İsviçre’ye 2024’te 4.107 Türkiye’den İltica Başvurusu Yapıldı, 1.953’ü Kabul Edildi

Avrupa’ya yönelik kaçak göç akını devam ederken, İsviçre’ye 2024 yılında 27 bin 740 kişi iltica başvurusunda bulundu. Bu başvuruların 4 bin 107’sini Türkiye vatandaşları yaptı. İltica başvurularında Afganlardan sonra en fazla başvuru yapan ikinci grup Türkiye’den gelenler oldu.

Taliban’ın baskıcı rejimi nedeniyle Afgan kadınlara yönelik iltica kurallarının gevşetilmesi, 3 bin 300 Afgan kadına iltica hakkı sağladı. Bu durum, Afgan ilticacıların sayısını 8 bin 627’ye çıkardı.

Türkiye vatandaşlarının ilk tercihi genellikle Almanya olurken, İsviçre’ye kaçak giriş yapan veya girişte yakalanan Türkiye vatandaşlırının sayısı 2023’e oranla yüzde 39 azaldı. Bu düşüşte, iltica taleplerinin reddedilmesi ve sınır kontrollerinin sıkılaştırılması etkili oldu.

2024 yılında İsviçre’ye iltica başvurusunda bulunan 4 bin 107 Türk’ten 1.953’ünün sığınma ya da geçici korunma talebi kabul edildi. Yaklaşık 2 bin 200 Türkiye vatandaşının ise ülkeyi terk etmesi istendi. Açtıkları davalardan sonuç alamayanlar sınır dışı edilmesi bekleniyor.

İsviçre’ye 2024 yılında iltica başvurusunda bulunanlar arasında üçüncü sırada 1.257 kişi ile Eritreliler yer aldı. Suriyeliler ise 624 iltica başvurusu ile dördüncü sırada yer aldı.

Sonuç: Göç ve İltica Politikalarındaki Zorluklar

İsviçre’ye yönelik iltica başvuruları, dünya genelindeki siyasi ve ekonomik krizlerin bir yansıması olarak devam ediyor. Türkiyeden gelenlerin iltica başvurularındaki artış, Türkiye’deki siyasi ve ekonomik istikrarsızlığın bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

İltica başvurularının kabul edilme oranları ve sınır dışı kararları, göçmenlerin yaşadığı zorlukları ve uluslararası göç politikalarının karmaşıklığını ortaya koyuyor. İsviçre’nin iltica politikaları, diğer Avrupa ülkeleri için de önemli bir örnek teşkil ediyor.

Göçmenlerin insani koşullarda yaşama hakkı ve uluslararası koruma ihtiyaçları, küresel bir sorun olmaya devam ediyor. Bu sorunun çözümü, uluslararası iş birliği ve insan haklarına saygılı politikaların geliştirilmesiyle mümkün olacaktır.