Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik şirketine ait altın madeninde 13 Şubat 2024 tarihinde meydana gelen göçük, hem işçilerin hayatını hem de çevrenin geleceğini tehlikeye attı. Göçük altında kalan 17 işçiden henüz haber alınamazken, siyanür ve sülfürik asit içeren toprakların dağlara ve akarsulara karışması, bölgede yaşayan insanlar ve canlılar için büyük bir risk oluşturuyor.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), bu facianın altında yatan nedenleri ve alınması gereken önlemleri bir basın açıklaması ile kamuoyuna duyurdu. TTB, altın madeninde siyanür liçi yönteminin kullanılmasının, doğal kaynakların ve biyolojik çeşitliliğin yok edilmesine, insan sağlığının ciddi şekilde zarar görmesine neden olduğunu belirtti. TTB, bu yöntemin yasaklanması gerektiğini, aksi halde benzer felaketlerin yaşanabileceğini vurguladı.
TTB’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni’nde siyanür ve sülfürik asit dağlarının çökmesi sonucu çok sayıda işçinin göçük altında kaldığı aktarılmaktadır. Geçmişte siyanür sızıntısı ile gündeme gelen madenin ruhsatı iptal edilmediği gibi kâr hırsıyla kapasitesinin artırılması, TTB’nin de aralarında olduğu örgütlerin hukuk mücadelelerine karşın şirkete yargı koruması sağlanması; yaşanan faciaya açıkça davetiye çıkarmıştır. Gelişmeleri yakından takip ediyor, göçük altında kalan emekçilerin bir an önce sağ salim çıkarılmalarını umuyoruz.
Ancak bu facia, sadece iş güvenliği sorununu değil, aynı zamanda çevre ve insan sağlığı sorununu da gündeme getirmektedir. Altın madeninde kullanılan siyanür liçi yöntemi, altın cevherinin içindeki metalleri çözerek ayırma işlemidir. Bu işlem sırasında tonlarca siyanür ve sülfürik asit kullanılır. Bu kimyasallar, hem havaya hem de suya karışarak doğal dengeyi bozar. Siyanür, insan vücudunda oksijen taşıyan hemoglobin molekülünü bloke ederek ölüme yol açar. Sülfürik asit ise ciltte yanıklara, solunum yollarında tahrişe ve akciğer ödemine neden olur.
Madenin tüm bu aşamalarının doğa ve insan sağlığı için farklı tehditler içerir. Biyolojik çeşitlilik, tatlı su varlığı ve insan sağlığını tehdit edecek derecede toksik bir kimyasal olan ‘siyanür liçleme’ kesinlikle yasaklanmalıdır. Bu yöntemle üretilen altının gerçek maliyeti, doğanın ve insanların canından daha değerli değildir.
TTB olarak, Erzincan İliç’te siyanür liçi yöntemi ile üretim yapılan altın madeninde 21 Haziran 2022 tarihinde meydana gelen siyanür sızıntısı ile ilgili Anagold Madencilik ve yetkili kamu görevlileri hakkında 11 Temmuz 2022 tarihinde suç duyurusunda bulunmuştuk. Bu suç duyurusunun takipçisi olacağız. Ayrıca, bu facianın sorumlularının da yargı önünde hesap vermesini talep ediyoruz.
TTB, meslektaşlarımız, halk sağlığı uzmanları, çevre örgütleri ve bölge halkı ile dayanışma içinde olmaya devam edecektir. Erzincan İliç’te yaşanan bu facia, siyanür liçi yönteminin yasaklanması için bir dönüm noktası olmalıdır. Bu yöntemin kullanıldığı tüm madenlerin faaliyetlerine son verilmelidir. Doğamızı ve sağlığımızı korumak için mücadele etmeye devam edeceğiz.”
- İsrail ve İran: Enerji Altyapısının Hedefte Olması ve Global Etkileri - 16 Haziran 2025
- Tarım Kredi Kooperatiflerinde Yolsuzluk İddiaları: Çiftçiyi Ne Bekliyor? - 16 Haziran 2025
- Danıştay Atatürk Orman Çiftliği’ndeki Cumhurbaşkanlığı Sarayı Kaçak İlan Etti - 16 Haziran 2025