Türkiye, Google’a en fazla içerik kaldırılması başvurusunda bulunan 4’üncü ülke oldu.
Google, dünyanın en büyük arama motoru ve internet servis sağlayıcısıdır. Google, kullanıcılarına milyonlarca web sitesi, video, resim, haber, kitap ve diğer çeşitli içeriklere erişim imkanı sunmaktadır. Ancak bu içeriklerin bazıları, bazı ülkelerin yasalarına, kültürüne veya siyasi görüşüne aykırı olabilir. Bu durumda, o ülkelerin hükümetleri veya mahkemeleri, Google’dan bu içerikleri kaldırmasını veya erişimi engellemesini talep edebilir.
Google, bu taleplere karşı şeffaf davranmakta ve her altı ayda bir “Şeffaflık Raporu” adlı bir rapor yayınlamaktadır. Bu raporda, Google’a hangi ülkelerden ne kadar ve ne türde içerik kaldırma talebi geldiği, bu taleplerin ne kadarının yerine getirildiği ve hangi hukuki gerekçelere dayandığı gibi bilgiler yer almaktadır.
İnternet güvenlik firması Surfshark da, Google’ın Şeffaflık Raporlarından yararlanarak, son 10 yılda 150 ülkeden Google’a gelen içerik kaldırma taleplerini analiz ettiği bir araştırma raporu yayınladı. Rapora göre, son 10 yılda 150 ülke Google’dan 335 bin farklı içerik kaldırma talebinde bulundu. Başvurularda, toplamda 3 milyon 870 bin ayrı internet sitesi ve sitelerde yer alan sakıncalı olduğu iddia edilen sayfaların kaldırılması talep edildi.
Rapora göre, son 10 yılda en fazla talep Rusya’dan geldi. Rusya, Google’a toplam 215 bin ayrı içerik kaldırma başvurusunda bulundu. Rusya’nın içerik kaldırma başvuruları tüm ülkelerin içerik kaldırma taleplerinin yüzde 85’ini oluşturdu.
Rusya’yı, Kuzey Kore izledi. Kuzey Kore, 10 yılda Google’a 27 bin içerik kaldırılması başvurusunda bulundu. Kuzey Kore’nin ardından 20 bin içerik kaldırılma talebi ile Hindistan üçüncü sırada yer aldı.
Dördüncü sırada ise Türkiye var. Türkiye, Google’a 10 yılda 19 bin farklı başvuruda bulunarak, toplam 90 bin 400 bin internet sayfasının ve içeriğinin kaldırılmasını talep etti.
Türkiye, son on yılda günde ortalama 5 internet içeriğinin kaldırılmasını istedi. Türkiye’nin içerik kaldırma talepleri araştırmaya söz konusu olan 150 ülkenin başvurularının yüzde 5’ini oluşturdu.
Türkiye’nin Google’a içerik kaldırma başvurularını mahkemeler ve devlet kurumları aracılığıyla düzenli olarak yaptığı, içerik kaldırılması taleplerinin, yerel kanunların ihlali yönündeki mahkeme kararlarına dayandırılarak yapıldığı, ayrıca sıklıkla Google’dan hakaret, gizlilik veya siyasi nedenlerle içeriği kaldırmasını istediği belirtildi.
Surfshark’ın son araştırmasında, Türkiye’nin içerik kaldırma taleplerinin hangi konulara odaklandığı da ortaya çıktı. Buna göre, Türkiye’nin Google’dan kaldırılmasını istediği içeriklerin yüzde 41’i siyasi, yüzde 31’i hakaret, yüzde 12’si gizlilik, yüzde 8’i telif hakkı, yüzde 4’ü güvenlik, yüzde 2’si nefret söylemi ve yüzde 2’si de diğer konularla ilgiliydi.
Google, Türkiye’nin içerik kaldırma taleplerinin ne kadarına uyduğunu da raporlarında açıklamaktadır. Buna göre, Google, Türkiye’nin son 10 yılda yaptığı 19 bin başvurunun yüzde 38’ine olumlu yanıt verdi. Bu da, Google’ın Türkiye’den gelen taleplerin yaklaşık üçte ikisini reddettiği anlamına gelmektedir.
Google’ın Türkiye’den gelen taleplere neden olumsuz yanıt verdiği ise raporlarda ayrıntılı olarak açıklanmamaktadır. Ancak Google’ın genel politikası, taleplerin uluslararası insan hakları standartlarına uygun olup olmadığını değerlendirmek ve talep edilen içeriğin kaldırılmasının veya erişiminin engellenmesinin kamu yararına olup olmadığını sorgulamaktır.
Google’ın Türkiye’den gelen taleplere karşı tutumu, zaman zaman iki ülke arasında gerilime de yol açmaktadır. Örneğin, 2014 yılında Türkiye, Twitter ve YouTube gibi sosyal medya sitelerine erişimi engellemişti. Bu kararın ardından Google da DNS hizmetini Türkiye’de kullanıma açmıştı. Ancak Türkiye, Google’ın DNS hizmetini de engellemişti.
Türkiye’nin Google’a içerik kaldırma taleplerinin artması ve Google’ın bu taleplere karşı direnmesi, internet özgürlüğü açısından endişe verici bir durumdur. Zira internet özgürlüğü, ifade özgürlüğünün, bilgiye erişim hakkının ve demokrasinin önemli bir parçasıdır. İnternet özgürlüğünün kısıtlanması, hem bireysel hem de toplumsal hak ve özgürlükleri tehdit etmektedir.
Bu nedenle, Türkiye’nin Google’a içerik kaldırma taleplerini azaltması ve Google’ın da bu taleplere karşı şeffaf ve adil bir şekilde davranması gerekmektedir. Aksi takdirde, internet özgürlüğünün kaybedilmesi, Türkiye’nin hem iç hem de dış politikada ciddi sorunlarla karşılaşmasına neden olabilir.
NHY/ VOA Türkçe