Bülent Şık, Bitkisel Ürünlerin Risklerine Dair Açıklamaları Nedeniyle Yargılanıyor

Gıda mühendisi ve akademisyen Bülent Şık, bitkisel çaylar, polen ve kekik gibi ürünlerin içerdiği toksik maddelere dair yaptığı uyarılar nedeniyle yargılanıyor. İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde süren davanın bir sonraki duruşması 25 Mart saat 10.00’da görülecek. Şık’ın kaleme aldığı ve Bianet’te yayımlanan yazılarda, doğal ve bitkisel ürünlerin her zaman masum ve sağlıklı olmadığına dikkat çekmesi, kendisini hukuki bir sürecin içinde bulmasına neden oldu.

Şık, özellikle bitkisel çaylar ve gıda takviyelerinde bulunan pirolizidin alkaloitleri (PA’lar) gibi toksik maddelerin insan sağlığına yönelik risklerini vurgulamış, düzenli tüketimin ciddi hastalıklara yol açabileceğini açıklamıştı.

“Doğal olan her zaman sağlıklı değildir”

Evrensel’den Eylem Nazlıer konuşan Bülent Şık, toplumda yaygın olan “bitkisel ve doğal olan zararsızdır” anlayışının yanlış olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Bitkisel çaylar, polen ve kekik gibi doğal ürünler, içerdiği bazı kimyasal maddeler nedeniyle sağlık açısından ciddi riskler taşıyabiliyor. Bu tür ürünlerin bilinçsiz kullanımı, ‘bitkisel kaynaklı karaciğer hasarı’ (HILI) veya ‘diyet takviyesi kaynaklı karaciğer hasarı’ (HDS) gibi hastalıklara sebep olabiliyor. Özellikle hamileler, bebekler, çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalar için bu risk çok daha büyük.”

Bilimsel araştırmalar ne diyor?

Bülent Şık’ın dile getirdiği uyarılar, uluslararası bilim dünyasında da uzun süredir tartışılıyor. Pirolizidin alkaloitleri (PA’lar), karaciğer hastalıklarına yol açabilecek kadar güçlü toksik bileşikler olarak biliniyor. Araştırmalar, bu maddelerin kanserojen ve genotoksik (DNA’ya zarar verebilen) etkiler taşıdığını ortaya koyuyor.

ABD’de yürütülen geniş kapsamlı çalışmalar, bitkisel takviyelerin uzun vadede karaciğer yetmezliğine neden olabileceğini ve bazı durumlarda karaciğer nakli gerektirebileceğini gösterdi. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) ve Almanya Federal Risk Değerlendirme Kurumu (BfR) gibi kurumlar da bitkisel ürünlerdeki toksik maddelere karşı tüketicileri uyarıyor.

Denetim yetersiz, internet satışları tehlikeli

Bitkisel takviyeler ve çaylar üzerine yapılan bilimsel uyarılara rağmen, piyasada bu ürünlerin denetimi oldukça zayıf. İnternet üzerinden satılan pek çok bitkisel ürün, içerdiği toksik kimyasallar açısından yeterli testlerden geçirilmeden tüketiciye ulaşıyor. Üstelik bu ürünler, sosyal medya fenomenleri ve e-ticaret platformları aracılığıyla “mucizevi” iddialarla pazarlanıyor.

Bülent Şık, bu konuda denetim eksikliğine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Sosyal medya ve internet üzerinden yapılan satışlar tamamen denetimsiz. Ürünlerin toksik kimyasal yükü analiz edilmeden piyasaya sürülüyor. Dahası, influencer’lar ve şirketler bu ürünleri ‘sağlık dostu’ olarak tanıtıyor. Ancak bu yanıltıcı pazarlama teknikleri, halk sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturuyor. Çocuklar, hamileler, yaşlılar ve kronik hastalar için bu durum çok daha riskli.”

Almanya gibi ülkelerde bitkisel ürünlerdeki toksik kimyasalların azaltılması için ciddi önlemler alındığını belirten Şık, Türkiye’de ise bu konuda halen bir düzenleme eksikliği olduğunu vurguladı.

Çocuklara yönelik pazarlama ve denetimsiz satışlar engellenmeli

Türkiye’de bitkisel ürünlerin ve gıda takviyelerinin denetim altına alınmasını amaçlayan Gıda Takviyeleri Yönetmeliği, 30 Haziran 2022’den beri yasalaşmayı bekliyor. Ancak düzenleme hâlâ yürürlüğe girmediği için, piyasada bebekler ve çocuklara bile önerilen bu tür ürünler tamamen kontrolsüz şekilde satılıyor.

Bülent Şık, taslak yönetmelikte özellikle çocuklara yönelik bazı kısıtlamalar bulunduğunu belirterek şu uyarıyı yaptı:

“Mevcut taslakta, polen, propolis, bazı bitkisel çaylar ve ekstraktların 4 yaş altı çocuklara satışının yasaklanması öngörülüyor. Ancak bu yönetmelik hâlâ yasalaşmadı. Eğer yürürlüğe girseydi, hamilelere, bebeklere, çocuklara yönelik pazarlamalar ve denetimsiz satışlar bir nebze de olsa engellenebilirdi. Ancak şu an piyasada, internet satış portallarında, bebeklere ve çocuklara bile önerilen bu ürünlerin tamamen kontrolsüz şekilde satıldığını görüyoruz.”

Türkiye’de yüz binlerce karaciğer hastası bulunurken, bitkisel ürünlerdeki toksik kimyasallar, özellikle kronik hastalar ve çocuklar için ciddi sağlık riskleri oluşturuyor.

Ne yapılmalı?

Bülent Şık, halkın bilinçlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak şu önerileri sıraladı:

  • Bitkisel ürünlerdeki toksik kimyasallar düzenli olarak analiz edilmeli.
  • Bitkisel çaylar ve gıda takviyelerinde kullanılan bitkilerin kaynağı sıkı bir şekilde denetlenmeli.
  • Sosyal medya ve internet üzerinden yapılan yanıltıcı pazarlamaların önüne geçilmeli.
  • Gıda Takviyeleri Yönetmeliği hızla yasalaşmalı ve çocuklar için özel koruma önlemleri getirilmeli.
  • Tüketiciler, her gün kullanmaları gerektiği yönündeki önerilere şüpheyle yaklaşmalı.

Bülent Şık, bu konuda en büyük tehlikenin yanlış bilgilendirme olduğunu belirterek şu önemli hatırlatmayı yaptı:

“Çeşitliliği bol, dengeli bir beslenme programı uygulayan bir insanın bu tür gıda takviyelerine ihtiyacı yoktur. Tüketicilerin sağlıklarını riske atmamak için, her duyduklarına inanmamaları ve bilimsel verilere güvenmeleri gerekiyor. Bitkisel ve doğal olan her zaman zararsız değildir.”

“Her şey piyasaya bir meta olarak sunulmamalı”

Son olarak, Şık bitkisel ürünlerin ticarileştirilmesine yönelik şu çarpıcı ifadeyi kullandı:

“Polen, aslında böceklerin besinidir. Literatürde ‘arı ekmeği’ olarak bilinir. Biz insanlar ise memeliyiz. Yani doğada her gördüğümüz şeyi tüketmek zorunda değiliz. Ama piyasada her şey bir ürün, bir meta haline getiriliyor. Oysa insan sağlığı ticari kaygılardan daha önemli olmalı.”

Bülent Şık, bilimsel gerçeklere dayalı uyarıları nedeniyle yargılandığı dava kapsamında 25 Mart’ta mahkemeye çıkacak. Bu süreç, bilim insanlarının toplumu bilgilendirme görevlerini yerine getirirken nasıl baskılara maruz kaldığını gözler önüne seriyor.