Temiz Hava da Bir İnsanlık Hakkıdır

Çevre Mühendisleri Odası’nın Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Hava analizi verilerini değerlendirerek Türkiye’nin hava kirlilik verilerini açıkladı. Bu veriler soluduğumuz havanın ne derece kirlendiğinin göstergesi olmaktadır.

Hava da canlı yaşamının devamı için olmazsa olmazlarındandır. Ve temel bir haktır. Devletler temiz havanın korunması ve hava kirliliği yaratan etmenlere karşı önlemlerini almakla yükümlüdür. Sosyal Devlet yaşam kalitesini yükseltmek için her tür önlemleri almayı yasalarla önüne görev koymuştur. Yaşamın vazgeçilmezleri olan HAVA ve SUYUN temiz kalmasını ve erişimin kolaylaşmasını sağlamak hükümetlerin görevidir. Temel yaşam hakkı olan hava ve suyun korunmasını sağlamak için altına imza atılan yasaları uygulamakla yükümlüdür.

Ancak görülen o ki ülkemizde temiz havaya ulaşmakta giderek güçleşmektedir. Hava kirliliği yaratan etmenler hızlı bir şekilde artmakta ve hava kalitesi her geçen gün daha da kötüleşmektedir. ÇMO bu kirlilik verilerini ayrı başlıklarla ve farklı illerdeki durumu da değerlendirmiştir.

Bunlar şu alt başlıklar altında ele alınmıştır: Partikül Madde 2.5 ve partikül Madde 10 başlığı, Azot oksit ve Azot dioksit başlığı altında, Kükürt dioksit başlığı altında ele almıştır.

Partikül Madde (2.5 ve 10): Ülkenin hemen hemen her ilinde kendini his ettirmektedir. Bazılarında daha çok bazılarında daha az. Fakat bu kirliliğin en önemli etkeni Madden ocakları, taş ve mermer ocakları, taşıt egzozları, kentsel dönüşüm ve sanayi işletmelerinin filtrelenemeyen bacaları ile termik santraller bunların ana müsebbibidirler. Toz ve Partikül madde havaya salan işletmelerin denetlenmesi ve yasalara uymayanlara cezai işlem yapmalıdır. Toz ve Partikül maddeler insan ve her tür canlı yaşamını ileri düzeyde olumsuz etkilemektedir. Ölümcül etkileri vardır.

Bu alanda hava kirliliğinin en yoğun olduğu iller ise şöyledir: “Türkiye’nin tamamında partikül madde yani toz probleminin olduğunu ve halk sağlığını tehdit ettiğini söyleyebiliriz. Bu kentlerin başında İzmir, İstanbul, Ankara, Adana, Kahramanmaraş-Elbistan, Erzurum, Ağrı, Iğdır, Bursa, Mersin, Niğde, Erzincan, Denizli, Afyon ve Muğla gelmektedir.” (ÇMO raporunda)

Azot oksit ve Azot dioksit: Yine ülkenin her yanında görülebilmektedir. Bu kirleticilere neden olan etkenler ise yine egzoz gazları, doğalgaz kullanımıyla açığa çıkan, elektrik santralleri, tavuk çiftlikler ve seralardır. Bu işletmelerde açığa çıkan bu gazlarda hem insan ve hem de diğer tüm canlıların yaşamını zora sokmakta ve çeşitli hastalıklara neden olmaktadır. Ölümlere neden olmaktadır.  Bu alandaki kirlilik ise ÇMO’nın raporuna göre şu iller önde gelmektedirler:” Bunları sıraladığımız zaman Adana-Doğankent, Amasya-Şehzade, Ankara-Çankaya, Demetevler, Sıhhıye, İstanbul-Aksaray, Beşiktaş, Çatladıkapı, Esenler, Göztepe, Kadıköy, Kartal, Mecidiyeköy, Selimiye, Şirinevler, Ümraniye, Üsküdar, İzmir-Şirinyer gibi nüfus yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerde de yoğun bir şekilde azot dioksit kirliliğinin olduğunu tespit etmiş”

Kükürt dioksit: Yoğunluklu olarak Termik santraller buna neden olmaktadır. Yani kömür yakılarak ısınma ve elektrik üretimi amaçlı çalışmalar bu kirliliği öne çıkarmaktadır. Havadaki Kükürt dioksitte canlı yaşamına zarar vermektedir.  Yine ÇMO verilerine göre bu kirliliğin görüldüğü iller ise şöyledir: “ İstanbul, Adana, Edirne-Keşan, Ağrı, Kahramanmaraş, Yozgat, Manisa, Hakkari, Bitlis, Şanlıurfa, Karabük gibi kentlerimizde yoğun kirlilik “ görülmektedir.

İşte hava kirliliğine neden olan etmenler, bir takım tedbirlerle önlenebilecek bir iştir. Bu tedbirler alınmadığında yaşam kalitesi düşerek, çeşitli rahatsızlıklar ve kayıplara neden olmaktadır. Burada esas alınması gereken temel hak olan yaşam hakkının garantisi Temiz Havanın sağlanmasına öncelik verilmesi. Sosyal devletin ve hükümetlerin görevi bu hakları garanti altına alarak, önce sağlıklı yaşam diyebilmelidir. Gelişmiş ülkelerde yaşam kalitesinde az da olsa iyileşme görülürken, ülkemizde her geçen gün daha da kötüye gitmektedir. Yaşam kalitesinin yükselmesi için yetkililerin yukarıdaki nedenlere karşı etkin tedbirler alarak, kirlilik yaratan sektörleri tedbir almalarını sağlamalıdır.

Son söz olarak Temiz Hava temel yaşam hakkıdır. Solumak zorunda olduğumuz Havamız kirletilmemelidir.