Hamas’ın Suikastlara Hedef Olan Liderleri: İsmail Haniye’nin Ölümü ve İsrail’in Stratejisi

İsmail Haniye, Filistin’deki önemli siyasi figürlerden biri olarak tanınmaktadır. 1963 yılında Gazze Şeridi’nde doğan Haniye, genç yaşlardan itibaren sosyal ve politik hareketlerde aktif olmuştur. Filistin İslamcı direniş hareketi Hamas’a katılarak, örgüt içinde hızlı bir yükseliş yaşamıştır. Hamas’ın 2006 yılında Filistin’de yapılan genel seçimlerde kazandığı zafer sonucunda, Haniye, Filistin Yönetimi’nin başbakanı olarak göreve başlamıştır.

Haniye, Hamas içinde liderlik konumuna yükselmiş ve Gazze Şeridi’nde çeşitli idari ve siyasi görevlerde bulunmuştur. Hamas’ın İsrail’e karşı direniş ve mücadelesini sürdürdüğü bu dönemde, Haniye’nin liderliği, örgütün stratejik ve operasyonel kararlarında önemli rol oynamıştır. Genel olarak, Haniye’nin Hamas içerisindeki rolü, Filistin toplumunda geniş kabul gören bir lider olarak tanımlanmaktadır.

İsmail Haniye’nin siyasi kariyeri boyunca hem direniş faaliyetlerinde hem de barış yanlısı girişimlerde aktif rol alması, onu Filistin ulusal hareketleri içinde kritik bir konuma taşımıştır. Liderlik yetenekleri ve siyasi duruşu, Haniye’nin Gazze Şeridi’ndeki etkisini artırmış ve Hamas’ın gelecekteki stratejik planlarında kilit bir figür haline gelmiştir.

Haniye’nin Hamas yönetimindeki bu kritik rolü, hem yerel hem de uluslararası platformlarda büyük ilgi çekmiş ve çeşitli tartışmalara konu olmuştur. İsrail ile olan çatışmalar ve müzakereler sırasında aldığı pozisyonlar, Filistin halkının bir kısmı tarafından direnişin kahramanı, diğer bir kısmı tarafından ise tartışmalı bir lider olarak algılanmasına neden olmuştur. Gazze Şeridi’ndeki insanlarla yakın bağlantılar kuran Haniye, bu bölgede halk desteğini geniş ölçüde korumuştur.

Suikastın Ayrıntıları ve Ülkeler Arası Gerilim

İsmail Haniye’ye yönelik suikast, 2023 yılının Nisan ayında gerçekleşti. Güdümlü füze kullanılarak gerçekleştirilen bu saldırı, Haniye’nin aracının Gazze Şeridi’nde seyrederken hedef alınmasıyla aniden patlak verdi. Saldırı, İsrail’in yıllardır hedef aldığı Hamas’ın üst düzey liderlerine yönelik stratejik bir hamle olarak değerlendirildi. İsrail, bu tarz operasyonların örgütün askeri ve lojistik kapasitelerini zayıflatmayı amaçladığını belirtti.

Füze saldırısının ayrıntılarına bakıldığında, İsrail’in yüksek teknoloji ürünü radar ve izleme sistemleri ile hedef tespiti yapabildiği gözlemleniyor. Saldırıda kullanılan güdümlü füze, hedefin hassas bir şekilde vurulmasını sağladı. Haniye’nin suikasti, bir yandan Hamas’ın lider kadrosunda büyük bir boşluk yaratırken, diğer yandan da örgütün intikam eylemleri planlamasına yol açtı.

Bu olay, İsrail ve İran arasındaki gerilimleri de önemli ölçüde tırmandırdı. İran, Hamas’ın bölgedeki en büyük destekçilerinden biri olarak biliniyor ve Haniye’nin ölümünü İsrail’in bölgede sürdürdüğü “agresif” politikanın bir sonucu olarak nitelendirdi. İran’ın, Hamas’a ekonomik ve askeri yardımlarını arttıracağına dair açıklamaları, Orta Doğu’daki dengeleri daha da zorlaştırdı. İsrail ise, Haniye gibi önemli figürlerin hedef alınmasının, İran’ın bölgeye müdahalesini sınırlayacağını öne sürdü.

Uluslararası düzeyde, bu saldırı çeşitli tepkilerle karşılaştı. Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) gibi yapılar, sivilleri hedef alan saldırıların insan hakları ihlalleri olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Ancak bazı ülkeler, İsrail’in kendi güvenliğini sağlama hakkına vurgu yaparak, saldırıyı terörle mücadele perspektifinden ele aldı. Bu da, Haniye suikastı üzerinden şekillenen küresel diplomasinin ne kadar karmaşık ve çok yönlü olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Hamas’ın Suikastlara Yanıtı ve Tehdit Altındaki Diğer Liderler

İsmail Haniye’nin suikastla öldürülmesi, Hamas için ciddi bir sarsıntı yaratmış ve örgütü bu duruma yanıt vermeye zorlamıştır. Haniye’nin ölümü üzerine yapılan resmi açıklamalar, örgütün bu saldırıya verdiği güçlü ve kararlı yanıtı ortaya koymaktadır. Hamas yetkilileri, Haniye’nin şehadetini, “direnişin güçlü bir sembolü” olarak nitelendirmiş ve bu eylemin, Filistin halkının mücadelesini daha da pekiştireceğini belirtmiştir. Örgüt, İsrail’e karşı misillemeye gidileceği ve suikastların direnişi zayıflatmak yerine daha da güçlendireceği yönünde mesajlar vermiştir.

Haniye dışında, geçmişte suikasta uğramış veya denenmiş pek çok önemli Hamas lideri bulunmaktadır. Şeyh Ahmed Yasin, Abdülaziz Rantissi ve Salah Şehade gibi isimler, İsrail’in hedef aldığı ve suikasta kurban giden önde gelen liderler arasında yer almaktadır. Bu etkinlik, Hamas liderlerinin sürekli tehlike altında olmasına neden olmuş ve örgütün stratejik ve taktiksel açıdan dikkatli adımlar atmasına yol açmıştır.