16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Gıda, Kimya ve Ziraat Mühendisleri Odaları, dünya genelinde yaşanan gıda krizine ve Türkiye’nin bu konudaki durumuna dikkat çekmek amacıyla bir açıklama yaptı.
Açıklamada, dünya genelinde her 10 kişiden birinin yatağa aç girdiği, Türkiye’de ise halkın yüzde 22’sinin yeterli gıdaya ulaşamadığı ve yüzde 8,5’inin açlık sınırında yaşadığı bilgisi paylaşıldı.
Pandemi döneminde bile bu kadar sıkıntılı günlerin yaşanmadığı ifade edilen açıklamada, yanlış ekonomi politikaları, tarım üretiminin azalması, düşük ücretler ve açlık sınırının altında yaşanan gelir adaletsizliği gibi faktörlerin sağlıklı beslenmeyi bile lüks haline getirdiği belirtildi.
Açıklamada, pandemi süreci, iklim değişikliği, su kaynaklarının kirlenmesi, orman tahribatı, tarım alanlarının amaç dışı kullanımı, artan nüfus ve mülteci akını gibi sorunların gelecekte su ve toprak kıtlığına, dolayısıyla gıda krizine yol açabileceği vurgulandı.
İklim değişikliği ve doğal afetlerin dünya genelinde artmasıyla birlikte içilebilir su kaynaklarının ve tarımsal üretimin azalması, gelecek kaygılarını artırdı. Pandemi süreci ise gıdanın stratejik önemini bir kez daha ortaya koydu ve kendi kendini besleyen ülke olmanın hayati önemini gösterdi.
Açıklamada, 21. yüzyılda gıda krizini tecrübe eden ülkelerin, pandemi sonrası Ukrayna-Rusya savaşına göz yumduğu ve Filistin-İsrail savaşının yeniden başlamasına engel olmadığı da belirtildi.
İklim değişikliğinin yol açtığı sorunların hızlı bir şekilde çözülmesi, küresel çıkar çatışmalarının azalması, gelir adaletsizliğinin düzeltilmesi ve çocukların, gençlerin sağlıklı beslenme imkanına ve geleceğe dair plan yapabilme yeteneğine sahip olabilmesi için adil ve demokratik bir düzenin sağlanması gerektiği vurgulandı.
Sonuç olarak, dünya genelinde gıda krizi büyümekte olup, her 10 kişiden biri yatağa aç girmektedir. Türkiye’de ise yeterli gıdaya ulaşamayan insanların oranı oldukça yüksektir. İklim değişikliği, su kaynaklarının kirlenmesi ve tarım alanlarının kullanımı gibi faktörler gelecekte su, toprak ve gıda krizine yol açabilir. Adil ve demokratik bir düzen sağlanmadığı sürece gıda güvencesi ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri zorlu bir şekilde gerçekleştirilebilir.
NHY/ TMMOB
- Özgür Özel’den Cezaevi Ziyareti Sonrası Açıklamalar: “Kooperatifçilik Suç Değil, Umutsuzluğu Umuda Dönüştüren Formül” - 25 Ağustos 2025
- EMEP Milletvekili Karaca’dan Hakem Kurulu Tepkisi: “Masada Tiyatro Oynanıyor, Emekçiler Kölelik Dayatmasına Karşı” - 25 Ağustos 2025
- KESK, ASİM-SEN, BASK ve HAK-SEN’den Hakem Kurulu Önünde Nöbet: “Ne Hakem Ne Sefalet Zammı” - 25 Ağustos 2025