5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ile Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 1994 yılında ilan edilen bu özel gün, yalnızca bir kutlama değil; öğretmenlerin ve eğitim emekçilerinin uluslararası ölçekte birlik, dayanışma ve hak mücadelesini hatırlatma günü olarak öne çıkıyor.
Türkiye’den Eğitim Sen’in üyesi olduğu Eğitim Enternasyonali (Education International), bu yıl 5 Ekim’i “Öğretmenler İçin Birlikte, Yarınlar İçin Birlikte” şiarıyla kutluyor. Eğitim Sen’in açıklamasında, bu şiarın yalnızca öğretmenlerin kendi hakları için değil, aynı zamanda öğrencilerin geleceği için de birlikte hareket etmenin önemini vurguladığı belirtildi.
Öğretmenlerin Hakları ve Statü Sorunu
Eğitim Sen, öğretmenlerin haklarını güçlendirmeyi ve mesleğin saygınlığını yükseltmeyi hedefleyen Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesinin uluslararası bağlayıcı bir belge olduğunu hatırlattı. Türkiye’nin bu tavsiyeyi imzalamış olmasına karşın, uygulamada yükümlülüklerini yerine getirmediği ifade edildi.
Sendikanın açıklamasında, yürürlükteki Öğretmenlik Meslek Kanunu eleştirilerek, kanunun öğretmenleri bölen ve mesleğin değerini düşüren bir anlayışla sürdürüldüğü vurgulandı. Eğitim ve bilim emekçilerinin, OECD ülkeleri içinde ekonomik, sosyal ve özlük haklar açısından hâlâ son sıralarda yer aldığına dikkat çekildi.
Ekonomik Kriz ve Mesleğin Değer Kaybı
Derinleşen ekonomik kriz, artan yoksulluk ve siyasi baskılar ile kamusal eğitimi hedef alan piyasacı politikalar, öğretmenlik mesleğinin değerini giderek düşürüyor. Eğitim Sen açıklamasında, tüm bu olumsuz koşullara rağmen eğitim emekçilerinin mesleğe, öğrencilere ve geleceğe sahip çıktığı vurgulandı.
Sendika, “Nitelikli bir eğitim ancak nitelikli, özgür ve güvenceli öğretmenlerle mümkündür” mesajını verirken, öğretmen yetiştirme politikalarının bilimsel esaslara göre düzenlenmesi, tüm öğretmenlerin kadrolu ve güvenceli istihdam edilmesi, KHK’lerle ihraç edilen meslektaşların görevlerine iade edilmesi ve mesleğin saygınlığının yeniden tesis edilmesi gerektiğini belirtti.
Kamusal Eğitimin Savunusu ve Örgütlü Mücadele
Eğitim Sen açıklamasında, eğitimde yaşanan nitelik kaybı, gericileşme ve piyasalaşmanın sorumlusunun öğretmenler değil, yıllardır aynı politikaları sürdüren siyasi iktidar ve Millî Eğitim Bakanlığı olduğuna dikkat çekildi. Sendika, dayanışmacı bir anlayışla kamusal, bilimsel, laik, cinsiyet eşitlikçi ve anadilinde eğitim için mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceklerini duyurdu.
Açıklamada, kazanılmış haklara yönelik her türlü saldırıya karşı birleşmenin, sendikanın güçlendirilmesinin ve demokratik örgütlenmelerin yaygınlaştırılmasının önemi vurgulandı. Eğitim Sen, örgütlü mücadelenin dayatmaları aşacağını ve gerçek bir geleceği hep birlikte inşa edeceğini ifade ederek mesajını “Yaşasın örgütlü mücadelemiz! Yaşasın Eğitim Sen!” sözleriyle sonlandırdı.