Kadınlar Şiddet ve Yoksulluk Kıskacında: ‘Aile Yılı’ Gerçek Çözüm mü?

four person holding each others waist at daytime

Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nin 2024 yılı raporunu Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı. Kadınların derinleşen yoksulluk ve artan şiddetle karşı karşıya olduğunu ortaya koyan raporun verilerini değerlendiren Karaca, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a sert sorular yöneltti.

Kadınlar Yoksulluk ve Şiddetle Mücadelede Yalnız Bırakılıyor

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nin raporuna göre, İstanbul Pendik’te faaliyet gösteren derneğe yapılan başvurular 2024 yılında yüzde 17 oranında arttı. Kadınların büyük bir kısmı, kırtasiye, gıda, ev eşyası ve diğer temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için yardım talebinde bulundu. 4 bin 840 kadın derneğe başvururken, 1.510’u çocuklarının eğitim giderleri için destek istedi. Gıda, kira ve faturalarını ödeyemeyen kadınların sayısı ise 3 bin 330’a ulaştı.

Şiddet başvurularında da endişe verici bir artış yaşandı. 2024 yılında 435 kadın ve çocuk, fiziksel, ekonomik, psikolojik ya da cinsel şiddete maruz kaldıkları gerekçesiyle derneğe ulaştı. Bu sayı, bir önceki yıla göre yüzde 34’lük bir artışı ifade ediyor. Kadınların çoğu, şiddet gördükleri ev ortamını terk edememelerinin temel nedeninin ekonomik güvencesizlik olduğunu belirtti. Barınma sorunu, kadınların en kritik meselelerinden biri olarak öne çıktı.

Şiddetin Failleri En Yakınları

Raporda yer alan verilere göre, şiddet uygulayanların büyük bir kısmı kadınların en yakın çevresindeki kişilerden oluşuyor. Şiddet faillerinin 283’ü kadınların eşi, 24’ü boşandığı erkek, 45’i babası, 20’si sevgilisi veya nişanlısı, 8’i ağabeyi ya da üvey ağabeyi, 6’sı erkeğin ailesinden, 9’u akrabası, 6’sı komşusu, 2’si ustabaşı ve 28’i diğer kişilerden oluştu. Kadınlar, çocuklarının da şiddete maruz kaldığını belirtirken, özellikle göçmen ve mülteci kadınların yasal koruma mekanizmalarına erişmekte büyük güçlük yaşadığı vurgulandı. Oturum izni olmayan göçmen kadınlar, şiddet uygulayan erkekler hakkında şikayette bulunmaktan çekindiklerini, şikayet etmeleri durumunda sınır dışı edilme riski taşıdıklarını ifade etti.

Kadınlar Haklarını Bilmiyor, Boşanmalar Tehlike Haline Geliyor

Rapor, kadınların haklarını bilmediğini ve bu nedenle boşanma sürecinde büyük kayıplara uğradığını da ortaya koyuyor. Kadınlar, boşanma sürecinde tehdit edilerek nafaka, velayet ve diğer haklarından feragat etmek zorunda bırakılıyor. Çalışan kadınların adli yardım hizmetlerinden yararlanamaması nedeniyle avukat talebi önemli ölçüde arttı. Kadınların neredeyse yarısı, hukuki destek alarak haklarını öğrenmek istediklerini ifade etti.

Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca

Bakan Göktaş’a Yöneltilen Sorular: ‘Aile Yılı’ Gerçekçi mi?

  • Milletvekili Sevda Karaca, raporun ortaya koyduğu tablo karşısında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a şu soruları yöneltti:
  • Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, kadınlarla ilgili politikalarını belirlerken Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği gibi sahada aktif çalışan kurumların görüşlerini alıyor mu?
  • Kadın istihdamı erkeklerin yarısına bile ulaşamazken, Esenyalı’da yaşayan kadınların yüzde 1400 artan istihdam talebi karşısında ne tür adımlar atılacak?
  • Çocukların eğitimden koparak çalışmak zorunda kaldığı, kadınların temel ihtiyaçlarını ancak yardımla karşılayabildiği bir ortamda ‘Aile Yılı’ bu sorunlara nasıl çözüm olacak?
  • Şiddet gören kadınların karakollardan geri çevrildiği iddiaları doğru mu? Eğer doğruysa, iktidar kadınları koruma görevini nasıl yerine getirmeyi planlıyor?
  • Göçmen ve mülteci kadınlar şiddete uğradıklarında sınır dışı edilme tehdidiyle karşı karşıya kalıyor. Bu kadınları koruyan mekanizmalar neler?
  • Kadınların haklarını bilmediği ortadayken, ‘aile arabuluculuğu’ sistemi onların haklarını nasıl güvence altına almayı amaçlıyor?

Kadın Mücadelesi Devam Ediyor

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nin raporu, Türkiye’de kadınların şiddet ve yoksulluk kıskacında bırakıldığını bir kez daha gözler önüne serdi. Şiddete maruz kalan kadınlar için sığınma evlerinin yetersiz kaldığı, hukuki destek mekanizmalarının erişilebilir olmadığı, ekonomik bağımsızlığın sağlanamadığı bir sistemde, “Aile Yılı” gibi projelerin gerçek çözüm sunmaktan uzak olduğu belirtiliyor. Kadın hakları savunucuları ve sivil toplum örgütleri, kadınların şiddetten ve yoksulluktan kurtulabilmesi için acilen somut adımlar atılması gerektiğini vurguluyor.