Türkiye’nin Vergi Adaleti ve Büyük Şirketlerin Vergi Pratikleri

Türkiye’de vergi adaleti ve büyük şirketlerin vergi pratikleri, ekonomik ve toplumsal dengeler açısından kritik bir konu olarak gündemde kalmaktadır. Vergi adaleti, devletin gelir dağılımındaki dengesizlikleri azaltma ve toplumsal refahı artırma çabalarının bir parçası olmalıdır. Ancak hükümetin büyük sermayeden yana politikaları, bu konuda ciddi adaletsizliklere yol açmakta ve kamuoyunda büyük endişelere neden olmaktadır.

Sanayi Odaları Başkanlarının Vergi Ödeme Kayıtları

Sanayi odaları başkanlarının vergi ödeme kayıtları, vergi adaleti konusundaki endişeleri artıran önemli bir veri kaynağıdır. 2022 yılında sanayi odaları başkanlarına ait şirketlerin %54’ü, 2023’te ise %31’i hiç vergi ödememiştir. Bu durum, vergi yükünün küçük işletmeler ve bireyler üzerinde yoğunlaşmasına neden olmakta ve vergi adaleti tartışmalarını alevlendirmektedir. Hükümetin büyük şirketlere sağladığı vergi muafiyetleri ve teşvikler, bu adaletsizliğin en büyük sebeplerindendir.

Medya Raporları ve Evrensel Gazetesi’nin Haberleri

Medya raporları ve Evrensel Gazetesi’nin haberleri, büyük şirketlerin vergi kaçırma eylemlerini ve devlet müdahalelerini sıkça gündeme getirmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın büyük mükellefler üzerindeki vergi incelemeleri ve kesilen cezalar, görünürde vergi kaçırma ile mücadelede devletin kararlılığını göstermektedir. Ancak, bu cezaların sadece kamuoyunu tatmin etmeye yönelik göstermelik adımlar olduğu yönünde ciddi şüpheler bulunmaktadır. Örneğin, demir-çelik sektöründe faaliyet gösteren iki firmaya kesilen 7 milyar liralık rekor ceza, devletin caydırıcı tutumunu ve vergi adaletini sağlama yönündeki çabalarını vurgulamakla birlikte, bu cezaların tahsilatında ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Ayrıca, AKP Milletvekili Nilgün Ök’ün kendisi ve eşine ait şirketlerin vergi vermediğini itiraf etmesi, vergi kaçırma konusunda toplumsal farkındalığın artmasına katkı sağlamıştır.

Borusan Holding’in Vergi Pratikleri

Borusan Holding’in Britanya Virjin Adaları’nda offshore şirket kurarak vergi kaçırdığı iddiaları, vergi adaleti konusunda kamuoyunda oluşan endişeleri güçlendirmiştir. Şirketin 2020 yılında zarar etmesine rağmen, 2021’in ilk dokuz ayında 221 milyon lira net kâr elde etmesi ve işçi başına düşen kârın 139 bin lira olması, vergi pratiklerinin sorgulanmasına neden olmuştur. Hükümetin büyük sermayeyi koruyan ve kollayan politikaları, bu tür iddiaların ve şüphelerin artmasına yol açmaktadır.

“Beşli Çete” Tartışmaları

Türkiye’de “Beşli Çete” olarak bilinen ve hükümete yakınlığıyla tanınan büyük şirketlerin vergi ödeme pratikleri de dikkat çekmektedir. Bu şirketler, kamu ihalelerinde sıkça adından söz ettirmekte ve büyük maliyetli projelerde yer almaktadır. Tele1’in haberine göre, bu şirketlerin 2011-2021 döneminde imzaladığı kamu ihalelerinin toplam maliyeti 100 milyar TL’ye ulaşmıştır. Cumhuriyet gazetesinin haberine göre ise, aynı dönemde bu şirketler 94 milyar TL’lik sözleşmeler imzalamıştır. Ancak, bu şirketlerin vergi ödeme pratikleri konusunda yeterli bilgi ve şeffaflık sağlanmadığı eleştirilmektedir. Vergi affı, garanti ödemeleri ve çevre tahribatına yol açan projelerle anılan bu şirketler, vergi ödeme konusunda da kamuoyunun tepkisini çekmektedir. Hükümetin bu şirketlere sağladığı ayrıcalıklar, vergi adaleti konusundaki endişeleri daha da artırmaktadır.

Vergi Vermeyen Şirketler

Vergi vermeyen büyük şirketlerin listesi, medya raporlarına göre, Cengiz Holding, Demirören Medya, YDA İnşaat, Rönesans Holding ve Sasa Polyester gibi isimleri içermektedir. Bu şirketlerin vergi ödeme pratikleri, devletin ve kamuoyunun dikkatini çeken ve vergi adaleti konusunda tartışmaları alevlendiren konular arasında yer almaktadır. Hükümetin bu şirketlere tanıdığı imtiyazlar, vergi adaleti sağlanmasının önündeki en büyük engellerden biridir.

Bu bağlamda, büyük şirketlerin vergi ödeme pratiklerinin daha şeffaf hale getirilmesi ve vergi kaçırma ile mücadelede daha etkili adımlar atılması gerekmektedir. Ancak, hükümetin büyük sermayeden yana politikaları bu adımların atılmasını zorlaştırmakta ve vergi adaletsizliğini daha da derinleştirmektedir. Vergi adaletinin sağlanması, sadece ekonomik dengesizliklerin azaltılmasına değil, aynı zamanda toplumsal güvenin artırılmasına da katkı sağlayacaktır.

  • NHY / Evrensel Gazetesi, Tele1, Cumhuriyet