer değerlendirmeye yönelik durumlarda fizyolojik, davranışsal veya bilişsel ögelere sahip, hoşlanılmayan yoğun bir gerginlik durumudur. Sınav kaygısının birbirinden farklı ‘‘Kuruntu’’ ve ‘‘Duygusallık’’ olmak üzere iki boyutu vardır; sınav anında ‘’kuruntu’’ boyutu etkili olmaktadır.
Kuruntu boyutu: Dikkatini kendi üzerine toplama, performansa ve yeteneğe güvenmeme, başkaları ile karşılaştırmada kendini zayıf olarak değerlendirme, kendini başarısızlık odağı olarak görme, sınava yeterince hazırlanmama duygusu, başarısızlığın sonuçlarını düşünme; hoşnutsuzluk, ceza, statü veya güven kaybı, sınavın zamanında yetiştirilemeyeceği kuruntusu.
Sınav kaygısını artıran etkenlerde var. Bunlar:
-Çevrenin öğrenci hakkındaki görüşleri ile ilgili endişeleri. ‘’Anne ve babama ne diyeceğim, arkadaşlarımın yüzüne nasıl bakacağım, tanıdıklarımın karşısında mahcup olacağım…’’ gibi düşünceler öğrencinin kaygısını artırır.
-Öğrencinin kendisi ile ilgili endişeleri. ‘’Ben ne olacağım? Yarınımı kurtarabilecek miyim? ’gibi sorular.
-Öğrencinin Üniversiteyi, gelecekteki başarı ve mutluluğu için tek yol olarak görmesi. Sanki yaşamda başarılı olan herkes üniversite mezunuymuş gibi düşünme.
-Öğrencinin kendisini sınava yeterince hazır hissetmemesi.
-‘Ya hep ya hiç’ türlü düşünme. Ya sınavı kazanırım ya da her şey biter.
-Öğrencinin aşırı genelleme yapması. ‘Tek olumsuzdan yola çıkarak her şeyi başarısızlıkla değerlendirmek, olumluyu geçersiz kılmak.
-Aşırı büyütme ya da aşırı küçültme.
-Duygusal mantık yürütme. Örneğin: İçimde bir sıkıntı var belli ki sınavım kötü geçecek.
-Etiketleme, yanlış etiketleme: Kendinizi aptal, salak olarak görme ve bunu kendinizde somutlaştırma.
-Kişileştirme: Herhangi bir olayla ilgisi olmadığı halde nedenini kendisiymiş gibi görmek. Örneğin: Anne ile baba arasındaki kavganın nedeni olarak kendisini görmesi.
Sınav kaygısı ile baş etmenin ilk ve en temel yolu bireyin kendi kendisi ile olumlu diyalog kurmasıdır. Bir işe başlamadan önce o işi başarabileceğiniz düşüncesi ile işe başlayın. Olumsuzu düşünmeyin.
Kaygıyı azaltmanın bir diğer yolu, kişisel problemlerinizi çözme becerisi kazanmanızdır. Bunun için önce probleminizi saptayın. Problemi çözmek için seçenek hazırlayın. Problemi çözecek gücün sizde olduğuna inanın. Sonuç ne olursa olsun mutlaka değerlendirin.
Zamanı iyi değerlendirme becerisi kazanın. Zamanınızı ne kadar iyi değerlendirirseniz o kadar rahat olursunuz. Zamanın doğru ve etkin kullanılması düzensizliğin ve kaygının çözümünde en büyük katkıdır.
Ders konularındaki bilginiz ve sınav tekniğindeki yetkinliğiniz sınav kaygısına karşı kullanacağınız en büyük silahınızdır. Bilginizi artırdıkça kendinize olan güveniniz artar. Sınav tekniklerini etkin kullandıkça, sınavlardaki başarınız artar. Planlı çalışan ve düzenli soru çözümü sayesinde kendini yetiştirmiş bilinçli bir öğrencinin sınav kaygısı asgari düzeye iner.
Ailenizin ve çevrenizin sizden beklentileri olmasını doğal karşılamalısınız. B
u beklentilerin sadece sizi teşvik etmek amaçlı olduğunu bilmelisiniz.Sınav kaygısıyla başa çıkmak bedensel davranış düzeyindeki düzenleme ve çabaları da gerektirir. Davranış düzeyinde uygulanacak tekniklerin başında gevşemenin öğrenilmesi gelir. Gevşemenin öğrenilmesi, bedenin kendi kendine çalışan sistemlerini kontrol etme imkânını verir. Arslan ÖZDEMİR
Sosyolog-Rehberlik Ve Aile Danışmanlığı Uzmanı
- Erkeklik: Geleneksel Kalıpların Eleştirisi - 30 Kasım 2024
- Öğretmenlik Mesleğinin İtibar Kaybı - 24 Kasım 2024
- Mizojinin Tarihsel ve Sosyolojik Temelleri - 19 Kasım 2024