Türkiye’de yerel yönetimler ve mali yönetişim: Belediyelerin borç devri 

Türkiye’nin yerel yönetimlerindeki son seçimler, (31 Mart 2024) belediye yönetimlerinin değişimini ve bu değişimin mali yapı üzerindeki etkilerini gündeme getirdi. Özellikle Sancaktepe Belediyesi gibi AK Parti’den CHP’ye geçen belediyelerin borç devirleri, kamuoyunun dikkatini çekti. Sancaktepe Belediyesi’nin yaklaşık 2 milyar TL borç ile devredildiği bilgisi, mali şeffaflık ve hesap verebilirlik konularını tartışmaya açtı.

Bu tartışmaların odağında, belediyelerin yatırım kararları ve bu kararların yandaş kesimlere olan etkisi de yer alıyor. Yapılan araştırmalar ve raporlar, bazı belediyelerin yanlış yatırım kararlarıyla yandaş kesimleri desteklediğine dair iddiaları ortaya koyuyor. Örneğin, İstanbul’daki AKP’li Güngören Belediyesi’nin, AKP’ye yakınlığıyla bilinen şirketlere yüksek miktarda ödemeler yaptığı raporlara yansımıştır. Bu tür ödemeler, belediyelerin mali kaynaklarının yönetimi ve dağıtımı konusunda soru işaretleri yaratıyor.

Belediyelerin yatırım kararlarının, sadece mali tabloları değil, aynı zamanda yerel hizmetlerin kalitesini ve sürdürülebilirliğini de etkilediği bir gerçek. Yandaş kesimlere yapılan yanlış yatırımlar, belediyelerin genel mali sağlığını ve vatandaşlara sunulan hizmetlerin etkinliğini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu durum, yeni yönetimlerin hizmetleri nasıl sürdüreceği ve iyileştireceği konusunda ek zorluklar yaratıyor.

Yerel yönetimlerin mali durumları ve yatırım kararları, demokratik katılım ve hesap verebilirlik açısından önem taşıyor. Vatandaşların, belediyelerin mali yapıları ve yatırım kararları hakkında bilgi sahibi olmaları, şeffaf ve adil bir yerel yönetim anlayışının geliştirilmesine katkı sağlayabilir. Bu bağlamda, belediyelerin mali raporlarının ve yatırım kararlarının kamuoyu ile paylaşılması, yerel yönetimlerin iyileştirilmesi için kritik bir adım olarak görülüyor.

Sancaktepe Belediyesi ve diğer belediyelerin borç devirleri ve yatırım kararları, Türkiye’de yerel yönetimlerin mali sağlığı ve yönetişim kalitesi hakkında önemli bir tartışma başlatmıştır. Bu tartışma, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sürdürülebilir yerel yönetim anlayışının geliştirilmesi için bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.

Belediye hizmetleri ve yatırımların halkla birlikte alınacak kararlar olması, yerel yönetimlerin sadece mali sağlığını değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel gelişimini de olumlu yönde etkiliyor. Halkın katılımıyla şekillenen belediye politikaları, toplumun farklı kesimlerinin seslerinin duyulmasını ve yerel yönetimlerin daha kapsayıcı olmasını sağlıyabilir.

NHY, Arya Demir