Adalet nöbetinden sanık sandalyesine

Şanlıurfa Adliyesi önünde 248 günden beri adalet nöbeti tutan 65 yaşındaki Emine Şenyaşar hakkında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’a hakaret ettiği gerekçesiyle dava açıldı.

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018’de seçim ziyareti gerçekleştiren AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız ile işyerine girdiği Şenyaşar ailesi arasında tartışma çıkmış, tartışma kısa zamanda silahların kullanıldığı büyük bir kavgaya dönüşmüştü. Şenyaşar ailesinin işyerinde başlayan ve hastanede devam eden olaylarda Hacı Esvet, çocukları Adil ve Celal Şenyaşar ile Milletvekili Yıldız’ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız öldürülmüş, 8 kişi de yaralanmıştı.  Olaydan sonra hastaneye götürülen eşi ve iki çocuğunun gözlerinin önünde linç edilerek öldürüldüğünü söyleyen Emine Şenyaşar,  AKP’li Yıldız’ın yakınlarının yargı tarafından korunduğunu ve adil bir soruşturma yürütülmediğini belirterek 9 Mart’ta Şanlıurfa Adliyesi önünde adalet nöbeti başlatmıştı.

5 kez gözaltına alındı

Saldırıdan yaralı kurtulan oğlu Ferit ile birlikte 248 gündür adliye önünde oturan 65 yaşındaki Emine Şenyaşar, bu sürede 5 kez gözaltına alındı ve hakkında soruşturmalar başlatıldı. O soruşturmalardan ikisi geçtiğimiz günlerde tamamlanarak davaya dönüştürüldü. Hazırlanan iddianamelerde, Şenyaşar hakkında, adalet nöbeti sırasında yaptığı konuşmalarda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’a hakaret ettiği gerekçesiyle 4 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Acılı anne yarın yargılanacak

248 gündür adalet nöbeti tutan Emine Şenyaşar, yarın sabah sanık sandalyesine oturmak için adliyeye gelecek. 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan davada iki dosyanın birleştirilmesine karar verildi. Emine Şenyaşar’ın ifadesinin alınacağı ilk celsede karar çıkması beklenmiyor. Ancak, acılı anne yaşadıklarının üzerine bir de hakkında dava açıldığı için öfkeli. DW Türkçe’ye konuşan Emine Şenyaşar adaletin böyle sağlanamayacağını düşünüyor. “Çocuklarım öldürüldü. Ailem dağıldı. Üstüne üstlük bana dava açıyorlar” diyen acılı anne, duruşmada çocuklarının ve eşinin katilinin nerede olduğunu hâkime soracağını söylüyor.

“Çocuğum hapise, ailemi toprağın altına koydular. Hâkim bunun üstüne bizi mahkemeye götürüyor. Bizi götürüp nezarete koyuyorlar, bize zulüm ediyorlar. Sırf zulümdür. Gelip buraya oturuyoruz, polisler sırf zulüm yapıyor bize. Hâkim bize zulmediyor, savcı bize zulmediyor. Allah hiç mi vicdan vermemiş onlara? Niye bize bunu yapıyorlar?”

Soruşturma 4 yıldır tamamlanamadı

Suruç’ta çıkan kavgayla ilgili soruşturma ilk etapta tüm olayları kapsayacak şekilde başlatılmıştı. Ancak soruşturma dosyası daha sonra işyerindeki ve hastanedeki olaylar şeklinde ikiye ayrıldı. İşyerindeki ilk olaylarla ilgili yapılan yargılamada babası ve iki kardeşini kaybeden Fadıl Şenyaşar’a 37 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Olaydan 15 ay sonra, 50 koruma ile adliyeye gelerek teslim olan AKP’li vekilin ağabeyi Enver Yıldız’a ise haksız tahrik altında suç işlediği gerekçesiyle 18 yıl hapis cezası verildi. Şenyaşar ailesinin 3 ferdinin öldürüldüğü hastanedeki olayların soruşturması ise üzerinden yaklaşık 4 yıl zaman geçmesine rağmen tamamlanamadı. Üstelik bu dosyada gizlilik kararı olduğu için soruşturmanın ne aşamada olduğu da bilinmiyor. Defalarca savcılığa başvuran Şenyaşar ailesine de dosya ile ilgili tatmin edici bir bilgi verilmemiş.

“Ortada bir insanlık suçu var”

Meydana gelen olaydan yaralı kurtulan ve annesiyle birlikte adalet nöbeti tutan Ferit Şenyaşar hastanedeki olaylarla ilgili herhangi bir tutuklunun olmadığına dikkat çekiyor. Ferit Şenyaşar, Yıldız ailesi ile ilgili soruşturmanın sürüncemede bırakıldığını düşünüyor.

“Ortada bir cinayet var, bir insanlık suçu var ve arkamızda bir adliye sarayı var. Davamızla ilgili dosya savcısıyla görüşmek istiyoruz, dosya savcısı süresiz izne çıkarılmış. Başsavcı ile görüşmek istiyoruz. Hiçbir şekilde korumaları bizi görüştürmüyor. Adalet Bakanı çıkıp, adaletten bahsediyor. Bu zulüm, bu katliam nereye kadar devam edecek? Yani ne yapalım? Hukuk devletinin bu haklı talebimizin gereğini yapması için daha ne yapalım?”

Hukukçular da tepkili

Hukukçular ise hem Şenyaşar ailesinden üç kişinin öldürülmesi ile ilgili soruşturmanın sürüncemede bırakılmasına, hem de Emine Şenyaşar hakkında açılan davaya itiraz ediyor. Olayın üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen sorumlular hakkında etkin bir soruşturma yürütülmediğini ve gerekli cezanın verilmediğini savunan Şenyaşar ailesinin avukat Mehmet Ali Aslan, Emine Şenyaşar hakkındaki davanın da hukuksuz olduğu görüşünde. Soruşturmanın hızlı bir şekilde yürütüldüğü ve hemen dava açıldığına dikkat çeken Aslan, “Yetkililer 3 kişinin ölümünü sorgulamaktan geri dururken, Emine Anne hakkında hakaretten dosya açıp, başlatmış olduğu oturma eylemine son vermesi için yıldırmaya çalışıyor. Bu tavır başka şekilde açıklanamaz. Biz, her gözaltına alındığında gerekli hukuki yardımı gösteriyoruz. Her daim ailenin yanındayız ve hakkında açılmış olan davada da yanında olmaya devam edeceğiz.

Adalet nöbeti sırasında kullandığı ifadeler nedeniyle 4 yıl hapis istemiyle yargılanacak olan Emine Şenyaşar ise adalet sağlanıncaya kadar evine gitmeyeceğini söylüyor.