İbrahim Kahveci: “Üretim değil, oynaklık ve gelir dağılımı bozukluğu sorunun temeli”

Karar Gazetesi yazarı İbrahim Kahveci, Türkiye’de fiyatların Avrupa’dan daha pahalı olmasının temel nedeninin üretim sorunu değil, gelir dağılımındaki bozukluk ve oynaklık olduğunu belirtti.

Kahveci, Karar Gazetesi’nde ki köşesinde, “Türkiye’de fiyatlar Avrupa’dan bile pahalı” başlıklı yazısında, sosyal medyadaki paylaşımları örnek göstererek, “Çevremdeki insanların büyük bir bölümü yeme-içme maliyetlerinin yüksekliğini konuşuyor. Ödenen hesaplar sadece enflasyon ile açıklanamaz. Kimse beni bir kaşarlı tost için istenen ortalama 75 TL’nin maliyet ve üzerine eklenmiş makul bir kar ile ortaya çıktığına inandıramaz” dedi.

Kahveci, Türkiye’de yetişen portakalın kilosunun bahçede 3 TL iken markette 45 TL olduğunu belirterek, “Üreticiden markete giderken taşıma ya da aracıların maliyeti bu kadar fark ettiriyor mu? Burada taşıma maliyeti yok mu? Var. Hatta başka ülkeden taşınıyor” ifadelerini kullandı. Ardından, “nasıl oluyor da Türkiye’de sudan ucuz olan tarladaki portakalı İngilizlerle aynı fiyata yemek durumunda kalıyoruz?” diye soruyor.

Kahveci, “Türkiye’de ana sorun üretim değildir” diyerek, “Benzer çarpıklık özel okullar örneğinde de saklı. Efendim özel okul fiyatları uçmuş ve fiyatlar enflasyondan kat be kat fazla artmış. Oysa özel okul piyasası serbest ve her isteyen girişimci bu piyasaya girerek pastadan pay alabilir. Okul fiyatlarındaki fahiş artış yüksek kar getiriyorsa hiç şüpheniz olmasın ki derhal bu piyasaya herkes hücum edecektir. Ama ben söyleyeyim: Böyle bir şey de olmayacak. Çünkü birçok özel okulun son yıllarda battığına da bizler şahit olduk” dedi.

Kahveci, fiyatlardaki oynaklığın da bir sorun olduğunu belirterek, “Mesela 2021 yılında yüzde 15 seviyelerinde gezinen enflasyon oranımız, aniden ve birden ve de tek bir kişinin inancı dolayısı ile irade beyanı ile enflasyon bir yıl içinde yüzde 85’e kadar çıkmıştır. Bu kadar oynaklık hangi ekonomide fiyatlandırma davranışını normalleştirir?” ifadelerini kullandı.

Gelir Dağılımındaki Adaletsizlik ve Vergi Reformu

Kahveci’nin yazısının ikinci bölümünde, Türkiye’nin gelir dağılımındaki adaletsizliği ele aldı. Kahveci, Türkiye’de gelir eşitsizliğinin çok yüksek olduğunu, bunun da sosyal ve ekonomik sorunlara yol açtığını ifade etti. Kahveci, Türkiye’de en zengin yüzde 20’lik kesimin gelirinin, en fakir yüzde 20’lik kesimin gelirinin 8 katı olduğunu, bu oranın Avrupa Birliği’nde ise 5 kat olduğunu kaydetti. Kahveci, Türkiye’de gelir adaletsizliğinin azaltılması için vergi reformu yapılması gerektiğini savundu.

Kahveci, gelir dağılımı bozukluğunun da bir sorun olduğunu belirterek, “Şımarık zenginlik ve rantçılık da diyebiliriz. Bir sokakta 1-2 liraya ucuz ekmek almak için kuyrukta bekleyenler ile diğer sokakta lüks araç alımı için sırada bekleyenler aynı ülkede yaşıyorsa o ülkede fiyatların da dengesi olamaz” dedi.

Vergi Sistemindeki Haksızlıklar

Kahveci’nin yazısının son bölümünde, Türkiye’nin vergi sistemindeki haksızlıklara dikkat çekti. Kahveci, Türkiye’de vergilerin büyük bir kısmının dolaylı vergilerden oluştuğunu, bunun da tüketiciler üzerinde ağır bir yük oluşturduğunu söyledi. Kahveci, Türkiye’de dolaylı vergilerin toplam vergi gelirinin yüzde 65’ini oluşturduğunu, Avrupa Birliği’nde ise bu oranın yüzde 33 olduğunu aktardı. Kahveci, Türkiye’de dolaylı vergilerin azaltılması ve doğrudan vergilerin artırılması gerektiğini öne sürdü.

Kahveci, yazısını şu ifadelerle bitirdi: “Ülkemizde ticari ahlak dahil adeta yerlerde sürünen bir toplumsal yapımız oluştu. Bunun sonucu olarak her fırsatı kendi açısından değerlendiren bir pazar yapımız da ortaya çıktı. Kısaca tezgahlardaki dengesiz fiyatlar aslında bizlerin bozulan ahlak göstergemizi de yansıtıyor. Ve unutmayalım: Balık baştan kokar.”

İbrahim Kahveci’nin köşe yazısını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.