Türkiye’de her yıl binlerce çocuk kayboluyor. Kaybolan çocukların sayısı son yıllarda artış gösteriyor. Kaybolan çocukların neden kaybolduğuna dair kesin bir veri bulunmuyor. Ancak yapılan araştırmalar, kaybolma nedenleri arasında aile içi sorunlar, arkadaş baskısı, internet bağımlılığı, istismar ve taciz, kaçırılma, organ ticareti ve dilencilik gibi faktörlerin yer aldığını gösteriyor.
Kaybolan çocukların sayısı artıyor
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2020 yılında Türkiye’de 18 yaş altı 11.762 çocuk kayboldu. Bu sayı 2019 yılında 10.532, 2018 yılında ise 9.714 idi. Yani son üç yılda kaybolan çocukların sayısı yüzde 21 arttı.
Bu artış, kaybolan çocukların sayısındaki artışın sadece Türkiye’de değil, dünyada da bir trend olduğunu gösteriyor. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) verilerine göre, her yıl dünya genelinde 2 milyondan fazla çocuk kayboluyor.
Kaybolan çocukların yüzde 60’ı kız, yüzde 40’ı erkek. Kaybolan çocukların yaş ortalaması ise 14. Kaybolan çocukların yüzde 80’i ise büyükşehirlerde yaşıyor.
Kaybolma nedenleri neler?
Kaybolan çocukların bulunması için devletin ve sivil toplum kuruluşlarının farklı çalışmaları var. EGM, kaybolan çocukları bulmak için “Kayıp Çocuklar Bürosu”nu kurdu. Bu büro, kaybolan çocuklara ilişkin ihbarları değerlendiriyor, arama-kurtarma faaliyetleri yürütüyor ve ailelere psikolojik destek sağlıyor.
EGM ayrıca, kaybolan çocukları bulmak için “KAYIP” adlı bir mobil uygulama geliştirdi. Bu uygulama sayesinde vatandaşlar, kaybolan çocukların fotoğraflarını, fiziksel özelliklerini ve son görüldükleri yerleri görebiliyor ve ihbarda bulunabiliyor.
Sivil toplum kuruluşları da kaybolan çocukları bulmak için çalışmalar yapıyor. Örneğin, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı (TÇYÖV), kaybolan çocuklara ilişkin bilgileri sosyal medya üzerinden paylaşıyor ve gönüllülerden destek istiyor.
Kaybolan çocukların bulunma oranı ise yüzde 90 civarında. Ancak bu oranın içinde hem kendi isteğiyle hem de zorla kaybolan çocuklar yer alıyor. Zorla kaybolan çocukların bulunma oranı ise çok daha düşük.
Kaybolan çocuklar nasıl bulunuyor?
Kaybolan çocukların bulunması için devletin ve sivil toplum kuruluşlarının farklı çalışmaları var. EGM, kaybolan çocukları bulmak için “Kayıp Çocuklar Bürosu”nu kurdu. Bu büro, kaybolan çocuklara ilişkin ihbarları değerlendiriyor, arama-kurtarma faaliyetleri yürütüyor ve ailelere psikolojik destek sağlıyor.
EGM ayrıca, kaybolan çocukları bulmak için “KAYIP” adlı bir mobil uygulama geliştirdi. Bu uygulama sayesinde vatandaşlar, kaybolan çocukların fotoğraflarını, fiziksel özelliklerini ve son görüldükleri yerleri görebiliyor ve ihbarda bulunabiliyor.
Sivil toplum kuruluşları da kaybolan çocukları bulmak için çalışmalar yapıyor. Örneğin, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı (TÇYÖV), kaybolan çocuklara ilişkin bilgileri sosyal medya üzerinden paylaşıyor ve gönüllülerden destek istiyor.
Kaybolan çocukların bulunma oranı ise yüzde 90 civarında. Ancak bu oranın içinde hem kendi isteğiyle hem de zorla kaybolan çocuklar yer alıyor. Zorla kaybolan çocukların bulunma oranı ise çok daha düşük.
Kaybolan çocukların sonuçları neler?
Kaybolan çocukların akıbeti ne olursa olsun, kaybolma süreci hem çocuklar hem de aileleri için büyük bir travma yaratıyor. Kaybolan çocuklar, fiziksel ve psikolojik olarak zarar görebiliyor, hayatlarının geri kalanında ciddi sorunlar yaşayabiliyor.
Kaybolan çocukların aileleri ise büyük bir endişe, korku ve üzüntü içinde oluyor, sosyal ve ekonomik olarak zorlanıyor, suçluluk ve pişmanlık duygularıyla boğuşuyor.