Ölüm cezasının infazında yeni bir yöntem: Nitrojen gazı

Ölüm cezası, dünyanın birçok ülkesinde tartışmalı bir konu. Bazı ülkeler, ölüm cezasını insan haklarına aykırı bulduğu için kaldırmış veya askıya almış durumda. Bazı ülkeler ise, ölüm cezasını caydırıcı bir ceza olarak uygulamaya devam ediyor.

Ölüm cezasını uygulayan ülkelerden biri de Amerika BirleÅŸik Devletleri (ABD). ABD’de ölüm cezası, federal düzeyde ve 27 eyalette yasal. Ancak eyaletler, ölüm cezasını infaz etmek için farklı yöntemler kullanabiliyor.

ABD’de en yaygın kullanılan infaz yöntemi, zehirli iÄŸne. Bu yöntemde, mahkuma damardan üç ayrı ilaç enjekte ediliyor. Ä°lk ilaç, mahkumu uyutuyor. Ä°kinci ilaç, kasları felç ediyor. Üçüncü ilaç ise, kalbi durduruyor.

Ancak zehirli iğne yöntemi, son yıllarda birçok sorunla karşılaştı. Zehirli iğne ile infaz edilen bazı mahkumların acı çektiği, çığlık attığı ve kıvrandığı görüldü. Bu durum, infaz yönteminin insanlık dışı olduğu iddialarını güçlendirdi.

Bunun yanında, zehirli iğne ile infaz etmek için kullanılan ilaçların tedariki de giderek zorlaştı. İlaç üreten bazı Avrupa ülkeleri ve şirketleri, ilaçlarının ölüm cezasında kullanılmasına karşı çıkarak ihracatını durdurdu veya kısıtladı.

Bu nedenlerle, ABD’deki bazı eyaletler, ölüm cezasını infaz etmek için alternatif yöntemler arayışına girdi. Bu yöntemler arasında elektrikli sandalye, gaz odası, kurÅŸuna dizme ve asma gibi eski yöntemlerin yanında yeni bir yöntem de dikkat çekiyor: Nitrojen gazı.

Nitrojen gazı ile infaz yöntemi, ilk kez Oklahoma eyaletinde 2015 yılında yasalaştırıldı. Daha sonra Mississippi ve Alabama eyaletleri de bu yöntemi kabul etti. Ancak hiçbir eyalette şu ana kadar nitrojen gazı ile infaz gerçekleştirilmedi.

Bu hafta ise ABD tarihinde bir ilk yaÅŸanabilir. Alabama eyaletinde 1997 yılında iÅŸlediÄŸi cinayet nedeniyle ölüm cezasına çarptırılan Kenneth Eugene Smith’in perÅŸembe günü nitrojen gazı ile idam edilmesi planlanıyor.

EÄŸer bu plan gerçekleÅŸirse, ABD’de 1982 yılından bu yana ilk kez yeni bir infaz yöntemi uygulanmış olacak.

Peki nitrojen gazı ile infaz nasıl yapılıyor ve ne kadar insancıl bir yöntem?

Nitrojen gazının savunucularına göre bu yöntem, zehirli iğneye göre daha hızlı ve acısız bir ölüme neden oluyor. Nitrojen gazının eleştirmenlerine göre ise bu yöntem, daha önce hiç denenmediği için insan deneylerine benziyor ve bilimsel temeli yok.

Nitrojen gazının nasıl çalıştığına gelince; bu yöntemde mahkumun yüzüne bir maske takılıyor ve saf nitrojen gazı solutuluyor. Bu şekilde mahkumun vücudu oksijenden yoksun bırakılıyor ve hipoksi adı verilen bir durum oluşuyor.

Hipoksi durumunda, mahkumun kan basıncı ve kalp atışı hızlanıyor, baş dönmesi, bulantı, kusma, baş ağrısı, konfüzyon gibi belirtiler ortaya çıkıyor. Daha sonra mahkum bilincini kaybediyor ve ölüyor.

Bu sürecin ne kadar sürdüğü ise tam olarak bilinmiyor. Alabama eyaleti, nitrojen gazının saniyeler içinde bilinç kaybına ve dakikalar içinde ölüme neden olduğunu iddia ediyor. Ancak bu iddianın dayanağı olan bilimsel çalışmaların yeterli olmadığı da belirtiliyor.

Nitrojen gazının acı verip vermediği de tartışmalı bir konu. Nitrojen gazının savunucuları, bu yöntemin acısız olduğunu ve mahkumun uykuya dalması gibi bir his verdiğini söylüyor. Nitrojen gazının eleştirmenleri ise, bu yöntemin boğulma hissi verdiğini ve mahkumun çektiği acının dışarıdan anlaşılamadığını ileri sürüyor.

Nitrojen gazı ile infaz yöntemi, ABD’de yeni bir tartışma baÅŸlattı. Bu yöntem, ölüm cezasının insancıl bir ÅŸekilde uygulanmasına katkı saÄŸlayacak mı yoksa insan haklarına aykırı bir yöntem mi olacak? Bu sorunun cevabını zaman gösterecek.