ABD ve Çin arasındaki teknoloji savaşı, yeniden alevleniyor. Donald Trump’ın başkanlık döneminde odak noktası olan Huawei, o dönemde ağır bir darbe almış ve uzun süre gündemden düşmüştü. Ancak Çin’in teknoloji devi, tam anlamıyla geri döndü. Artık eski Huawei değil, daha güçlü, daha bağımsız ve çok daha büyük bir tehdit olarak ABD ve Batı’nın karşısında duruyor.
Huawei’nin Yeni Dönemi: Rakamlarla Güç Gösterisi
Huawei’nin yeniden yükselişi, geçtiğimiz günlerde şirket başkanı Liang Hua’nın açıkladığı etkileyici finansal sonuçlarla taçlandı. Reuters’a göre Huawei, 2023 yılında elde ettiği 704,2 milyar yuan gelirden sonra, 2024 yılında yıllık %22’lik bir büyümeyle 860 milyar yuanlık (118,27 milyar dolar) gelir elde etti. Bu büyüme, ABD’nin sert yaptırımlarına rağmen şirketin toparlandığını ve yeniden güç kazandığını ortaya koyuyor. Özellikle tüketici elektroniği pazarında, Huawei’nin eski gücünü yeniden kazanmaya başlaması dikkat çekiyor.
Ancak bu rakamlar, hikayenin sadece bir kısmını oluşturuyor. Huawei, Trump yönetiminin getirdiği yaptırımların ardından “hayatta kalma mücadelesi” verdiğini açıklamış, ABD teknolojisine erişim engelleriyle ve küresel 5G projelerinin iptalleriyle karşı karşıya kalmıştı. Şirket, bu dönemi uçuş sırasında kanatlarını tamir eden bir uçak gibi tanımlamıştı. Ve şimdi, o uçak çok daha güçlü bir şekilde yeniden havalanıyor.
ABD Yaptırımları ve Huawei’nin Dönüşümü
Huawei’nin geri dönüşü, şirketin stratejisindeki köklü değişimlerin bir sonucu. ABD’nin yonga seti teknolojilerine ve Google’ın Android işletim sistemine erişim kısıtlaması, Huawei’yi tamamen Çin merkezli bir teknoloji altyapısı geliştirmeye yöneltti. Şirket, ABD yazılımlarını ve donanımlarını telefonlarından tamamen kaldırarak bağımsız bir ekosistem oluşturdu. Bugün Huawei, Android’in küresel hâkimiyetini tehdit eden ve Apple’ı Çin pazarında geride bırakan kendi akıllı telefon serisiyle pazarda boy gösteriyor.
Huawei’nin bu başarısı, ABD’nin Apple ve Google arasındaki mevcut teknoloji dengesini koruma çabalarını daha da zorlaştırıyor. Şirketin tamamen Çin merkezli bir teknoloji devi olarak yükselmesi, Batı’daki dengeleri bozma potansiyeline sahip.
Huawei ve DeepSeek: Çin’in Yeni Teknoloji Hamlesi
Huawei’nin dönüşüm hikâyesi sadece akıllı telefonlarla sınırlı değil. Şirket, Çin’in yeni teknoloji şampiyonu olan DeepSeek’in başarısında da kilit bir rol oynuyor. DeepSeek, ABD’nin Silikon Vadisi üzerindeki teknolojik üstünlüğüne meydan okuyarak Çin’in teknoloji gücünü dünya sahnesine taşıyor. Bu durum, ABD’nin gelecekte daha büyük bir tehdit algısıyla karşı karşıya kalabileceğine işaret ediyor.
Huawei’nin Stratejik Önemi: TikTok’tan Daha Büyük Bir Tehdit
Huawei, Çin hükümeti ve teknoloji endüstrisi için stratejik bir öneme sahip. TikTok ve benzeri platformlarla ilgili tüm tartışmaların aksine, Huawei, Çin’in ABD’ye karşı teknoloji mücadelesindeki bir numaralı kozu olmaya devam ediyor. ABD’nin Huawei’ye karşı uyguladığı yaptırımlar, bu bağımsız devin daha da güçlenmesine zemin hazırlamış görünüyor. Bugün Huawei, ABD kontrolündeki Apple ve Google ekosistemine karşı daha büyük bir tehdit haline gelmiş durumda.
ABD ve Batı için Yeni Bir Sınav
Huawei’nin son finansal sonuçları, sadece bir başarı hikâyesi değil; aynı zamanda bir niyet beyanı. Çin, uzun vadeli bir stratejiyle hareket ediyor ve Huawei, bu stratejinin merkezinde yer alıyor. Çin devlet destekli medyasının dün bir hükümet yetkilisinin yorumlarıyla dikkat çektiği gibi, “Huawei, TikTok’tan DeepSeek’e – ABD daha kaç yasak getirecek?” sorusu, bu mücadelenin boyutunu özetliyor.
ABD ve Batı’nın bundan sonra atacağı adımlar, bu teknoloji savaşının gidişatını belirleyecek. Huawei’nin geri dönüşü, ABD’nin Çin’le olan mücadelesinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Ancak kesin olan bir şey var: Bu savaş daha bitmedi ve bundan sonra olacaklar dikkatle izlenmeli.