Türkiye’de Enerji Enflasyonu: Yönetim Krizi ve Halkın Talepleri

Türkiye, OECD ülkeleri arasında enerji enflasyonu oranıyla zirveye oturarak bir kez daha ekonomi yönetimindeki başarısızlığını gözler önüne serdi. OECD’nin ekim ayı verilerine göre, enerji fiyatları genel olarak yüzde 0,5 oranında gerilerken, Türkiye’de yüzde 63,3 oranında artış kaydedildi. Bu durum, hem halkın yaşam maliyetlerini artırıyor hem de enerji politikalarındaki yapısal sorunların derinliğini ortaya koyuyor.

Şili ve Kolombiya’yı Geride Bırakmak Başarı mı?

Listede Türkiye’yi takip eden ülkeler arasında Şili ve Kolombiya yer alıyor. Şili’de enerji kesintileri ve altyapı yetersizlikleri ciddi sorunlar yaratırken, Kolombiya yüzde 9,7’lik enerji enflasyonuyla üçüncü sırada. Türkiye’nin yüzde 63,3’lük oranıyla bu ülkeleri geride bırakmış olması bir başarı değil; aksine, yönetimin enerji krizini çözmekte ne denli yetersiz kaldığını gösteriyor.

OECD’ye üye 27 ülkede enerji fiyatlarının düştüğü bir dönemde Türkiye’nin enflasyonda zirvede olması dikkat çekici. Slovenya, İrlanda ve Avusturya gibi ülkelerde enerji fiyatları yüzde 14,6’ya varan oranlarda gerilerken, Almanya, Fransa ve Hollanda gibi büyük ekonomilerde de düşüş kaydedildi. Bu düşüşler, enerji arzı ve fiyatlandırması konusunda etkili politikaların mümkün olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye ise bu süreçte tersine bir seyir izleyerek halkını derin bir ekonomik buhranın içine sürüklüyor.

Kötü Yönetim ve Yapısal Sorunlar

Türkiye’nin enerji enflasyonundaki rekoru, yalnızca küresel piyasalardaki dalgalanmalara bağlanamaz. Döviz kuru dalgalanmaları, yanlış enerji politikaları, altyapı yatırımlarındaki eksiklikler ve yenilenebilir enerjiye geçişteki yavaşlık, bu krizin başlıca nedenleri arasında. Ülke, yerel üretim yerine ithalata bağımlı bir enerji stratejisi izlediği için enerji fiyatlarındaki artışlardan doğrudan etkileniyor.

Yüksek enerji enflasyonu, doğrudan hane halklarını etkiliyor. Elektrik ve doğalgaz faturalarındaki artışlar, düşük gelirli aileler için temel ihtiyaçların bile karşılanamaz hale gelmesine yol açıyor. Ayrıca, enerji fiyatlarındaki bu artış, üretim maliyetlerini yükselttiği için diğer ürün ve hizmetlerde de fiyat artışlarına neden oluyor. Türkiye halkı, enerji krizinin bedelini yalnızca faturalarıyla değil, yaşam standartlarının düşmesiyle de ödüyor.