Türkiye ekonomisinde yaşanan krizden çıkış için uygulanan faiz artırımı politikalarının tek başına yeterli olup olmadığı tartışma konusu olmaya devam ediyor. Ekonomist Mahfi Eğilmez, “Kendime Yazılar” adlı blogunda yayımladığı analizinde, faiz politikalarının destekleyici yapısal reformlar olmadan uzun vadede kalıcı bir çözüm sunamayacağını belirtiyor. Eğilmez’e göre, Türkiye’nin mevcut ekonomik sıkıntıları, yalnızca para politikası araçlarıyla çözülemez; hukukun üstünlüğü, güçler ayrılığı, vergi reformu ve kamu harcamalarının kontrol altına alınması gibi yapısal reformlara acil ihtiyaç duyuluyor.
Faiz Artışı ve Makro Ekonomik Önlemler Çözüm Sağlar mı?
Faiz artırımı, zorunlu karşılık düzenlemeleri ve makro ihtiyati önlemler, ekonomik altyapısı sağlam ülkelerde krizlerden çıkış için yeterli olabiliyor. Eğilmez, 2008 küresel krizinde ABD ve Avrupa ülkelerinin bu yöntemleri başarıyla uyguladığını, parasal genişleme ve faiz indirimleriyle toparlanma sağladıklarını vurguluyor. Ancak, Türkiye gibi yapısal sorunları derin olan ülkelerde bu tür politikaların tek başına etkili olmayacağını belirtiyor.
Türkiye’de 2001 krizinden çıkış sürecini örnek gösteren Eğilmez, o dönemde yalnızca faiz politikalarının değil, aynı zamanda bankacılık reformları, mali disiplin, vergilendirme politikaları ve Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakereleri gibi adımların atıldığını hatırlatıyor. Bu süreçte yapılan reformlar sayesinde Türkiye ekonomisinin hızla toparlandığını ancak daha sonra reformların durması ve geri adım atılması nedeniyle kazanımların kaybedildiğini belirtiyor.
2021 Sonrası Yanlış Ekonomi Politikaları
Türkiye’de 2018’de başkanlık sistemine geçişle birlikte kamu yönetiminde ciddi bir zayıflama yaşandığını ifade eden Eğilmez, 2021 yılında enflasyon yükselirken faizlerin düşürülmesi yönünde alınan kararların ekonomiye büyük zarar verdiğini söylüyor. Negatif reel faiz nedeniyle dövize yönelim arttı ve bu durum, kur korumalı mevduat (KKM) gibi uygulamaların devreye sokulmasına neden oldu. Ancak, bu politikalar uzun vadede ekonomik istikrarı sağlamaktan çok, daha büyük mali yükler yarattı.
2023 ortasında yanlış politikalardan dönüş için yeni bir program başlatılsa da, bu programın yalnızca faiz artışlarına dayandığını ve kamu harcamalarındaki israfın devam ettiğini belirten Eğilmez, maliye politikalarının enflasyonu artıran dolaylı vergilere ağırlık vermesi nedeniyle halkın üzerindeki yükün arttığını ifade ediyor.
Sanayi Üretimi ve Yatırım Ortamı Olumsuz Etkileniyor
Faiz artışlarıyla birlikte düşük faiz ortamına alışmış iş dünyasının zor durumda kaldığını belirten Eğilmez, ülke risk priminin (CDS) yüksek olması nedeniyle doğrudan yabancı yatırımcıların Türkiye’ye giriş yapmakta çekimser kaldığını ifade ediyor. Türkiye’ye gelen sermayenin büyük ölçüde sıcak para niteliğinde olduğunu ve carry trade (faiz farkından yararlanarak yapılan kısa vadeli yatırım) yoluyla sağlanan finansmanın sürdürülebilir olmadığını vurguluyor.
Sanayi üretiminde 2024 sonlarında yaşanan kısa süreli artışın ise “ölü kedi sıçraması” olarak adlandırılan, geçici bir toparlanma olduğunu belirten Eğilmez, bu toparlanmanın kalıcı bir büyümeye işaret etmediğini söylüyor.
Çözüm: Yapısal Reformlar Şart
Eğilmez’e göre Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizi aşabilmesi için sadece para politikalarına değil, aynı zamanda kapsamlı yapısal reformlara ihtiyacı var. Yapılması gerekenler arasında:
• Hukukun üstünlüğü ve güçler ayrılığına dayalı demokratik sistemin yeniden inşası
• Vergi reformu ve kamu harcamalarının disiplin altına alınması
• Teşvik sisteminin sanayi ve üretimi destekleyecek şekilde yeniden yapılandırılması
• Bütçe açığını kapatmak için halkın üzerine yük bindiren dolaylı vergiler yerine adil bir vergi sisteminin oluşturulması
Eğilmez, ekonominin sağlıklı bir zemine oturtulması için yalnızca faiz artışlarının değil, yukarıda belirtilen yapısal reformların hayata geçirilmesinin şart olduğunu vurguluyor. Enflasyondaki baz etkisi kaynaklı geçici düşüşlerin yanıltıcı olmaması gerektiğini, kalıcı ekonomik istikrar için reformların bir an önce başlaması gerektiğini belirtiyor.
- Türkiye’nin Emekli Maaşları: Uluslararası Endekslerdeki Düşüş - 11 Mart 2025
- Karl Marx ve Hannover: Düşünürün Unutulmaz Ziyareti - 11 Mart 2025
- Faiz Politikası ve Türkiye Ekonomisi: Yapısal Reformların Zorunluluğu - 11 Mart 2025