Eğitimin Ticarileşmesi: Kalite, Erişilebilirlik ve Eşitlik İçin Tehlike 

“EÄŸitim, bir mal veya hizmet olarak görülmemelidir. EÄŸitim, bir kamu hizmetidir ve herkes için eriÅŸilebilir olmalıdır.”

Özel okulların 2024-2025 eğitim-öğretim yılı için belirlediği ücretler, velilerin tepkisini çekmeye devam ediyor. Enflasyonun çok üzerinde zamlar yapan özel okullara karşı veliler çeşitli platformlarda seslerini yükseltiyor.

Eğitimin ticarileşmesi, eğitimin bir mal veya hizmet olarak görülmesi ve bu doğrultuda pazarlanması sürecidir. Bu süreç, eğitimin kalitesini, erişilebilirliğini ve eşitliğini olumsuz etkileyebilecek bir dizi sonuçla birlikte gelir.

Eğitimin ticarileşmesinin en önemli sonuçlarından biri, eğitimin kalitesinin düşmesidir. Ticari eğitim kurumları, kar elde etmeyi öncelikli olarak gördükleri için, eğitim kalitesini düşürücü uygulamalara başvurabilirler. Örneğin, daha az nitelikli öğretmenler istihdam edebilir, daha az kaynak ayırabilir veya daha fazla sınava dayalı bir eğitim programı uygulayabilirler.

Eğitimin ticarileşmesinin bir diğer önemli sonucu, eğitimin erişilebilirliğinin azalması ve eşitsizliğinin artmasıdır. Ticari eğitim kurumları, daha yüksek fiyatlar talep ettikleri için, eğitime erişimi kısıtlayabilirler. Bu durum, özellikle düşük gelirli ailelerden gelen öğrenciler için bir dezavantaj oluşturur.

Eğitimin ticarileşmesinin bir diğer sonucu da, eğitimin amacının değişmesidir. Ticari eğitim kurumları, öğrencilerin Akademik ve Sosyal becerilerini geliştirmekten ziyade, onları salt sınava hazırlamayı öncelikli olarak görebilirler. Bu durum, eğitimin eleştirel düşünme, yaratıcılık ve problem çözme gibi önemli becerilerin geliştirilmesine yönelik hedeflerini geri plana atmasına neden olabilir.Özellikle öğrencinin sosyal faaliyet alanı kısıtlanarak sınava hazırlık çalışmaları öncelikli ders programları yapılmaktadır.Örneğin,beden eğitimi dersinde,matematik dersi işlemek gibi.

Eğitimin ticarileşmesi, eğitimin bir mal veya hizmet olarak görülmesi ve bu doğrultuda pazarlanması sürecidir. Bu süreç, eğitim kurumlarının ve hizmetlerinin özelleştirilmesi, eğitime yönelik harcamaların artması ve eğitimde rekabetin artması gibi unsurlarla karakterize edilir.

Eğitimin ticarileşmesi, hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle tartışılan bir konudur. Olumlu yönlere göre, eğitim ticarileşmesi, eğitime erişimi ve kaliteyi artırabilir. Özel eğitim kurumları, geleneksel kamu eğitim kurumlarına göre daha esnek ve yenilikçi olabilirler. Ayrıca, eğitime yönelik harcamaların artması, eğitimde yeni teknolojilerin ve yöntemlerin geliştirilmesine katkı sağlayabilir.

Olumsuz yönlere göre ise, eğitim ticarileşmesi, eğitimde fırsat eşitliğini azaltabilir. Özel eğitim kurumları, kamu eğitim kurumlarına göre daha pahalı olabilir. Bu nedenle, maddi durumu iyi olmayan aileler, çocuklarını özel eğitim kurumlarına gönderemeyebilir. Ayrıca, eğitim ticarileşmesi, eğitimde kalitenin düşmesine neden olabilir. Özel eğitim kurumları, kar elde etmek için kaliteden ödün verebilirler.

Türkiye’de eÄŸitim ticarileÅŸmesi, son yıllarda giderek artan bir trenddir. Özel eÄŸitim kurumları sayısı artmakta, eÄŸitime yönelik harcamalar artmakta ve eÄŸitimde rekabet artmaktadır. Bu durum, eÄŸitimde fırsat eÅŸitliÄŸini azaltma ve kalitenin düşmesine neden olma endiÅŸelerini de beraberinde getirmektedir.

Türkiye’de eÄŸitim ticarileÅŸmesi ile ilgili yapılan tartışmalar, aÅŸağıdaki baÅŸlıklarda toplanabilir:

Eğitim ticarileşmesinin eğitimde fırsat eşitliğini azaltacağı ve bu nedenle dezavantajlı grupların daha dezavantajlı hale geleceği iddia edilmektedir.

Eğitim ticarileşmesinin eğitimin kalitesini düşüreceği ve bu nedenle öğrencilerin daha az bilgili ve becerikli hale geleceği iddia edilmektedir.

Eğitim ticarileşmesinin eğitimde rekabeti artıracağı ve bu nedenle eğitim kurumlarının kaliteyi artırmak için çaba göstereceği iddia edilmektedir.

Bu tartışmalar, eğitim ticarileşmesinin olumlu ve olumsuz yönlerini anlamamıza yardımcı olmaktadır. Eğitim ticarileşmesinin etkilerini azaltmak için, eğitime yönelik harcamaların adil bir şekilde dağıtılması ve eğitimde kalitenin kontrol edilmesi gibi önlemler alınabilir.

Eğitimin ticarileşmesi, öğretmenlere hem doğrudan hem de dolaylı olarak olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.

Doğrudan olarak öğretmenlere yansıyan olumsuz sonuçlar şunlardır:

Eğitim ticarileşmesi ile birlikte, özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerin iş güvencesi ve çalışma koşulları kötüleşmektedir. Özel eğitim kurumları, kar elde etmek için öğretmenlerin ücretlerini düşürebilir, çalışma saatlerini artırabilir ve öğretmenlerin özlük haklarını kısıtlayabilir.Nitekim günümüzde birçok özel eğitim kurumunda asgari ücretin altında öğretmen çalıştırılmaktadır.

Eğitim ticarileşmesi, öğretmenlik mesleğinin prestijini de azaltmaktadır. Özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenler, kamu eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlere göre daha düşük ücret almakta ve daha az sosyal güvence sahibi olmaktadır. Bu durum, öğretmenlik mesleğinin cazibesini azaltmakta ve bu mesleğe olan ilgiyi düşürmektedir.

Eğitim ticarileşmesi, öğretmenlerin mesleki gelişimini de olumsuz etkilemektedir. Özel eğitim kurumları, kar elde etmek için öğretmenlerin mesleki gelişimlerine yatırım yapmaktan kaçınabilir. Bu durum, öğretmenlerin bilgi ve becerilerini geliştirmelerini zorlaştırmakta ve öğrencilerin eğitim kalitesini olumsuz etkilemektedir.

Eğitimin ticarileşmesi ile ilgili ülke politikası,eğitim ticarileşmesinin olumlu yönlerini korurken, olumsuz yönlerini en aza indirmeye yardımcı olmalıdır.Özellikle aşağıdaki önlemlerin alınması, eğitim ticarileşmesinin olumsuz etkilerini azaltmaya yardımcı olacaktır.

Özel eğitim kurumlarına yönelik devlet desteğinin artırılması: Bu destek, özel eğitim kurumlarının fiyatlarını düşürmeye ve eğitimde fırsat eşitliğini korumaya yardımcı olacaktır.Bu destekler verildiği zaman başarılı ve ekonomik durumu yetersi olan öğrencilere öncelik verilmelidir.

Özel eğitim kurumlarının denetlenmesi: Bu denetim, özel eğitim kurumlarının kalite standartlarına uymalarını sağlamaya yardımcı olacaktır.

Öğretmenlerin mesleki gelişiminin desteklenmesi: Bu destek, öğretmenlerin bilgi ve becerilerini geliştirmelerini sağlamaya ve eğitimin kalitesini artırmaya yardımcı olacaktır. Bu çalışmalar Özelikle Milli Eğitim Bakanlığınca yapılmalı ve zorunlu hale getirilmelidir.

Arslan ÖZDEMİR