Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet EÅŸitliÄŸi Algısında On Yıllık DeÄŸiÅŸim

KONDA AraÅŸtırma ve Danışmanlık A.Åž. tarafından hazırlanan ve Borusan Holding için sunulan Toplumsal Cinsiyet EÅŸitliÄŸi Algı DeÄŸiÅŸim Raporu, Türkiye’de son on yılda kadınlar ve erkekler arasındaki algı deÄŸiÅŸikliklerini, toplumsal cinsiyet eÅŸitliÄŸi, kadınların mutluluÄŸu, eÄŸitim ve saÄŸlık durumu gibi konularda derinlemesine bir analiz sunuyor. Rapor, 77 ilden 18 yaÅŸ üstü 2 bin 550 kiÅŸiyle yapılan görüşmelerin sonuçlarını içeriyor ve toplumsal cinsiyetle ilgili “eÅŸitsizlik” belirten yargıları doÄŸru bulanların oranının hem kadınlarda hem de erkeklerde on yıl öncesine göre azaldığını gösteriyor[1].

Rapora göre, çalışan kadınlar diÄŸer tüm gruplara göre daha eÅŸitlikçi yaklaşımlarıyla öne çıkıyor. Özellikle eÄŸitim düzeyi ve iÅŸ hayatına katılımın, cinsiyet eÅŸitliÄŸi veya eÅŸitsizliÄŸiyle ilgili deneyim ve kanaatleri ÅŸekillendirdiÄŸi belirtiliyor. Çalışan ve üniversite eÄŸitimine sahip olan kadınların yarıya yakını, kız çocukları için “hakkını arayabilme” özelliÄŸinin önemli olduÄŸunu düşünüyor[2].

Toplumun yarısından fazlası hala “Kadının birinci görevi ev iÅŸleri ve çocuk yetiÅŸtirmek” yargısını doÄŸru bulurken, bu yargıyı çalışan kadınların yarıdan fazlası yanlış buluyor. Ayrıca, “Kadının eÅŸinden daha fazla para kazanması sorun olur” yargısını yanlış bulanların oranı bugün yüzde 50’nin üzerine çıkmış durumda[3].

Televizyon izleme alışkanlıkları üzerinden yapılan bir diÄŸer gözlemde, Ocak 2018’den Åžubat 2024’e kadar olan dönemde, akÅŸamları TV izlerken kumandayı elinde tutanlarda erkeklerin oranının daha fazla olduÄŸu görülüyor. Bu durum, toplumsal cinsiyet rollerinin günlük yaÅŸam pratiklerine nasıl yansıdığını gösteren küçük ama anlamlı bir detay olarak raporda yer alıyor[2].

Mutluluk konusunda ise, rapor 10 yıl önce kadınlarda mutlu olanların oranının erkeklerden fazla olmasına rağmen, bugün kadınların erkeklerden daha mutsuz olduğunu ortaya koyuyor. Pandemi sürecindeki iş yükü, ekonomik kriz, işsizlik ve siyasi umutsuzluk gibi faktörlerin bu duruma etki ettiği düşünülüyor[1].

KONDA’nın raporu, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eÅŸitliÄŸi algısının 10 yıl öncesine göre pozitif bir yöne doÄŸru ilerlediÄŸini, ancak bu ilerleyiÅŸin düşük bir ivmeyle gerçekleÅŸtiÄŸini kaydediyor. EÄŸitim ve iÅŸ hayatının, toplumsal cinsiyet eÅŸitliÄŸi konusunda farkındalığı ve deneyimleri artırdığı, ancak hala atılması gereken adımlar olduÄŸu vurgulanıyor.

Bu rapor, toplumsal cinsiyet eÅŸitliÄŸi konusunda önemli bir referans noktası olarak deÄŸerlendirilebilir ve gelecekteki politika yapıcıları için yol gösterici olabilir. Toplumsal cinsiyet eÅŸitliÄŸinin saÄŸlanması, kadınların eÄŸitim ve saÄŸlık durumunun iyileÅŸtirilmesi, mutluluk seviyelerinin artırılması ve toplumsal cinsiyet rollerinin dengelenmesi, daha adil ve müreffeh bir toplumun inÅŸası için kritik öneme sahiptir. KONDA’nın bu kapsamlı çalışması, bu hedeflere ulaÅŸmak için atılacak adımlar konusunda derinlemesine bir bakış sunuyor ve toplumun tüm kesimlerini bu konuda daha fazla bilinçlenmeye ve eyleme geçmeye davet ediyor.

NHY/ Konda