Can Atalay’ın dosyası ikinci kez Yargıtay’a gönderildi

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) ikinci kez hak ihlali kararı verdiği Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay’ın dosyasını karar verilmesi için Yargıtay’a gönderilmesine karar verdi.

Gezi Parkı davasında 18 yıl hapis cezasına çarptırılan Can Atalay’ın bireysel başvurusu, Anayasa Mahkemesi tarafından iki kez hak ihlali kararıyla sonuçlandı. Ancak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bu kararları uygulamak yerine dosyayı Yargıtay’a göndermeyi tercih etti. Bu durum, yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkesi açısından ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Anayasa Mahkemesi’nin kararları

Can Atalay, hakkındaki mahkumiyet kararının Anayasa’ya aykırı olduğunu savunarak Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. AYM, 25 Ekim 2021 tarihinde yaptığı ilk incelemede, Atalay’ın ‘seçilme ve siyasi faaliyette bulunma’ hakkı ile ‘kişi hürriyeti ve güvenliği’ hakkının ihlal edildiğine oy çokluğuyla karar verdi. AYM, bu kararla birlikte Atalay’ın tahliyesini ve yargılamanın durdurulmasını istedi.

Ancak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, AYM’nin bu kararını uygulamadı ve dosyayı Yargıtay’a gönderdi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi de AYM’nin ihlal kararına hükmeden üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Bu gelişmeler üzerine Can Atalay, AYM’ye ikinci kez bireysel başvuruda bulundu. AYM, 22 Aralık 2021 tarihinde yaptığı ikinci incelemede de aynı şekilde ‘seçilme ve siyasi faaliyette bulunma’ hakkı ile ‘kişi hürriyeti ve güvenliği’ hakkının ihlal edildiğine oy çokluğuyla hükmetti. AYM, bu kararla birlikte de Atalay’ın tahliyesini ve yargılamanın durdurulmasını istedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tutumu

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, AYM’nin ikinci ihlal kararını da uygulamadı ve dosyayı tekrar Yargıtay’a gönderdi. Mahkeme, bu kararında AYM’nin ihlal kararlarının gerekçelerinin ikna edici olmadığını, Gezi Parkı eylemlerinin darbe girişimi olduğunu, Can Atalay’ın bu eylemlerde örgüt yöneticisi olarak rol aldığını ve yargılamanın devam etmesi gerektiğini savundu.

Bu karar, AYM’nin yetkisini ve kararlarının bağlayıcılığını yok sayan bir tutum olarak değerlendirildi. AYM’nin ihlal kararları, Anayasa’nın 153. maddesine göre yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Bu kararlara uymayan mahkemeler, Anayasa’ya aykırı davranmış olur.

Yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkesi

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Can Atalay’ın dosyasıyla ilgili tutumu, yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkesine uymayacağı yönünde bir karardır.  Yargı bağımsızlığı, yargının hiçbir güç ve etki altında kalmadan sadece hukuka uygun olarak karar vermesini sağlayan bir ilkedir. Hukuk devleti ilkesi ise, devletin tüm organlarının hukuka bağlı olduğunu ve hukuku uyguladığını ifade eden bir ilkedir.

Bu iki ilke, demokratik bir rejimin temel unsurlarıdır. Bu iki ilkenin ihlali, adaletin sağlanmasını, insan haklarının korunmasını ve siyasi istikrarın devam etmesini engeller. Bu nedenle, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Can Atalay’ın dosyasıyla ilgili kararı, sadece bir kişinin değil, tüm toplumun hak ve özgürlüklerini tehdit ediyor.