CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in basın toplantısında açıkladığı rakamlar, Türkiye’de altyapı yatırımlarının yükünü kimin omuzladığını çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Gürer’in, Ankara-Niğde otoyolunun yalnızca geliş-gidiş ücretinin 820 lira olduğunu ve bu ücreti ödemek için bir çiftçinin 205 kilo patates satması gerektiğini vurgulaması, yap-işlet-devret modeliyle yapılan projelerin halk üzerindeki ekonomik etkisini bir kez daha gündeme taşıdı.
Yol Ücretlerinde Fahiş Artış
Ankara-Niğde otoyolu, 2020 yılında açıldığında otomobiller için tek yön geçiş ücreti 155 liraydı. Bugün bu rakam 410 liraya yükseldi; çift yön geçiş ücreti ise 820 lirayı buldu. Gürer, bu fiyatların yalnızca üç yıl içinde yüzde 257 oranında arttığını belirterek, bu durumun ulaşımı bir lüks haline getirdiğini ifade etti.
Özellikle çiftçilerin ve kamyon sürücülerinin, bu tür yüksek maliyetli yolları kullanmaktan başka seçeneği olmadığını vurgulayan Gürer, tarım ve taşımacılık sektörünün bu artışlardan en çok etkilenen gruplar arasında yer aldığını dile getirdi.
Devletin Garantisi, Şirketin Kazancı
Gürer’in verdiği bilgiler, yap-işlet-devret modelinin maliyetlerini de gözler önüne seriyor. Otoyolun proje maliyeti 1,46 milyar Euro olarak açıklanırken, şirkete garanti edilen gelir 7,16 milyar Euro. Bu, devletin şirketlere 5,7 milyar Euro fark ödemeyi garanti ettiği anlamına geliyor. Verilen araç geçiş garantileri ise asla karşılanamadığında, aradaki fark halkın cebinden çıkıyor.
Alternatif Taşımacılık ve Demiryolları
Gürer, karayolu taşımacılığındaki yüksek maliyetlerin ve enerji tüketiminin, tarım ürünlerinin maliyetini doğrudan artırdığına dikkat çekerek demiryolu taşımacılığının önemine vurgu yaptı. Avrupa Birliği’nde yük taşımacılığında demiryollarının payı yüzde 17 iken, Türkiye’de bu oran sadece yüzde 4. Yolcu taşımacılığı oranı ise yüzde 1,3 gibi son derece düşük bir seviyede. Gürer, demiryolu taşımacılığının geliştirilmesinin, maliyetlerin düşürülmesi ve ulaşımda daha sürdürülebilir bir model oluşturulması için zorunlu olduğunu belirtti.
Ankara-Niğde otoyolundaki ücret artışları, Türkiye’de altyapı yatırımlarının yanlış planlandığını ve halkın sırtına ağır yükler bindirdiğini gösteriyor. Yap-işlet-devret modeliyle hayata geçirilen projeler, kısa vadede şirketleri zenginleştirirken uzun vadede halkı yoksullaştırıyor. Otoyol geçiş ücretleri, ulaşımı temel bir hak olmaktan çıkarıp bir lüks haline getiriyor.