Sudan’ın başkenti Hartum sokaklarında cesetler birikiyor…

Sudan’da yedi haftadır devam eden çatışmalar sonucunda Hartum sokaklarında yüzlerce ceset birikti. Bu cesetlerin nasıl ve nereye gömüleceği ise halkın en büyük sorunu haline geldi.

Sudan’da düzenli ordu ile paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasındaki çatışmalar, 11 Mayıs’ta başlayan ve 17 Mayıs’ta sona eren ateşkes anlaşmasına rağmen durulmadı. Çatışmalarda hayatını kaybedenlerin sayısı tam olarak bilinmiyor, ancak 1000’in üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Ölenler arasında siviller de var.

Cesetleri mezarlıklara götürmek ise çok riskli. Çünkü her yerde keskin nişancılar var ve güvenlik güçleri sivillere saldırabiliyor. Bu yüzden birçok Hartumlu, cesetleri evlerinin içinde ya da yakınında gömmek zorunda kalıyor.

Adını vermek istemeyen Ömer isimli bir Hartumlu, BBC Türkçe’ye şunları anlattı: “Üç kişiyi kendi evlerinin içerisine gömdüm, kalanları da evimin önündeki caddenin girişinde toprağa verdim. Bu, evimin kapısını açıp da bir köpeğin yolda yatan bir cesedin parçasını kemirdiğini görmekten iyidir.”

Ömer, geçen ay Hartum’un İmtidad semtindeki evinden yalnızca birkaç metre ötede dört ceset için mezar kazdığını söyledi. Aynı şekilde başka mahallelerde de evlerinin yanına mezar kazmak zorunda kalanlar olduğunu belirtti. “Öldürülenlerin çoğu Hartum Üniversitesi’nin yakınlarındaki alanlara gömüldü. Bazıları Muhammed Naguib caddesine yakın mahallelerde toprağa verildi.” dedi.

Ömer, şimdiye kadar en az 20 kişiyi toprağa verdiğini ifade etti. “Komşularımdan biri evinde öldürüldü. Evine girip yerdeki fayansları sökmek, burada bir mezar kazıp onu gömmek dışında yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Cesetler sıcağın ortasında sokakta öylece bırakılıyor. Ne diyebilirim ki? Hartum’un bazı mahalleleri mezarlığa dönmüş durumda.” diye konuştu.

Sudan’da evlerde ya da mahalle içlerinde kaç kişinin toprağa verilmiş olduğuna dair resmi bir açıklama bulunmuyor. Ancak Ömer’in tahminine göre bu sayı onlarca olabilir.

Hamid isimli başka bir Hartumlu da benzer deneyimlere sahip. Başkentin 12 kilometre dışındaki Şambat’ta, askeri bir uçağın düşmesinin ardından üç ordu mensubunu elleriyle toprağa verdiğini söyledi. “Tesadüfen bölgedeydim. Ben ve o an orada olan beş kişi enkazın altından cesetleri çekip çıkardık ve meskun mahal içindeki bir alanda bu cesetleri toprağa verdik.” dedi.

Hamid, 20 yılı aşkın süredir bu bölgede yaşadığını ve emlakçı olduğunu belirtti. Yaptıklarının “merhametten” kaynaklandığını düşündüğünü söyledi. “Cesetleri nereye gömdüğümüz önemli değil. Önemli olan onları toprağa vermek. Bu sevaptır. Çünkü mezarlıklara gitmek günler sürebilir ve her yerde keskin nişancılar var. Biz halka yardım etmeye, bir salgını önlemeye çalışıyoruz.” diye konuştu.

Ancak doktorlar sendikasının başkanı Attia Abdullah Attia, bu gibi girişimlerin her ne kadar iyi niyetli olsalar da savaş suçları işlendiği yönündeki kanıtları farkında olmadan silebileceğini belirtti. Bu gibi “amatör” toprağa verme yöntemlerinin “gerçeği gömmek” gibi bir sonuca yol açabileceğini belirten Attia, bu şekilde insanların nasıl hayatlarını kaybettikleri yönündeki bulguların da tespit edilemeyeceği uyarısında bulundu.

Doktor Attia, cesetlerin teşhis edildikten sonra mezarlıklarda toprağa verilmeleri gerektiğinin altını çizdi ve vatandaşların toprağa verme işlerini sağlık yetkililerine bırakması çağrısı yaptı. “Bu cesetlerin DNA testleri yapılmalı, kimlikleri belirlenmeli ve ailelerine teslim edilmeli. Aksi takdirde, bu insanların ölüm nedenleri ve öldürülenlerin sayısı asla bilinmeyecek.” dedi.

Ancak Doktor Attia’nın eleştirilerine karşın insanlar sağlık sisteminin çökmüş durumda olduğunu ve cesetleri bir an önce gömmekten başka seçenekleri olmadığını savundu. 11 Mayıs’ta sosyal medyada Sudanlı iki doktor kız kardeşin, Magdolin ve Magda Yusuf Gali’nin toprağa verildiği görüntüler paylaşılmıştı. Erkek kardeşleri BBC’ye gözyaşları içinde yaptığı açıklamada kardeşlerini evlerinde toprağa vermekten başka bir çareleri olmadığını söyledi.

Sudan’da çatışmaların ne zaman sona ereceği ise belirsizliğini koruyor. Uluslararası toplumun baskısıyla ordu ile RSF arasında sivillerin korunması için bir anlaşma imzalanmıştı, ancak ateşkes konusunda uzlaşılamadı. Sudanlılar ise hem hayatta kalmaya hem de ölen yakınlarını onurlu bir şekilde gömmeye çalışıyor.

NHY/ BBC Türkçe