Cumartesi Anneleri Eylemi 1000’inci Haftasında: Vazgeçmeyeceğiz

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini öğrenme ve faillerin yargılanması talebiyle, 1000’inci haftalarında Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelerek, geniş katılımlı bir eylem gerçekleştirdi. Bu eylem, sadece bir anma değil, aynı zamanda adalet arayışının bir simgesi olarak tarihe kazınıyor.

Her cumartesi günü saat 12:00’de, 27 Mayıs 1995’ten bu yana, kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanmasını talep etmek için toplanan Cumartesi Anneleri, 1000 haftadır devam eden bu mücadelede yılmadan, usanmadan adalet arayışlarını sürdürüyorlar. Bu haftaki toplantı, özellikle anlamlı; çünkü 1000 hafta, yani yaklaşık 19 yıl boyunca süren bir kararlılığın ve umudun ifadesi oluyor.

Eylemde, “Cumartesi Anneleri” yazılı Kürtçe ve Türkçe önlükler giyen katılımcılar, meydana siyah bir örtü seriyor ve üzerine “1000 Hafta” yazısı, kayıpların fotoğrafları ve karanfiller koyuyorlar. Bu, kaybedilen sevdiklerinin anısına saygı duruşunda bulunmanın yanı sıra, kayıpların hala unutulmadığını ve adalet arayışının devam ettiğini gösteren güçlü bir sembol haline geliyor.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyonu üyesi Sebla Arcan, basın açıklamasını okuyor ve 1000 haftadır bir araya gelmelerinin nedenlerini ve devletin gözaltına aldıktan sonra kaybettiği yakınlarını geri isteme taleplerini vurguluyor. Arcan, kaybedilenlerin ya cansız bedenlerine ulaşılamadığını ya da onlardan hiçbir iz bulunamadığını belirtiyor ve “Onlardan geriye sadece taşıdığımız fotoğraflar kaldı. Onlar da sizin gibiydi ve en sevdiklerimizdi. Bin haftadır hiç dinmeyen bir acı ve hiç dinmeyen bir umutla bekliyoruz, devletin alıp götürdüğü sevdiklerimizi. Bin haftadır soruyoruz. Kayıplarımız nerede, failler neden cezasızlıkla korunuyor. Unutmuyoruz, asla unutmayacağız. Bin haftadır haykırıyoruz, asla vazgeçmeyeceğiz” diyor.

Cumartesi Anneleri’nin bu kararlı duruşu, Türkiye’de insan hakları ve adalet arayışının önemli bir parçası olarak tarihe geçiyor. Engellendikleri, şiddetle dağıtıldıkları, gözaltına alındıkları ve yargılandıkları zamanlar olsa da, bu annelerin ve ailelerin mücadelesi, kayıplarının akıbetini öğrenme ve faillerin yargı önüne çıkarılması talepleriyle devam ediyor.

Cumartesi Anneleri’nin 1000’inci hafta eylemi, kayıpların akıbetini sormak ve adalet taleplerini yükseltmek için bir araya gelen yüzlerce kişinin katılımıyla gerçekleşiyor. Bu, sadece Türkiye’de değil, dünya çapında insan hakları ve adalet arayışının bir sembolü haline geliyor. Onların sesi, kayıpların akıbetini sormak ve adalet taleplerini yükseltmek için yankılanmaya devam ediyor.

Cumartesi Anneleri’nin 1000 haftalık kararlı mücadelesi, kayıpların hafızasını yaşatmak ve adalet arayışını sürdürmek için bir ilham kaynağı oluyor. Onların sesi, kayıpların akıbetini sormak ve adalet taleplerini yükseltmek için yankılanmaya devam ediyor. Bu, sadece Türkiye’de değil, dünya çapında insan hakları ve adalet arayışının bir sembolü haline geliyor. Onların sesi, kayıpların akıbetini sormak ve adalet taleplerini yükseltmek için yankılanmaya devam ediyor.

NHY / MA