AB’nin yaÅŸlanan nüfus sorunu: Göç politikaları nasıl deÄŸiÅŸmeli?

Avrupa BirliÄŸi (AB) ülkelerinde yaÅŸlanan nüfus, hem ekonomik hem de sosyal açıdan ciddi bir sorun teÅŸkil ediyor. Eurostat’ın verilerine göre, AB’de 65 yaÅŸ ve üzeri nüfusun oranı 2020’de yüzde 21,1 iken, bu oranın 2100 yılında yüzde 31,3’e yükselmesi bekleniyor. Bu durum, iÅŸ gücü piyasasında büyük bir açık yaratıyor. AB Komisyonu’nun içiÅŸlerinden sorumlu üyesi Ylva Johansson, her yıl bir milyon iÅŸ gücü kaybı yaÅŸadıklarını belirterek, “Yasal göç yolu açılmalı” çaÄŸrısı yaptı.

YaÅŸlanan nüfusun getirdiÄŸi sorunlar sadece ekonomik deÄŸil. Aynı zamanda saÄŸlık, eÄŸitim, sosyal güvenlik gibi alanlarda da yeni ihtiyaçlar ve zorluklar ortaya çıkıyor. YaÅŸlı nüfusun bakım hizmetlerine eriÅŸimi, yaÅŸam kalitesi, sosyal katılımı gibi konular da AB’nin gündeminde yer alıyor. Bu sorunlara çözüm bulmak için AB, yaÅŸlanma konusunda kapsamlı bir strateji geliÅŸtirmeye çalışıyor.

AB’nin yaÅŸlanma stratejisi, hem mevcut yaÅŸlı nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak hem de gelecek nesillerin yaÅŸlanma sürecini daha iyi yönetebilmek için dört ana hedef üzerine kuruluyor. Bunlar:

– YaÅŸlı nüfusun saÄŸlıklı ve aktif kalmasını saÄŸlamak
– YaÅŸlı nüfusun istihdam edilebilirliÄŸini ve iÅŸ gücüne katılımını artırmak
– YaÅŸlı nüfusun sosyal koruma ve sosyal haklardan yararlanmasını garantilemek
– YaÅŸlı nüfusun dijital dönüşüme uyum saÄŸlamasını ve dijital becerilerini geliÅŸtirmesini desteklemek

Yasal Göç Yollarının Açılması

Bu hedeflere ulaÅŸmak için AB, üye ülkelerle iÅŸ birliÄŸi içinde çeÅŸitli politika önerileri ve eylem planları hazırlıyor. Ancak bu politikaların yeterli olmadığı da ortada. Zira AB’nin yaÅŸlanan nüfusuyla baÅŸa çıkabilmesi için sadece mevcut nüfusu deÄŸil, aynı zamanda gelecek nesilleri de düşünmesi gerekiyor. Bu da demek oluyor ki, AB’nin göç politikalarını gözden geçirmesi ve daha esnek, adil ve kapsayıcı bir göç sistemi kurması ÅŸart.

AB Komisyonu’nun içiÅŸlerinden sorumlu üyesi Ylva Johansson da bu gerçeÄŸin farkında. Euronews Türkçe’ye konuÅŸan Johansson, “YaÅŸlanan nüfusumuz var ve her yıl bir milyon iÅŸ gücü kaybediyoruz. Bu durumda yasal göç yolu açılmalı” dedi. Johansson, AB’nin göç politikalarının hem üye ülkelerin hem de göçmenlerin çıkarlarına hizmet etmesi gerektiÄŸini vurguladı. “Göçmenlerin entegrasyonu çok önemli. Göçmenlerin dil öğrenmesi, eÄŸitim alması, iÅŸ bulması ve topluma katkıda bulunması lazım” diye ekledi.

Johansson’un sözleri, AB’nin yeni göç ve sığınma paktının temel ilkelerini yansıtıyor. 2020 yılında açıklanan bu pakt, AB’nin göç yönetimini daha etkin, adil ve insani bir ÅŸekilde yapmasını amaçlıyor. Paktın en önemli unsurlarından biri, yasal göç yollarını geniÅŸletmek ve göçmenlerin AB’ye giriÅŸini kolaylaÅŸtırmak. Bu amaçla, AB, üye ülkelerin ihtiyaç duyduÄŸu nitelikli iÅŸ gücünü saÄŸlamak için çeÅŸitli vize ve oturma izni programları sunuyor. Ayrıca, AB, göçmenlerin entegrasyonunu desteklemek için de mali ve teknik yardımlar saÄŸlıyor.

AB’nin yeni göç paktı, elbette herkesin beÄŸenisini kazanmış deÄŸil. Bazı üye ülkeler, göçmenleri kabul etmek istemiyor veya sınırlı sayıda kabul ediyor. Bazı sivil toplum kuruluÅŸları da paktın yeterince insani olmadığını, göçmenlerin haklarını korumadığını ve geri gönderme politikalarının ağırlaÅŸtığını eleÅŸtiriyor. Bu nedenle, paktın hayata geçirilmesi için uzun ve zorlu bir müzakere süreci gerekiyor.

Ancak AB’nin yaÅŸlanan nüfus sorununu çözmesi için göç politikalarını deÄŸiÅŸtirmesi kaçınılmaz bir gerçek. Göçmenler, AB’nin iÅŸ gücü açığını kapatmakla kalmayacak, aynı zamanda ekonomik büyümeye, sosyal refaha ve kültürel zenginliÄŸe de katkıda bulunacak. AB’nin geleceÄŸi için göçmenlerin önemi büyük. Bu yüzden, AB’nin göçmenleri bir tehdit deÄŸil, bir fırsat olarak görmesi ve onlara hak ettikleri saygıyı ve desteÄŸi vermesi gerekiyor.