Dünya, 2023 yılında kırılan sıcaklık rekorlarından birine daha şahit oldu. Sadece tek bir gün için olsa bile, kritik seviyenin aşılması daha kötü günlerin yolda olduğuna işaret ediyor.
Küresel sıcaklıklar, geçtiğimiz haftanın sonlarında iklim bilimcilerin korktuğu bir noktayı, kısa süreliğine de olsa aştı. Geçici veriler, ortalama küresel sıcaklığın, kayıtlı tarihte ilk kez geçtiğimiz Cuma günü sanayi öncesi seviyelerin 2°C üzerindeki kritik eşiği aştığını gösteriyor.
Copernicus İklim Değişikliği Servisi direktör yardımcısı Dr. Sam Burgess, Twitter’da yaptığı paylaşımda “@CopernicusECMWF’nin 17 Kasım için geçici ERA5 küresel sıcaklığı 1991-2020’nin 1,17°C üzerindeydi; bu, kaydedilen en yüksek sıcaklıktı” dedi. Dr. Burgess, 18 Kasım Cumartesi gününe ait geçici verilerin, küresel ortalama sıcaklıkların sanayi öncesi seviyelerin 2,06°C üzerinde olduğunu gösterdiğini ekledi: “En iyi tahminimiz, bunun, küresel sıcaklığın 2,06°C ile 1850-1900 (veya sanayi öncesi) seviyelerinin 2°C üzerine çıktığı ilk gün olduğudur.”
Dünya’nın sanayi öncesi seviyelerin sürekli olarak 2°C üzerinde kalması halinde bunun çevreyi ve gezegende yaşayanları (biz de dahil) önemli ölçüde etkileyeceğine dair pek çok kanıt bulunuyor.
2°C daha sıcak bir dünyada mercan resiflerinin yüzde 99’undan fazlası için sonun geleceği neredeyse kesin. Ayrıca sadece 1,5°C’lik ısınmaya kıyasla böceklerde, bitkilerde yüzde 16 ve omurgalılarda yüzde 8 ile önemli ölçüde daha fazla azalma görmemiz muhtemel. Ayrıca bu değişim, birkaç yüz milyon insanı iklimle bağlantılı yoksulluğa sürükleyebilir.
2°C eşiği, uluslararası liderlerin küresel ısınmayı “sanayi öncesi seviyelerin 2°C’den daha az yüksek” tutmayı ve bunu sadece 1,5°C ile sınırlamayı umdukları 2015 yılındaki Paris İklim Anlaşmasının temel ilkelerinden biriydi.
Sadece bir gün için de olsa…
Yine de bu verilerin şimdilik yalnızca geçici bir veri olduğunu ve küresel ortalama sıcaklık eşiğinin yalnızca bir günlüğüne aşıldığını belirtmekte fayda var. İklim değişikliğinin etkisini tam olarak ölçmek için nadiren karşılaşılan tuhaf günleri değil, yılları, on yılları ve uzun vadeli eğilimleri incelememiz gerekiyor. Bununla birlikte, bazıları bu rekor rakamları önemli bir referans noktası olarak görüyor ve bu aşımın tek seferlik olmadığını da unutmamamız gerekiyor.
Bu yıl rekor kıran sıcaklıklara defalarca tanık olduk. Kayıtların başlamasından bu yana dünyanın en sıcak günü 3 Temmuz 2023’te görüldü, ancak 1979-2000 ortalamasının neredeyse 1°C üzerinde olan 4 Temmuz’daki sıcaklıklar bu rekoru hızla geride bıraktı.
Sınırların aşıldığı bu tek günler daha büyük bir trendin parçası haline geliyor. Bilim insanları, 2023 yılının muhtemelen kayıtlı tarihteki en yüksek küresel yüzey sıcaklıklara sahip olarak tamamlanacağını tahmin ediyor. Ayrıca, eğer mevcut gidişat dikkate alınırsa, 2024’te de rekor kıran sıcaklıklar görme ihtimalimiz yüksek.
İklim bilimciler ve aktivistler sık sık “1,5°C hedefini canlı tutmaktan” söz ediyor ve dünyanın 2°C eşiğinin oldukça altında kalmak için yeterli önlemi alabileceği umudunu dile getiriyor. Bu hafta sonundaki yüksek küresel sıcaklıklar bu hedefin kaçırıldığı anlamına gelmese de, alınması gereken önlemler konusunda endişe verici bir uyandırma çağrısı olmalı.
2023 yılında kaydedilen rekor kıran sıcaklıklar, iklim değişikliğinin gezegenimiz üzerindeki yıkıcı etkisinin daha da arttığını gösteriyor. Bu trend devam ederse, gezegenimiz için ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalacağız. İklim değişikliğiyle mücadele etmek için şimdi harekete geçmemiz gerekiyor.