Altı gezegenin senkronize hareket ettiÄŸi bir güneÅŸ sistemi keÅŸfedildi –

Astronomlar, milyarlarca yıldır dış etmenlere maruz kalmadan var olmayı başarabilmiş ve tamamıyla senkronize halde hareket eden bir güneş sistemi keşfettiler. Bu güneş sistemi, bizimkinden çok farklı bir yapıya sahip ve bilim insanlarına evrenin nasıl oluştuğu ve geliştiği hakkında yeni ipuçları sunuyor.

Bu güneÅŸ sisteminin adı TOI-178. Yaklaşık 200 ışık yılı uzaklıkta bulunan bu sistemde, altı gezegen birbirlerine çok yakın mesafede dönüyorlar. Bu gezegenlerin hepsi, yıldızlarına olan uzaklıkları ve kütlesi bakımından birbirinden farklı olsa da, yörüngeleri arasında bir uyum var. Bu uyuma “rezonans” deniyor. Rezonans, gezegenlerin yörüngelerinin belirli bir oranla baÄŸlantılı olduÄŸu anlamına geliyor. ÖrneÄŸin, TOI-178 sistemindeki en içteki gezegen yıldızının etrafında 18 günde bir tur atarken, ikinci gezegen 9 günde, üçüncü gezegen ise 6 günde bir tur atıyor. Bu da demek oluyor ki, en içteki gezegen iki tur atarken ikinci gezegen bir tur, üçüncü gezegen ise üçte bir tur atmış oluyor. Bu oran diÄŸer gezegenler için de geçerli.

Rezonanslı güneş sistemleri çok nadir görülüyor. Daha önce de rezonanslı güneş sistemleri keşfedilmişti, ancak hiçbiri altı gezegeni birden kapsamıyordu. TOI-178 sistemi bu açıdan çok özel ve ilginç bir örnek. Bu sistemdeki rezonansın nasıl oluştuğu ve korunduğu henüz bilinmiyor. Bilim insanları, bu sistemin evrimini anlamak için daha fazla gözlem yapmayı planlıyorlar.

TOI-178 sistemindeki rezonans sadece yörüngelerle sınırlı değil. Gezegenlerin yörüngeleri arasındaki uyum, aynı zamanda yıldızlarının önünden geçtikleri zamanlarda da kendini gösteriyor. Bu geçişler sayesinde astronomlar, gezegenlerin boyutlarını, kütlelerini ve yoğunluklarını ölçebiliyorlar. Bu ölçümler de gezegenlerin yapısına dair ipuçları veriyor.

TOI-178 sistemindeki gezegenlerin yapısı ise oldukça şaşırtıcı. Bizim güneş sistemimizde, kayalık gezegenler (Merkür, Venüs, Dünya ve Mars) yıldızımıza daha yakınken, gaz devleri (Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün) daha uzakta bulunuyor. Ancak TOI-178 sisteminde böyle bir düzen yok. Gezegenler arasında hem boyut hem de yoğunluk bakımından büyük farklılıklar var. Örneğin, en içteki iki gezegen kayalık yapıda iken, üçüncü gezegen gaz devi olarak sınıflandırılıyor. Dördüncü gezegen ise kayalık yapıda ama beşinci gezegenden daha büyük. Altıncı gezegen ise gaz devi olarak sınıflandırılıyor ama beşinci gezegenden daha küçük.

Bu karışık yapı, TOI-178 sisteminin nasıl oluştuğu sorusunu akla getiriyor. Bilim insanları, bu sistemin oluşumunu açıklamak için farklı senaryolar üzerinde çalışıyorlar. Bazılarına göre, gezegenler başlangıçta farklı yerlerde oluşmuş ve daha sonra yörüngeleri değişerek rezonansa girmiş olabilir. Bazılarına göre ise, gezegenler başlangıçta rezonans içinde oluşmuş ve daha sonra bazı etkileşimler sonucu yapıları değişmiş olabilir.

TOI-178 sistemi, evrenin ne kadar çeşitli ve ilginç olduğunu gösteren bir örnek. Bu sistem, bilim insanlarına yeni sorular ve zorluklar sunuyor. Bu sistemdeki gezegenlerin atmosferleri, iklimleri, jeolojik aktiviteleri ve yaşam potansiyelleri gibi konular henüz araştırılmayı bekliyor. TOI-178 sistemi, evrenin sırlarını çözmek için yeni bir kapı açıyor.

NHY/ Diken