OECD’den Türkiye Ekonomisine Yönelik Büyüme ve Enflasyon Tahminleri

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), yayımladığı Ekonomik Görünüm Raporu’nda Türkiye için 2023, 2025 ve 2026 yıllarına ilişkin büyüme ve enflasyon tahminlerini açıkladı. Raporda, Türkiye ekonomisinin önümüzdeki dönemde yavaş ama istikrarlı bir büyüme kaydedeceği öngörülürken, yüksek seyreden enflasyonun kademeli olarak düşeceği belirtildi.

OECD, Türkiye ekonomisinin 2023 yılında yüzde 3,5, 2025’te yüzde 2,6 ve 2026’da yüzde 4 büyüyeceğini tahmin ediyor. Bu oranlar, Türkiye’nin iç talebin baskılandığı bir dönemde dahi büyümeyi sürdüreceğine işaret ediyor. Ancak büyümenin temel itici gücü olan yatırım ve kamu tüketimindeki yavaşlama nedeniyle bu büyümenin sınırlı kalacağı değerlendiriliyor. Deprem sonrası yeniden yapılanma sürecinin sona ermesi de büyüme üzerindeki baskıyı artıracak.

Enflasyonda Kademeli Düşüş Beklentisi

Rapora göre, Türkiye’de enflasyonun yüksek seviyelerini koruması bekleniyor ancak 2025 ve 2026 yıllarında belirgin bir düşüş öngörülüyor. Enflasyonun yıllık ortalama yüzde 30,7’ye gerileyeceği 2025 yılı, sıkı para politikalarının etkisinin daha belirgin hissedileceği bir dönem olacak. 2026 yılında ise bu oran yüzde 17,2’ye düşerek, Türkiye ekonomisinde fiyat istikrarına yönelik daha olumlu bir görünüm sağlayabilir.

OECD, Türkiye’nin para ve maliye politikalarının sıkı kalması gerektiğini vurguladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini yüzde 50 seviyesinde tutması ve enflasyonu kontrol altına almak için kararlı adımlar atması bu çerçevede olumlu karşılanıyor. Ancak rapor, iç talebi daraltan bu politikaların hane halkı tüketimi üzerinde sınırlayıcı bir etkisi olacağına dikkat çekiyor.

Uluslararası Ekonomik Ortam ve Türkiye

Küresel ekonominin 2023 yılında yüzde 3,2, 2025 ve 2026 yıllarında yüzde 3,3 büyümesi bekleniyor. Türkiye’nin bu ortamdan tam anlamıyla faydalanabilmesi için enflasyonu düşürme yolunda kararlı bir ilerleme göstermesi gerektiği belirtiliyor. OECD, uluslararası iyileşen ekonomik koşulların Türkiye için fırsatlar yaratabileceğini ancak bu fırsatların değerlendirilmesi için istikrar politikalarının sürdürülebilir olması gerektiğini ifade etti.

OECD’nin Uyarıları ve Türkiye Ekonomisinin Geleceği

Raporda, sıkı para ve maliye politikalarının sürdürülmesinin yanı sıra enflasyon hedeflerine ulaşmada kararlılık gösterilmesinin önemine dikkat çekildi. Türkiye’nin döviz rezervlerini artırma çabalarının olumlu bir gelişme olduğu ancak makroekonomik istikrarın uzun vadede sağlanması için yapısal reformların da kritik bir rol oynayacağı ifade edildi.

OECD’nin bu öngörüleri, Türkiye ekonomisinin karşı karşıya olduğu zorlukları ve fırsatları ortaya koyarken, politika yapıcıların alacakları kararların etkisinin gelecekteki büyüme ve istikrar üzerinde belirleyici olacağını gösteriyor.