Fransa’da sığınma başvurusu yapanların sayısı, 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 9 artarak 142 bin 500’e ulaştı. Fransa Sığınma ve Göç Ofisi (OFPRA) tarafından yayınlanan rapora göre, Türkiye vatandaşları da sığınma talebinde bulunanlar arasında üçüncü sırada yer aldı.
OFPRA’nın raporuna göre, 2023 yılında Fransa’ya sığınma başvurusu yapanların en büyük grubunu 17 bin 500 kişiyle Afgan vatandaşları oluşturdu. Onları 8 bin 600 kişiyle Bangladeş vatandaşları ve 8 bin 500 kişiyle Türkiye vatandaşları izledi. Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Gine vatandaşları da sırasıyla 8 bin ve 7 bin 900 kişiyle listenin dördüncü ve beşinci sırasında yer aldı.
Türkiye vatandaşlarının sığınma başvurusu sayısındaki artış, Türkiye’de yaşanan siyasi ve ekonomik krizlerle bağlantılı olarak görülüyor. Türkiye’de son yıllarda insan hakları ihlalleri, basın özgürlüğü kısıtlamaları, hukukun üstünlüğü sorunları, terörle mücadele bahanesiyle muhaliflere baskı, döviz kuru dalgalanmaları, enflasyon ve işsizlik gibi faktörler, pek çok Türk vatandaşını ülkeyi terk etmeye zorladı.
Fransa ise Türkiye vatandaşları için hem tarihi hem de kültürel bağları olan bir ülke olarak öne çıkıyor. Fransa’da yaklaşık 800 bin civarında Türkiye kökenli nüfus yaşıyor. Ayrıca Fransa, Avrupa Birliği’nin en büyük ekonomilerinden biri olması, sosyal güvenlik sistemi, eğitim imkanları ve demokratik değerleriyle de Türk vatandaşlarının tercih ettiği ülkeler arasında yer alıyor.
OFPRA’nın raporuna göre, Fransa’da sığınma başvurusu kabul oranı da 2023 yılında yüzde 33’e yükseldi. Bu oran, bir önceki yıl yüzde 29 idi. Buna göre, geçen yıl Fransa’ya sığınma başvurusu yapanların yaklaşık üçte biri sığınmacı statüsü kazandı. Sığınma başvurusu değerlendirme süresi de ortalama 5,2 aydan 4,2 aya indirildi.
Fransa İçişleri Bakanlığı ise sığınma başvurusu işlemlerini hızlandırırken, başvurusu reddedilenlerin de vakit kaybetmeden sınır dışı edilmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Fransa’da geçen yıl aşırı sağ partilerin desteğiyle kabul edilen bir yasa, kaçak göçmenlerle mücadelede önlemlerin artırılmasını öngörüyor. Bu yasa, sivil toplum örgütlerinin ve iktidar partisi içindeki bazı milletvekillerinin tepkisine neden olmuştu.
NHY/ Euronews