Adı, soyadı / Açılır parantez

Behçet Necatigil’i çok severim. Özellikle “Kitaplarda Ölmek” başlıklı en yalın en gerçekçi şiiri ile yakalamıştır beni. “Adı, soyadı / Açılır parantez”  Doğarsın parantezin açılır, ölürsün kapanır. Ne varsa işte o parantezin içinde. (Şiiri yazının sonuna ekliyorum)

İnsan doğar ve yolculuğu başlar. Okul sırasında ve sonrasında yaşamının içinde, ufkunu açan yaşamına anlam ve amaç katan çeşitli öğretmenleri olur. Necatigil’in ortaokul’da edebiyat öğretmeni şair Zeki Ömer Defne’dir.  Çok sevdiği öğrencisi Behçet Necatigil’i yazmaya ve okumaya teşvik eder: “Yarının iyi bir kalemine sahipsin. Boş durma, oku!”

Ne güzel bir dokunuş. O da bu sözleri hayatının merkezine koyar ve o günden itibaren hem okur hem de yazar.

Benim de lisede Edebiyat öğretmenim bir şairdi. Müslüm Çelik. Çok severdim onun derslerini ve sabırsızlıkla beklerdim yaptığı yazılı sınavlarını. Çünkü her sınavında mutlaka bir ufak kompozisyon sorusu eklerdi. Yazmayı severdim. Şiire merakımın ortaya çıkışında da onun rolü büyüktür. Sözcüklerle oynamayı, betimlemeleri hep sevdim. Son sınıfta ise öğretmenim değişmişti. Ekrem öğretmen geliyordu derslerimize. Soyadını hatırlayamıyorum ama onun sayesinde kütüphanecilik adında bir mesleğin olduğunu öğrenmiştim. Seksenli yıllarda bile içinde yaşadığımız toplum için fazla romantik bir meslek gibi gelmişti bana. Meslekte 30 yılı geçirmiş olmama rağmen bu fikrim hala değişmedi.

Dönelim Necatigil’e. Kabataş Erkek lisesindeki öğrencilik yıllarında en yakın arkadaşı olan Tahir Alangu’ya Berlin’den gönderdiği bir mektupta şunu yazar: “Ne kadar isterdim Beşiktaş – Ortaköy yolunun üzerinde olmayı. Bir duvar dibinden, bir kedi gibi sürtünerek yürümeyi. “

Bu satırları tekrar okuduğumda, hem doğma büyüme Ortaköy’lü hem de hali hazırda Berlin’de yaşadığım için ister istemez içselleştirdim. Hissettim şairin yalnızlığını. Yalnızlık, ‘insan’a özgü evrensel bir duygu. Ve insan yaşamının önemli bir parçası.

“Ama, Allah’ın koyduğu yerde, Yıldızlar daima yalnızdır.” Necatigil edebiyatımızın bir yıldızı ve yalnızı. Bu yalnızlıktan kurtulmanın yolunu “Bile –Yazdı” da şöyle anlatıyor:

“Her ben, dolaylı bir şekilde bir seni anlatış, bir senden yakınıştır. Çünkü benim yerim seninle onun arasındadır. Ve o değildir bana yakın olan, sensin. Ben ben olsam dilbilgisi kitaplarındaki tekil şahıs zamirlerini şu sıraya göre düzenlerdim. Sen, ben, o! Başta sen gelir, çünkü ben diye bir şey yok sen olmadıkça. Her ben, benliğini seninle anlar.”

İşte böyle bir adam Necatigil, ona göre “ben” olmanın başlangıç noktası “sen”dedir. Senden bana ve “biz”e gidiş ya da bireyden topluma yöneliş, toplumun yaşamında var olan her nesnenin, duygunun, kavramın şiirde yer alması…

Ah be Necatigil mektubundaki bir paragraf özlem duygularımı kabarttı. Özlediğim ne peki? Beşiktaş – Ortaköy arasındaki “Ağaçlı yol” olarak da bilinen Çırağan Caddesi mi? Değil. Benim çocukluğumun caddesi değil ki. Yüzlerce yıldır orada bulunan ağaçlar bile kansere yakalandı ve yüzlercesi kesildi.

Her şey bir dönüşüm içinde ve ölümlü. Tıklım tıkış bir trafik sıkışıklığı içindeki yolu değil, o yol üzerinde bisiklete bindiğim günleri özlüyorum. Yolumu aydınlatan yaşamıma yön veren, bilerek ve bilmeyerek bana dokunan insanları özlüyorum.

En başta da beni ben yapan, kendimi ararken bulmam için önümde ışıklı bir yol açan, benden ziyade senin ve başkasına hizmetin önemini gösteren Refik’i sevgi ve özlemle anıyorum.

Evet, geldik yazının sonuna,  açılan parantez Necatigil için artık kapanır, tarih 13 Aralık 1979. Benim parantezim ve yolculuğum hala devam ediyor.  Bu satırları okuyorsanız sizinki de devam ediyor demektir. O yüzden yaşamınıza ve ona dokunan insanlara sahip çıkarak ve onlara sımsıkı sarılarak her anın hakkını verin.

Ve unutmayın. Yoldaşın varsa, yol yorsa da güzeldir…

Sağlıcakla ve sevgiyle…

KİTAPLARDA ÖLMEK

Adı, soyadı
Açılır parantez
Doğduğu yıl, çizgi, öldüğü yıl, bitti
Kapanır, parantez.
O şimdi kitaplarda bir isim, bir soyadı
Bir parantez içinde doğum, ölüm yılları.
Ya sayfa altında, ya da az ilerde
Eserleri, ne zaman basıldıkları
Kısa, uzun bir liste.
Kitap adları
Can çekişen kuşlar gibi elinizde.
Parantezin içindeki çizgi
Ne varsa orda
Ümidi, korkusu, gözyaşı, sevinci
Ne varsa orda.
O şimdi kitaplarda
Bir çizgilik yerde hapis,
Hâlâ mı yaşıyor, korunamaz ki,
Öldürebilirsiniz.

A. Semih İŞEVİ
Latest posts by A. Semih İŞEVİ (see all)